Probiyotikle ilgili yıllardır özel üretim yapan Sami Varlı, iyi probiyotikli ürünün ilk şartının, içindeki probiyotik bakterinin mide asidi tarafından öldürülememesi olduğunu söyledi. Probiyotiğin bağırsağa geldiğinde safra asidi tarafından yok edilmemesi gerektiğini de belirten Varlı, 'Eğer bir probiyotik bakteri, sindirim sistemini düzenleme iddiasında bulunuyorsa öncelikle mide asidi tarafından öldürülememesi gerekiyor. Arkasından ince bağırsağa geldiğinde safra asidi tarafından yok edilememiş olması gerekiyor. Üçüncüsü; immün yanıtı ayarlayabilmesi gerekiyor' diye konuştu.

'ÜRÜNDE NE KADAR BAKTERİ OLDUĞU ÖNEMLİ'

Probiyotik tanımının, dünyada rağbet görmeye başladıktan sonra endüstri çevrelerince gevşetildiğini kaydeden Varlı, 'Sanki sadece bağırsak florasına faydalı ürün gibi sunuldu ve bu da istismar edildi' dedi.

Ülser, gastrit ve reflüye de neden olabilen 'helikobakter pylori' problemi yaşayan kişinin gerçek probiyotik kullandığı zaman rahatsızlığının geçmesi gerektiğini anlatan Sami Varlı, tüketicinin ürün seçerken, mutlaka rapor istemesi gerektiğini söyledi. Varlı, 'Probiyotikli üründe ne kadar bakteri var, hangi bakteri var; bu önemli. Biz gerek probiyotik peynir gerekse probiyotik yoğurtlarımızın bilimsel düzeyde analizini yaptırarak piyasaya sunuyoruz örneğin' diye konuştu.

'RAFLARDAKİ ÜRÜNÜN BAKTERİSİ BİR SÜRE SONRA ÖLÜR'

Bakteri sayısının önemli olduğunu; ama mide ve safra asidine dayanıklılığının asıl belirleyici unsur olduğunu belirten Sami Varlı, 'Üründeki bakteri sayısı 200 milyar da olabilir ama mideye geldiği anda yok ediliyorsa hiçbir anlamı yok. Boşuna verilmiş paradır. Gerçek probiyotik ürün yani laktik asit bakterileri, mutlaka buzdolabında saklanmalıdır. Raflarda duran ürünün içindeki bakteri bir müddet sonra ölür. Diyelim bağırsak florasında 100 trilyon bakteri var. Bunlar içinde kötü bakteriler yoğunluktaysa buraya müdahale edebilmek için doğal yoldan günde en az 50 milyar bakteri alabilmeniz gerekiyor. Bir de asıl tayin edici özellik içeriğinde hangi bakterilerin olduğudur' dedi.

'İHTİYACA GÖRE KULLANILMALI'

Ürünün içeriğine ilişkin raporun önemine vurgu yapan Sami Varlı, 'Örneğin; bir sporcu fazla enerjiye ihtiyaç duyar, ona göre ürün kullanması gerekir. Fazlası, kilo almaya neden olabilir. Hayvan yemleri içine konulan koruyucu maddeler, üretimi artırma adına yapılan başka şeyler, hem sütün kalitesini hem bu ürünlerin kalitesini son derece etkisiz hale getirdi. Bizim yaptığımız teknik işlemler, ısıtma derecesi, mayalama ortama, mayalama koşulları, bekleme süreleri gibi birçok teknik işlem sonucunda biz ürünlerimizde böyle bir etkisi olduğunu gördük ve bu nedenle üniversitelerden içeriğe ilişkin detaylı raporlar aldık' diye konuştu.

DR. ÜMİT AKTAŞ: DEPRESYONU ÖNLER

Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş ise sağlıklı yaşam için probiyotiğin önemli olduğunu belirterek, 'Probiyotikler; serotonin üretir, depresyona girmemizi önler. Hayata bağlı kalmamızı sağlar. İnsanlar vücudunda 10 trilyon hücre taşır. Taşıdığımız hücre sayısının 10 katı kadar da yani 100 trilyon probiyotik bakteri taşırız. Probiyotik olmadan, bağışıklık sistemi sağlıklı çalışamaz. Bağışıklık sisteminin ilk savunma duvarı probiyotiklerdir. Probiyotikler sindirimi gerçekleştirir. K ve H vitaminlerini üretir. Vücutta zaten başka vitamin üretilmez. Marketlerde satılan yoğurt ve sirkeler probiyotik bir yapıda değil. Doğal yolla üretilmiş sirke ve yoğurt olması lazım. Probiyotik takviyesi almak için mutlaka doktora da başvurmak gerekiyor. Eczanelerde satılan takviyeler herkese uygun olmayabilir' dedi.

Editör: Haber Merkezi