Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bütçelerin Meclis'e sunulmasına dair usul ve esasların Anayasalarla düzenlendiğine işaret eden Öztrak, Anayasanın 151. maddesinde 'Bütçe teklifi Cumhurbaşkanı tarafından, mali yıl başından en az 75 gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulur.' ifadesinin yer aldığını aktardı.

Anayasanın emrinin bu olduğunu dile getiren Öztrak, şöyle devam etti:

'Ancak burada da sarayın Anayasa'ya uymadığı ve TBMM'nin bütçe hakkına saygı göstermediği görülüyor. 2021 yılı Bütçe Kanun Teklifi, pazar sabahı devletin resmi haber ajansında yarım yamalak açıklanıyor, cumartesi akşamı verilmesi gerekirken. Teklif, Meclis'in internet sayfasına ise ancak pazartesi sabahı konulabiliyor. Saray 3. bütçe teklifini Meclis'e zamanında vermiyor, Anayasa'ya uymuyor. Sonuçta, milletvekillerine bütçe üzerinde çalışmaları için Anayasayla verilen 75 günlük sürenin 24 saati saray hükümeti tarafından gasbediliyor. Bu yaklaşım, tek adam rejiminin çıkardığı ve ülkeyi iki buçuk yılda buhrana sürükleyen devlet krizinin en önemli nedenlerinden biridir.'

'Anayasayı tanımayan sarayın vesayeti altındaki hakimler de saray böyle yapınca Anayasa'yı tanımıyor.' diyen Öztrak, milleti temsil eden vekillerin hakkının, TBMM'nin hukukunun Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen göz göre göre çiğnendiğini ileri sürdü.

2021 Yılı Bütçe Tasarısının bütçeye ne kadar özensiz yaklaşıldığını ortaya koyduğunu savunan Öztrak, ülkenin içinde olduğu ekonomik buhranın bütçeye de yansımadığını belirtti.

Hükümetin 1 trilyon 58 milyar lira vergi toplayacağını, buna göre milletten toplanacak vergilerin bir yılda yüzde 16,4 arttığını ifade eden Öztrak, 2021'de bu ülkede toplanacak her 5 liralık verginin 1 lirasının ÖTV'den geldiğini söyledi.

Vatandaşın devlete ödeyeceği ÖTV'lere değinen Öztrak, milletten toplanan bu vergilerin nereye gideceğini sordu. Vatandaşlardan toplanacak vergi yüzde 16,5 artarken, faizciye verilecek paranın yüzde 31 artacağını belirten Öztrak, 'Bu bütçe faiz lobilerinin ve saray sosyetesinin bütçesi. Vatandaşa da askıda ekmek kalıyor.' dedi.

'Aşı işi tam bir kaosa dönmüş durumda'
Koronavirüs salgınında, kronik hasta ve yaşlıların önemli bir risk grubu olduğu için aşı olmasının gerekli olduğunu vurgulayan Öztrak, ithal edilen aşı sayısının sınırlı olduğunu ifade etti.

Hükümetin grip aşısını 'tele-karneye' bağladığını savunan Öztrak, 'Aşı olmaya hak kazananlar bunu e-nabız üzerinden öğreneceklermiş. Bunu yaparken bir risk belirleme sistemi kullanılıyormuş. Aşıyı ancak puanı tutanlar yaptırabilecekmiş. Ama vatandaşın bu puanı nasıl tutturacağından haberi yok.' diye konuştu.

Aşı işinin bir kaosa döndüğünü, hükümetin yaşlı vatandaşları aşı kuyruğuna soktuğunu ileri süren Öztrak, yetkililerin bu konuda yapacakları açıklamaları beklediklerini söyledi.

'Ülkenin borcu ciddi seviyelere ulaştı'
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranın her geçen gün milleti daha fazla ezdiğini ifade eden Öztrak, emeklilerin büyük bir kısmının insanca yaşamaya yetmeyecek paralarla hayata tutunmaya çalıştığını belirtti.

Emeklilikte yaşa takılanlar sorunu bulunduğunu anlatan Öztrak, 'Seçimlerden önce bu sorunu çözmeyi vadeden hükümetin küçük ortağı, seçimden sonra kulağının üstüne yattı. Küçük ortak milletin derdiyle hemhal olacağına ya millete askıda ekmek tavsiye ediyor ya da CHP'nin psikogenetiğiyle uğraşıyor.' dedi.

Borçların, son dönemde ertelenen vergi ve primlerin ödeme zamanının geldiğini dile getiren Öztrak, esnaf, KOBİ, iş insanının darda olduğunu, yapılandırılan, ertelenen kredilerin bile geri ödemelerinde zorluklar bulunduğunu kaydetti.

Öztrak, Meclis'teki torba yasaya yeni bir yapılandırma ekleneceğini, bunun bir süreliğine milleti rahatlatacağını ancak sorunu çözemeyeceğini ifade etti.

Pandemi nedeniyle ödenemez noktalara ulaşan bu borçların mümkünse anapara ve faizlerinin silinmesi, esnafa, çiftçiye, ailelere, KOBİ'lere sıfırdan başlama imkanı sağlanmasının gerektiğini kaydeden Öztrak, 'Bu yapılamıyorsa, en azından bu kesimleri borçların faizinden kurtarmak gerekir.' dedi.

Ülkenin borcunun ciddi seviyelere ulaştığını, Türkiye'nin döviz rezervlerinin dibe vurduğunu öne süren Öztrak, hükümetin ülkeyi dünyadan tefeci faiziyle borçlanma noktasına getirdiğini iddia etti.

Merkez Bankası'nın bu hafta yapacağı toplantıda, faizi 300 baz puan artıracağı haberinin bir haftadır ortalıkta gezdiğini söyleyen Öztrak, bunun üzerine birilerinin ellerindeki dolarları satmaya başladığını kaydetti.

Dün sabah Merkez Bankası faiz kararını açıklamadan önce doların 7 lira 78 kuruşa kadar indiğini belirten Öztrak, Merkez Bankası'nın ise beklenen politika faizi artışını yapmadığını, faizi sabit bıraktığını, doların 7,98'e fırladığını belirterek şöyle konuştu:

'Merkez Bankası faiz artıracak' haberini fısıldayan kimdi? Neden Merkez Bankası ve diğer düzenleyici denetleyici kurumlar, bu manipülasyona göz yumdu? Özellikle perşembe sabahı, Merkez Bankası faiz kararını açıklamadan önce kimler döviz aldı? Önce manipülasyon yapıp dolar kurunu düşüren sonra kur yükselince oturduğu yerden iki tane tuşa basarak voleyi vuranlar kim? Bu manipülasyonun sorumluları derhal bulunmalıdır. Aksi takdirde güven daha da sarsılacaktır.'

'Çiftçiyi, üreticiyi koruyan sütre yıkıldı'
Çiftçinin ürün fiyatı ile girdi fiyatı arasında sıkıştırıldığını, ithalatla üretici bitirildiğini savunan Öztrak, Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, buğday, arpa ve mısırda bu yılın sonuna kadar gümrük vergilerinin sıfırlandığını, çiftçiyi, üreticiyi koruyan sütrenin yıkıldığını kaydetti.

Gümrüklü ithalatın önünün açıldığını ifade eden Öztrak, bu politikalarla çiftçinin üretmekten vazgeçtiğini dile getirdi.

Öztrak, milletin unu fahiş fiyatla yediğini, fırıncıların kan ağladığını, süt üreticisinin de zor durumda olduğunu savundu.

Suudi Arabistan'ın Türk ürünlerine boykot uygulamasının Türkiye'deki şirketleri büyük sıkıntıya soktuğunu, bazı yatırımcıların fabrikalarını komşu ülkelere taşıma kararı almalarına neden olduğunu dile getiren Öztrak, 'Hükümet burada hakkımızı aramayacaksa nerede arayacak?' sorusunu yöneltti.

'Bir bölücülük çıkarılmak isteniyorsa aynı durumun videoda da olması gerekir'
Öztrak, açıklamasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

'2021 yılı Bütçe Kanun Teklifinde bakanlık bütçelerine garanti tutarlarının konulduğunu görüyoruz. Değerlendirmeniz nedir?' sorusuna Öztrak, 'Yapılan hesaplara göre 100 milyarı aşan tutarda yine önümüzdeki 3 sene için bir garanti ödemesi öngörülmüş. Aslında bu garanti ödemesi nedir? 'Beş kuruş milletin cebinden para çıkmadan yaptık' dedikleri yollar, köprüler, hastaneler havaalanları için ödenecek para. Bunlar aslında borç ödemesi.' yanıtını verdi.

'Sayın Muharrem İnce gazeteci Bekir Coşkun'un cenazesinde Sayın Kılıçdaroğlu ile yan yana olduğu fotoğrafın kesilmesi ile ilgili 'partide bölücü kimmiş herkes gördü yorumunu' yaptı. Bu açıklamaya ilişkin değerlendirmeniz hedir?' sorusu üzerine Öztrak, camide çekilen bir fotoğraf ve video olduğunu belirtti.

Öztrak, 'Eğer hakkaten buradan bir bölücülük, niza çıkarılmak isteniyorsa aynı durumun videoda da olması gerekir. Ben sordum, bu kesilmiş olan bir resim değil, bu o açıdan çekilmiş olan bir resim. Dolayısıyla Genel Başkanın ve etrafının o hali gözüküyor. Videoda ise etrafındaki diğer kimselerin de resimleri ortada. Ben bunu bir eleştiri fırsatı olarak görüp partiyi eleştirmeyi doğru bulmuyorum.' dedi.

'MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın CHP'nin toplumsal çatışma peşinde olduğunu iddia etti. 'Sıkıyorsa sokağa çıksınlar' değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklamaya yorumunuz ne olacak?' sorusuna karşılık Öztrak, son derece ağır ifadeler içeren ve cevap vermeye de çok fazla değmeyecek açıklama olduğunu söyledi.

Milletin hükümetin ve ortaklarının durumunu gördüğünü ve notlarını verdiğini savunan Öztrak, milletin derdine derman olunmadığını, askıda ekmek tavsiye edildiğini ve CHP ile uğraşıldığını kaydetti.

'Dün İstanbul'da düzenlenen Kovid-19 salgınına ilişkin toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davet edilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna Öztrak, 'İstanbul halkının seçtiği İstanbul'un gerçek temsilcisi olan Büyükşehir Belediye Başkanını çağırmıyorsunuz. Bu olacak iş mi?' cevabını verdi.

Editör: Haber Merkezi