ZONGULDAK`ın Ereğli ilçesinde, pembe rengi, aroması ve kokusuyla eşsiz özelliğe sahip Osmanlı çileğinden almak isteyenler, yeterli üretim olmadığı için üreticileri arayarak ön sipariş veriyor. Mayıs ve haziran aylarında sabahın erken saatlerinde büyük özenle toplanan çilek, kozmetikten gıdaya kadar farklı sektörlerce talep ediliyor. Ereğli`de yetiştirilen Osmanlı çileği, talep olmasına rağmen üreticisinin az olması nedeniyle ön siparişlerle tükeniyor. Çilekten satın almak isteyenler, üreticileri arayarak ön sipariş veriyor. Kendine özgü kokusu ve aromasıyla öne çıkan Osmanlı çileği, Mayıs ve haziran aylarında sabahın erken saatlerinde büyük özenle toplanıyor. Osmanlı Çileği`nin kilosu ise 40- 45 TL`den satışa sunuluyor. Osmanlı çileği üretiminin arttırılması için kurulan Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticiyi Koruma Derneği, 5 dönüm arazi üzerindeki üretimine rağmen taleplere yetişemiyor. Dernek başkanı Şaban Çetinkaya, çileğin isminin bugüne kadar gelen fakat doğrulanamayan hikayesini de anlattı. Çileğin, Osmanlı Devleti zamanında padişahlara ve yabancı devlet adamlarına hediye gönderildiğini anlatan Çetinkaya, Bu çileğin ilk üretildiği yer İstanbul Arnavutköy. O dönemde yabancı devlet adamlarına ikram edilen bir meyde bu. Dışarıdan gelen devlet büyükleri Osmanlı çileği diyorlar. Bir yazılı kaynak yok, ancak o bölgenin insanları bunu anlatıyor. Daha sonra bizim bölgemize geldiğinde burada yetişen çileklerle de daha hoş bir meyve oluşarak ünlü ve aroması yüksek bir meyve oluşmuş oldu dedi.
TARLADAKİ TÜM ÇİLEKLER SATILDI
Şu an tarlada bulunan tüm çileklerin satıldığını ve müşterilerinin ürünlerini beklediğini anlatan Çetinkaya, şöyle dedi: Diğer çilek türleri daha çok üretiliyor. Biz Osmanlı çileğinin üretilmesini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Ereğli`den alınan her çilek Osmanlı çileği değil. Burada birçok çilek türü yetiştiriliyor. Osmanlı çileğini diğer türlerden ayıran en önemli özelliği kalitesi, aroması ve kokusudur. Talebi yetiştiremiyoruz. Fide üretimini gerçekleştiriyoruz. Üretim yükselmeye başladı. Daha da yükselecek. Az olduğu için fiyatını bile belirlemekte zorlanıyoruz. Müşteri belirliyor aslında fiyatı. Bir kilo Osmanlı çileğine 100 lira verende oluyor. Bu çileği bölgemizde daha çok üretmemiz lazım. Üretmeden ekonomiye bir katkı sağlamasını bekleyemeyiz. Burada tarlada olan çileklerin hepsi satıldı. Şimdi biri çilek istese tarladan toplayıp vermemiz mümkün değil. Çünkü hepsi satıldı.