2018 Nobel Edebiyat Ödülü'ne Polonyalı yazar Olga Tokarczuk sahip oldu. Tokarczuk'un 'sınırlar arası geçişleri bir yaşam biçimi olarak ansiklopedik bir tutkuyla temsil eden anlatısal hayal gücü' nedeniyle ödüle layık görüldüğü belirtilirken; 2019 Nobel Edebiyat ödülü ise Avusturyalı yazar Peter Handke'nin oldu. Handke'nin, 'insan deneyiminin özgünlüğünü ve sınırlarını dilbilimsel ustalıkla araştıran etkili yapıtları' nedeniyle ödüle layık görüldüğü açıklandı.

Geçen yıl taciz skandalı nedeniyle 2018 Edebiyat Ödülü verilememiş, komite üyelerinden bazı isimler istifa etmişti. Geçen yılki ödülün de bu yıl verileceği açıklanmıştı.

OLGA TOKARCZUK KİMDİR?

Polonya edebiyatının son yıllardaki en önde gelen yazarlarından Olga Tokarczuk 29 Ocak 1962'de Sulechov'da Polonya'da doğdu.

Man Booker 2018 sahibi olan Olga Tokarczuk bu yıl yapılan açıklamayla 2018 Nobel Edebiyat Ödülü'nün de sahibi oldu. Olga Tokarczuk 2018 yılının edebiyat dünyasının en prestijli iki ödülünü birden kazanmış oldu.

Varşova Üniversitesi'nde psikolog olarak çalıştı. Ardından edebiyat kariyerine başladı. Yazar Carl Jung üzerine çalışmalar yaptı.

Türkçe'ye çevrilmiş kitapları şunlar; 'Gündüzün Evi Gecenin Evi ' , 'Koşucular' , 'Aç Gözünü Artık Yaşamıyorsun'

Öykülerinden oluşan 'Dom Dzienny Dom Nocny' Türkçeye 'Gecenin Evi Gündüzün Evi' olarak çevrildi.

Olga Tokarczuk, Man Booker 2018 ödülünü 'Flights' adlı kitabıyla kazandı.

PETER HANDKE KİMDİR?

Peter Handke 6 Aralık 1942 yılında Avusturya'nın Griffen isimli kasabasında doğmuştur. Üvey babası Bruno Handke, vatman olduğu için çocukluğunda Doğu Berlin'e taşındılar. Rusların Berlin'i işgalinin ardından buradan ayrıldılar.

Lise yıllarında papazlık eğitimi almaya niyetlense de liseyi normal bir eğitim veren bir kurumda tamamlamıştır. Anne tarafındaki dedesi Slovak olduğundan dolayı küçük yaşlardan itibaren bu kültüre ilgi duydu.

1961 yılında Hukuk Fakültesi'nde okumaya başladı ve bu dönemlerde yazmaya ilgi gösterdi. Peter Handke'nin ilk roman denemesi olan Die Hornissen (Eşekarıları) 1966 yılında Suhrkamp yayınevi tarafından kabul edildi ve eğitimini yarıda bıraktı.

Handke, ilk defa 1968 yılında sahnelenen oyunu Kaspar'la, kuşağının en önemli yazarlarından biri haline geldi. Yazar, Max Frisch tarafından önem açısından Beckett'ın Godot'yu Beklerken eseriyle eşdeğer tutulmaktadır.

Peter Handke, 1971 yılında annesinin intiharı ile sarsıldı. Bu sarsıntı ve acıyı Wunsschloses Unglück (Mutsuzluğa Doyum) isimli romanında işledi.

Yugoslavya Krizi esnasındaki duruşu ile dikkat çeken yazar, aynı zamanda II. Dünya Savaşı sonrasında deneysel edebiyatın önemli isimlerinden sayılmaktadır. Hem oyun hem de roman türündeki eserlerinde dil olgusu büyük önem taşımaktadır.

Peter Handke'nin kitapları tüm dünyada çok satanlar listelerine girmektedir. Yazarın kitaplarındaki ifade yeteneği ve kelimelerle oynama becerisi postdramatik kurgunun mimarları arasına girmesini sağlamıştır. Almanca konuşulan coğrafyanın son dönemde en çok okunan yazarlarından biri olduğu bilinmektedir.

Editör: Haber Merkezi