Ordu Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her ibadete hazırlanıldığı gibi bugünlerde de kurbanlık hayvanların alındığını ve bayrama hazırlık yapıldığını söyledi.

Hazreti Muhammed'in kurban kesimine ilişkin önemli tavsiyeleri bulunduğunu ifade eden Kolukısaoğlu, kesim yerleriyle sakatatların gömülmesi ve korkutulmadan kesimin yapılması gerektiğinin önerildiğini anlattı.

Kolukısaoğlu, bütün ibadetlerin peygamberden öğrenildiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kurbanı da nasıl keseceğimizi ondan öğreniyoruz. Peygamberimiz de özellikle üç şeyi bize tavsiye ediyor. Biri, kurban belirli bir yerde kesilsin. İkincisi, onun zararlı bölümleri olan sakatatlar gömülsün. Burada sağlık ve hijyen şartlarına uyulması önemli. Özellikle de kurban edilecek hayvan özene bezene, sevgiyle okşayarak kurban kesim yerine getirilmeli. Sonrasında abdest alınıp 'bismillah, Allahuekber' deyip onunla Allah'ın rızasını kazanacağımızı bilme şuuruyla hiçbir sıkıntı vermeden hayvan boğazlanmalı. Bazen medyadan görüyoruz, hayvanı kaçırıyor ve döverek durduruyor ve tutuyor. Bu hareket vahşiliktir. Bu, yanlış bir durumdur. Biz kurban keserek İslamiyet'in bize kazandırdığı merhamet özelliğini dosta düşmana karşı göstermeliyiz. Çünkü İslam demek Allah'ın emirlerine itaat etmek, Allah'ın yarattıklarına merhametli olmak demektir.'

Hayvana sert davranılmaması gerektiğine işaret eden Kolukısaoğlu, 'Kurban kesiminde bazı vatandaşlar hayvana bağırabiliyor. Hayvan da korkuyor. Hayvanlar bile sevgiyle yaklaşmadan anlıyor. Hayvanı severek, okşayarak kesim yerine götürmek çok önemli.' dedi.

'Peygamber Efendimiz, kurban keserken 'bıçağınız çok keskin olsun ki hayvana sıkıntı vermesin' demiş' diyen Kolukısaoğlu, 'Bu anlamda kurbanı kim kesmeli? Peygamber Efendimiz, kurban kestiğinde hep kendi kesmiş. Çünkü o işin ehliymiş. Fıkıh kitaplarında insan kendi kesmeli ancak kendi kesemiyorsa ehline kestirmeli diye belirtiliyor. İnsanın kurbanını kendi kesmesi çok sevap ama hayvana sıkıntı getirecekse o zaman ehline, kasaba kestirmesi sevap. Efendimiz, hayvanın gözünü dahi bağlatmış. Diğer hayvanlar kesilirken sıra bekleyenin de gözünü bağlamalı ki yerdeki bıçağı görmesin.' diye konuştu.

-'İtilip kakılırsa insan iki sevap, 10 günah kazanmış olur'

Kolukısaoğlu, kurbanın kelime anlamı itibariyle 'yakın olmak' anlamına geldiğini belirterek, 'Dini anlam itibariyle de belirli havanları belirli zamanlarda ibadet maksadıyla Allah rızası için kesmek demektir. Bu nedenle bu ibadeti yaparken hayvana eziyet ve sıkıntı edilirse, itilip kakılırsa insan iki sevap, 10 günah kazanmış olur. Bir anlamda da kaş yaparken göz çıkarılmış olur. Buna da dikkat etmek lazım. Eziyet etmek hiçbir şekilde doğru değil.' ifadelerini kullandı.

Bazı vatandaşlar tarafından hayvanının kanının akıtılmaması ve canının acıtılmaması yönünde söylemler olabildiğini aktaran Kolukısaoğlu, 'Kuran'da şöyle bir olay var. Hazreti İbrahim'e 'oğlunu kurban et' deniyor. Allah emri olunca o emir yerine getirilir. Bizim için önemli olan Allah'ın emrine uymaktır. Dolayısıyla şunu söyleyen kardeşlerimiz var. 'Hayvanların kanını akıtmasak, hayvanların canını yakmasak, hayvanları boğazlamasak da 100 bin lira sadaka versek olmaz mı' diyenlere 'hayır' diyoruz. Bir kurban 5 bin liraysa sen de 1 trilyon bile versen kurban kesmemiş olarak ahirette neden kesmediğine dair hesap verirsin.' açıklamasında bulundu.

- 'Kurban niyetiyle eziyet etmeden boğazlanmasıdır'

Kolukısaoğlu, Hazreti Muhammed'in her sene kurban kestiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

'Peygamberimiz, her sene kurban kesmiştir. O zaman şuna dikkat edelim. Peygamberimiz ne kadar varlıklıydı? Herkes zengin olmadığını biliyor ama her sene kesmiştir. Üstelik de her sene iki kurban kesmiştir. Birini kendisi, diğerini de kesemeyen ümmetleri için kesmiş ama o kadar mal varlığı olmadığı halde her sene kesmiştir. Dolayısıyla Peygamberimiz, 'bu sene kurban kesmeyeyim, hayvanların kanını akıtmayayım, yerine sadaka vereyim' diye asla böyle bir şey dememiş. Demek ki kurban ibadetinde olmazsa olmaz kurban edilmesi dinen uygun olan koyun, keçi, sığır, manda ve deveden birinin Allah rızası için kurban niyetiyle eziyet etmeden, sıkıntı vermeden boğazlanmasıdır.'

Editör: Haber Merkezi