CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, demokrasinin herkes için geçerli bir kural olduğunu belirterek, 'Demokrasiyi büyütürsek, geliştirirsek, derinleştirirsek hepimiz mutlu olacağız. Sonuçta bir parti gelecek, ülkeyi yönetecek. Ama demokrasi içinde yönetecek, insan haklarına saygı duyacak. 19 yıl geçmiş, hala insan haklarını düşünüyorlar. Allah bunlara akıl fikir versin. Sanıyorlar ki, 'İnsan haklarını yeniden tesis edeceğiz' Yeniden toplantı yapacağınıza bu konuda dünya kadar yayın var. Birleşmiş Milletler'e bakın, görürsünüz insan haklarını. Sevgili Peygamberimizin Veda Hutbesi'ne bakın, görürsünüz insan haklarını. Ama bunların dünyadan haberleri yok' dedi.
Kılıçdaroğlu, Niğde ve Nevşehir başta olmak üzere çok sayıda ilde patates üretimi yapıldığını anımsatarak, Ekim-Kasım döneminde patates hasadının gerçekleştirildiğini, sadece sözünü ettiği iki ilde çiftçinin, 400-500 bin ton patatesi 4 aydır depolarda tuttuğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Üretici, bu ürünlerini, borçlarını ödeyebilmek için satmak istiyor. Tarım Kredi Kooperatifleri, patates üreticilerinin sorunlarına eğilmeli' diye konuştu.
'Eğitimde Tasarruf Olmaz'
Kılıçdaroğlu, eğitimde yeterli öğretmen ataması yapılmadığını vurgulayarak, 'Eğitimde tasarruf olmaz. Bizim çocuklarımız gidiyor. İyi eğitilen bir çocuk, gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne her alanda iyi katkılar yapar. Eğitim sınıf atlatıyor. Eğer bir ülkede eğitim çok iyi olursa, katma değeri yüksek ürün üretme şansımız çok daha yüksek olur. Sanatta, kültürde, bilimde, her alanda ileriye doğru gitmiş oluruz. O nedenle eğitim için her türlü fedakarlığı nasıl anne babalar yapıyorsa, iktidarın da aynı fedakarlığı yapması lazım. Onlar başka yere yapacakları harcamayı, eğitime yapsınlar. Kanal İstanbul için inat edeceğine, eğitim için inat et. 'Eğitimi düzelteceğim, birleştirilmiş sınıflar garabetini kaldıracağım, her evde her okulda internet altyapısı olacak' de ve kaynağı buraya harca. Hepimiz de seni alkışlayalım. Sen kaynağı harcadın da biz karşı mı çıktık?' ifadelerini kullandı.
'EBA'ya Erişemezken Nasıl Sınava Alınacaklar?'
Ülkedeki öğretmen açığının, Milli Eğitim Bakanlığına göre 107 bin, Sayıştay raporuna göre ise 138 bin 393 olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 6 milyon öğrencinin EBA'yı etkin kullanamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, '2 milyon 658 bin öğrenci EBA'ya erişemezken nasıl sınava alınacaklar?' diye sordu.
Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, Çin'den bedava alındığı açıklanan 1 milyon doz Covid-19 aşısının, Devlet Malzeme Ofisine (DMO) bir şirket üzerinden doz başına 12 dolardan olmak üzere 12 milyon dolara satıldığı iddiasını geçen haftaki konuşmasında sorduğunu hatırlattı. Kılıçdaroğlu, bu konuyla ilgili Bakan Koca'ya doğru bilgi verilmediğini kaydetti. Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervine ilişkin sorularını da anımsattı.
'Dokunulmazlığı Kaldırın'
Daha sonra yargı bağımsızlığını eleştirip, milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasına değinen Kılıçdaroğlu, 'Dokunulmazlıkların gerçek anlamda kaldırılabilmesi için Türkiye'de yargı bağımsızlığının olması lazım. Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede milletvekilinin, dokunulmazlık dışında hiçbir güvencesi yoktur. Dolayısıyla bu güvencenin kalkmaması lazım. Yargı bağımsız olacaksa o zaman kaldırın. Bir milletvekilinin dokunulmazlığı, bir kişinin iradesine terk edilemez. Bir kişi ortaya çıkıp 'senin dokunulmazlığını kaldıracağım' diyemez. Dediği andan itibaren milli iradeye ihanet etmiş demektir. Sen bir kişinin dokunulmazlığını kaldırmak istiyorsan dosya geldiğinde bakarsın, incelersin, elini kaldırırsın veya kaldırmazsın. Talimatla el kaldırıp, el indiriyorsanız orada milli irade yok demektir. Milli iradeye hakarettir' ifadelerini kullandı.