Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Kentsel Dönüşüm Komisyon Başkanı ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Dr. Nihat Şen, Karadeniz'de yanlış tarım, bilinçsiz ağaç kesimi ve bilinçsizce yapılan tarımsal ilaçlamalardan kaynaklı doğal afetler yaşandığını belirterek, 'Suyun akışkanlığının hızını kesebilecek bitki örtüleri maalesef kaybolduğu ve ormanlık araziler bölgede azaldığı için kısa sürede yağan yağmur sularının sele dönüşmesine sebebiyet verebiliyor' dedi.

Karadeniz'de son yıllarda küresel iklim değişikliğinin etkileriyle görülen ani lokal ve şiddetli yağışlar, can ve mal kayıpları ile alt ve üst yapıda hasarların oluştuğu sel ve heyelanlara neden oluyor. Geçen hafta etkili olan ve metrekareye 206 kilogram yağışın düştüğü Ordu'nun 13 ilçesinde 357 toprak kayması ve 65 heyelan meydana geldi. Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkileri ile hava ve deniz suyu sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyrettiği bölgede değişen yağış rejimlerinin ani sel ve heyelan risklerini artırdığı belirtildi.

'SU KENDİ YOLUNDA HER ZAMAN İLERLEMEK İSTER'

Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Kentsel Dönüşüm Komisyon Başkanı ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Dr. Nihat Şen, son olarak bölgede yaşanan sel, heyelan gibi doğal afetleri değerlendirdi. Küresel ısınmadan kaynaklı mevsimsel değişikliklerin çok fazla olduğunu belirten Dr. Nihat Şen, bölgenin kısa sürede metrekareye 250-300 kilogram gibi çok aşırı yağış miktarı alabildiğini açıkladı. Yanlış tarım, bilinçsiz ağaç kesimi ve tarımsal ilaçlamalardan kaynaklı yüzeye gelen suyu toprağın ememediğine dikkat çeken Şen, 'Karadeniz çok engebeli ve dağlık, tepelik bölgelerden oluşuyor. Tabi su kendi yolunda her zaman ilerlemek ister. Kısa sürede yağan yağış miktarları, yanlış tarım, bilinçsiz ağaç kesimi ve bilinçsizce yapılan tarımsal ilaçlamalardan kaynaklı yüzeye gelen yağmur suları maalesef toprağın emilmesine müsaade vermeden akışkan bir vaziyette en alçak noktalara gidebiliyor. Çok kısa sürede yağan yağış miktarları da bu derelerde aşırı derecede suyun oluşmasına ve taşkın koruma kotunun üzerine çıkmasına neden olabiliyor' diye konuştu.

'VATANDAŞLARIMIZ ZEMİN YAPILARINA HİÇ DİKKAT ETMİYORLAR'

Engebeli bir arazi olmasının Karadeniz'in en büyük handikaplarından biri olduğunu ifade eden Şen, 'Çünkü yüzeyde su kalmıyor. Eğimli olması sebebiyle de suyun akışkanlığı hızlanıyor. Bunun yanı sıra yanlış bir ağaç ve orman kesimi var. Suyun akışkanlığının hızını kesebilecek bitki örtüleri maalesef kaybolduğu ve ormanlık araziler bölgede azaldığı için bu suların sele dönüşmesine sebebiyet verebiliyor. Bir de tabi önemli bir şey var ki; vatandaşlarımız Karadeniz Bölgesi'nde konutlarını evlerini yaparken zemin yapılarına hiç dikkat etmiyorlar. Küresel ısınmadan kaynaklı yer altı sularında değişkenlik olduğundan dolayı özellikle eğimli alanlarda heyelanlar olabiliyor. Bu heyelanlar dolayısıyla binalarımız çökebiliyor. Can kayıpları yaşanabiliyor. Aşırı yağışların olması bu heyelanların artmasına sebebiyet veriyor. Bu nedenle özellikle heyelan olabilecek bölgeleri imara açmamamız lazım. Oralarda yapılaşmamanın olmaması lazım. Vatandaşları bu konuda bilgilendirmemiz lazım' şeklinde konuştu.

'DOĞA İLE BARIŞ İÇERİSİNDE OLALIM'

Doğa ile savaşılmaması gerektiğini kaydeden Şen, 'Artık mevsimler değiştiği için yanlış tarım ilaçları kullanmaktan, yanlış tarımdan da bir an önce uzaklaşıp, bu doğal felaketlerin oluşmasına engel olmamız lazım. Doğa ile barış içerisinde olalım. Doğayla savaşmayalım. Doğa ile savaştığımız takdirde onun bedelini ağır öderiz. Mesela bu derelerden, ırmaklardan denize gelen bütün atıkları deniz hemen tekrar sahillere atıyor. Yani bizim doğa ile barışık yaşamayı artık öğrenmemiz lazım. Her zaman böyle yüzeysel geçişler olmayabilir. Ağır bedellerde ödeyebiliriz. Tabi sel de bir doğal afet, heyelan da bir doğal afet. Bunun için bilinçli yapılaşma, bilinçli imarlaşmanın önünü açmamız lazım' ifadelerinde bulundu.

Şen, konuşmasının sonunda bölgedeki yerel yönetimlere de seslenerek, şehirlerdeki kanalları, dere baksları ve yağmur ızgaralarının yılda birkaç temizlenmesi konusunda uyarıda bulundu.

Editör: Haber Merkezi