Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin (KKKA) keneden insanlara geçen bir hastalık olduğunu anımsattı.
İçinde bulunulan dönemin zoonoz hastalıklarla uğraşma çağı haline geldiğini vurgulayan Çetin, KKKA'nın yaklaşık 25 yıldır Sivas, Tokat, Erzincan, Yozgat ve Giresun çevrelerinde görülen bir hastalık olduğunu belirtti.
Çetin, KKKA'yla mücadelede Sivas'ta gerekli tedbirleri almaya başladıklarını belirterek 'Çevremizdeki Tokat, Erzincan ve Giresun tarafında hem kene popülasyonunda hem de vaka sayısında ciddi bir artış olduğunu biliyoruz.' diye konuştu.
Keneler normalde nisan sonu ve mayıs başında ortaya çıkmasına karşın bu yıl 1,5 ay önce görüldüğüne dikkati çeken Çetin, şunları kaydetti:
'Bu sene vakaları 14-15 Mart'tan itibaren görmeye başladık. Son dönemde kene popülasyonuyla iyi bir şekilde mücadele ediyorduk. Keneye karşı ilaçla veya diğer yöntemlerle mücadelemizi aksattığımız zaman bir keneden binlerce kene rahatlıkla üreyebiliyor ve hızlı bir şekilde de çoğalabiliyor. Bu noktada mücadele en büyük araçtır diyebiliyoruz. Mart ayında havalar 15 gün süreyle hızlı şekilde ısınmıştı. Hemen o dönemde kene popülasyonunda artış gördük ve o artış da halen devam ediyor. Artık bu tür zoonotik hastalıklarla yaşamak, bunlara karşı tedbirleri almak zorundayız.'
'Eğer mücadele yapmazsak çok ciddi rakamları görebiliriz'
Çetin, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2018 yılında Sivas'tan 58, Yozgat'tan 14, Giresun, Erzincan, Ordu ve Tokat'tan birer olmak üzere 76 KKKA vakasına müdahale yapıldığını, 5 hastanın ise kaybedildiğini anımsattı.
Geçen yıl Sivas'tan 106, Yozgat'tan 11, Giresun'dan 3, Bayburt ve Tokat'tan birer hastaya müdahalede bulunduklarını ve vefat sayısının 13 olduğunu belirten Çetin, 'Bu yıl başlangıçta olmamıza rağmen hasta sayısında 35'i gördük. Eğer mücadele yapmazsak çok ciddi rakamları görebiliriz. Yani geçen yılki 122 rakamının 3-4 katını görebiliriz.' dedi.
Çetin, KKKA ile mücadelede en etkili silahın kene popülasyonunu azaltmak olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
'İlaç ve kimyasal önlemler alınıyor ama kişisel önlemler de çok önemli ve değerli. Tabiatta bulunurken ve hayvanlarla ilgilenirken insanlar her an kendisine kene yapışacakmış gibi hareket etmeli. Özellikle otlak alanlarda ve tabiatta gezinirken mutlaka çoraplar pantolon üzerine çekilmeli. Kenelerin yüzde 70-80'den fazlası pantolon paçalarından girmek suretiyle vücuda dağılıyor. İkincisi ise doğadan eve gelince vücutta mutlaka kene kontrolü yapılmalı. Eğer kene vücuda tutunmuşsa mutlaka sağlık kuruluşlarında çıkarılması sağlanmalı.'