İlçeye bağlı Gündoğdu Mahallesi'nde 12 yaşındayken çalmasını öğrendiği kemençenin babası sayesinde yapımına da merak saran Cin, hem baba mesleğini yaşatmak hem de bu kültürü gelecek nesillere aktarmak için çabalıyor.
Evinin altındaki atölyede ustalığa giden yolda 35 yıldır ter döken Cin erik, ardıç ve dut ağaçlarını belli aşamalardan geçirerek kemençeye şekil veriyor.
Kemençe için ilk olarak kullandığı ağaç üzerinde titizlikle çalışan Cin, iskeletini oluşturarak keser, matkap ve yontucu aletlerle son şeklini verdiği enstrümanı satışa hazır hale getiriyor.
Şimşir ağacından kaval da yapan Cin, babadan kalma mesleği günümüzde yaşatmanın gururunu yaşıyor.
Her sese uygun kemençe üreten Cin, eskiden yöresel enstrüman olan kemençenin son yıllarda popüler müzikte yer bulmasından da ayrıca mutluluk duyuyor.
Kemençe Ustası Hasan Cin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her sabah evinin altındaki atölyesine giderek, gün boyunca babadan öğrendiği mesleğini icra ettiğini söyledi.
Kemençe yapımında erik, ardıç ve dut olmak üzere 3 ağaç türünü kullandığını belirten Cin, 'Günlerim hep çalışarak geçiyor. Bir kemençeyi yaklaşık 2 günde tamamlayabiliyorum. Kemençe dışında şimşir ağacından kaval da yapıyorum. İşimi severek yaptığım için de zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.' diye konuştu.
'Yurt dışına da çok sayıda kemençe gönderdim'
Cin, kemençeye talebin arttığına dikkati çekerek, 'Satışları genelde sipariş üzerine yapıyorum. Ünlülerden de gelen talepler var. Çok sayıda sanatçıya da kemençe yaparak verdim. Yurt içinin yanı sıra yurt dışına da çok sayıda kemençe gönderdim. Kemençeye talebin olması sevindirici.' ifadelerini kullandı.
Kemençe yapımının ince işçilik istediğini belirten Cin, el oymalarıyla süslü, her sese uygun kemençe yaptığını aktardı.
Cin, sözlerini şöyle tamamladı:
'Eskiden kemençe orkestralara girmemişti. Sesleri fazla bilinmiyordu. Bunu icracılar daha ilerlettikçe, kemençelerin de daha güzel yapımına başlanınca orkestralara girmeye başladı. Arabeskte de pop müzikte de artık kemençe çalınabiliyor. Kemençe eskiden yöreseldi, şimdi ise evrensel oldu. Bu da kemençeye ilgiyi artırdı ve bizleri de mutlu etti.'