Mustafa Yılmaz Kar şöyle konuştu:
'Türk çay sektörü bir ayağı üretici olan ve bir milyon insanın direkt olarak ilişkide bulunduğu bir sektördür. Sektörün istikrarlı bir biçimde büyümesinde üreticiye verilen desteklerin büyük önemi vardır. İç müşteri memnuniyeti denilen bu algı büyük bir maliyet ve fedakarlık gerektirmiştir. Özel sektörün sergilediği performans bu fedakarlığı yapabileceğinin göstergesini oluşturamadı. Zira kısıtlı kaynaklar sahibine bu alanda sorumluluk alma imkanı vermedi. Yaş çay alımlarında istikrar unsuru kamudur. Kamu bu günkü noktaya gelebilmek için büyük bir bedel ödemiş, istikrarın korunması için oluşandestekleme maliyetinin tamamını üstlenmiştir. Özel sektörün alım iştahı yıllara göre çok değişken bir performans gösterirken, kamunun dik duruşu ve sektördeki hakimiyeti özel sektör içinde çok rahat bir çalışma ortamı oluşturmuştur.'

Hava Kirliliği ve aroma çeşitlerine dikkat..
Kar, çay tüketicilerini endişelendiren sebeplerinde bulunduğuna dikkat çekerek, hava kirliliği ve aroma çeşitlerinin doğal olmamasının sağlığımızı olumsuz etkilediğini söyledi. Mustafa Yılmaz Kar, Türk çayının bu anlamda masum olduğunu kış mevsimi boyunca kar altında kalan çay ağaçlarımızın zararlılardan arındığı gibi, hava kirliliğinin olmadığı çay bölgemizde dünyanın pestisit oranı en düşük çayının üretildiğini ifade etti.

Kar şöyle devam etti:
'Şimdi gururla ifade edebiliriz ki, Türk çay sanayicisi ham madde kalitesini yükselten teknolojileri kullanarak, çayın kendi aroması dışında katkı maddesi kullanmadan, tüketiciye en kaliteli doğal çayı üretmektedir.. Özel sektörümüz de kamu sektörünün kullandığı teknolojiyi kullanarak aynı kalitedeki doğal çayı üretiyor.

Dünya çay pazarındaki değişimleri yakinen takip eden çay sektörümüz geleceğe yönelik, çay ağaçlarının yenilenmesi ve çay bahçelerinin birleştirilmesi yönünde çalışmalar yapmaktadır. '
Türk çay sektöründe istikrar unsuru kamu olduğuna da değinen Kar, kamunun sektörden çıkması durumunda sektörün tüm ayaklarından yara alacağını, devletin bugün üstlendiği maliyetlerden çok daha büyük bir maliyeti üstlenmek zorunda kalacağının da asla göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

Editör: Haber Merkezi