Gazeteci- Yazar Fatih Sultan Kar, Rize TV'nin sosyal medya hesaplarında canlı olarak yayınlanan, Yasin Paşalı'nın hazırlayıp sunduğu 'Net Konuşalım' programına konuk oldu.

Kar, Karadeniz ve Rize'ye dair önemli açıklamalarda bulundu.

'Yeni Çalışmalarım Var Onlar Üzerinde Yoğunlaşmış Durumdayım'

Meslek hayatına Rize'den başlayan ve şu an İstanbul İETT'de görev yapan Kar, 'Rize'de birçok gazetenin Rize muhabirliğini yaptım. Ardından Rize TV'de çalıştım. Yaklaşık 22 yıldır da İstanbul'da İETT Genel Müdürlüğü'nün kurum fotoğrafçısı olarak görev yapıyorum. Bu kurumun ulaşım tarihine dair iddialı bir arşiv oluşmasında katkılar sundum. Pandemi döneminde kurallar riayet ediyorum. Evde kaldığım zamanlarda ise sıkılmıyorum. Çünkü Rize ve Karadeniz arşivleriyle hayata bir şeyler katmaya ve insanlarla paylaşmaya çalışıyorum. Yeni çalışmalarım var onlar üzerinde yoğunlaşmış durumdayım. Yapmış olduğum bu çalışmaları İETT'deki mesai saatlerinde asla yapmıyorum. Ahlaki ve etik bulmuyorum. Çünkü bağlı olduğunuz kuruma bir vefa borcumuz var. Milyonlarca insanın hakkı olduğu bir kurumda çalışıyorsunuz. Onun için kendimden fedakarlık yapıyorum. Az uyuyorum. Bütün çalışmalarımı mesai saatlerimin dışında yapıyorum. Uykuyla geçen zamanı ölü zaman olarak değerlendiriyorum' diye konuştu.

'Ekrem Orhon'un Kitabını Hazırlarken Onu Bir Kez Daha Tanıdım'

Yakında yeni bir eser ile okuyucularının karşısına çıkacağının müjdesini veren Kar, 'Rize eski Belediye Başkanı rahmetli Ekrem Orhon'un bir armağan kitabı kızı Çayhan Orhon Dervişoğlu ile birlikte hazırladık. Ekrem Orhon Armağan Kitabı, Rize Belediyesi Başkanı Sayın Rahmi Metin Bey'in öncülüğünde Rize Belediyesi yayını olarak yayınlanacak. Kitabımıza Azmi Kandemir'in editörlük desteği oldu. Ekrem Orhon'un kitabını hazırlarken onu bir kez daha tanıdım. Ufku ve vizyonuyla yarınları gören adamdı o. O zamandan beri görmüş denizde havalimanı ve projelendirmiş. Ovit Tüneli'ni görmüş ve projelendirmiş. Kendisini bir kez daha tanıdım ve felaket bir hayranlığım oluştu.' ifadelerini kullandı.

'O Vefayı Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey Yerine Getirecektir'

Kar, Rize - Artvin Havalimanına eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın isminin verilip verilmemesi konusunda ise şunları söyledi:

'Mesut Yılmaz, Rize için farklıdır. Herkes olumlu bakar bu işe. Mesut Yılmaz'ın isminin verileceğine benim inancım tamdır. O vefayı Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey yerine getirecektir. Mesut bey isminin verilmesini de hak etmiştir. Kaldı ki Mesut Yılmaz'ın isminin verilmesine de ihtiyacı yoktur. Bu bizim şehrimizin ona vefasıdır ama o konuda vefasız bir şehiriz. Rize'ye çayı getiren Zihni Derin Rize'den milletvekili seçilememişidir. Biz Ömer Lütfü Mete'nin dediği gibi 'Gideni unutuyor, geleni övüyoruz.' Yaklaşımımız bu.'

'Dernekçiliğin Eski Konumu, Maneviyatı, Ruhu Bence Ortadan Kalkmıştır'

Büyük şehirlerdeki Rizeli sivil toplu örgütlerinin olaylara siyasi olarak yaklaştığından yakınan Kar, 'ÇAYDEF, RİMER ve birkaç sivil toplum örgütü hariç tamamen siyasi bir kimlik. Bir yerlere yükselmenin aracı olarak bakılıyor. Üzülerek izliyorum olayları. Hem dernekçiliğe hem de desteledikleri görüşe çok korkunç zarar veriyorlar. Dernekçiliğin eski konumu, maneviyatı, ruhu bence ortadan kalkmıştır.' şeklinde konuştu.

'Bugünkü Ortamda Rize'de Gazetecilik Yapamazdım'

Rize basınını değerlendiren Kar, 'Bugünkü ortamda Rize'de gazetecilik yapamazdım. Ben düşündüğünü söyleyen, haykıran bir yapım vardır. Kim olursa olsun haklının haklı güçsüzde olsa yanında, haksız güçlüde olsa karşısında durmayı şiar edilmeli insan bence. Yerel gazeteciler daima memleketinin yanında taraf olur. Yetiştirdiği güzel insanlar var. Ulusallara açılanlarda var. Onlarla gurur duyuyoruz. Her yerde arkadaşlarımız var takip etmeye çalışıyoruz.' dedi.

'Kazım Koyuncu'nun Değerini, O Yüreğinin Güzelliğini Öldükten Sonra Anladılar'

Onlarca Karadeniz türküsüne imza atan aynı zamanda Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) üyesi olan Fatih Sultan Kar, Karadeniz müziğine dair açıklamalarda bulunarak, 'Kazım Koyuncu'nun değerini, o yüreğinin güzelliğini öldükten sonra anladılar. Kazım'la birlikte ona özenenler çok oldu. Onunla ilgili çok istismar olanları oldu. Ben hep şunu söyledim. Onunla ilgili hiçbir şey yapmayın. Şarkıları var olduğu sürece ömür boyu unutulmaz. Kazım Koyuncu'dan sonra çıkanlara bakacak olursak. Resul Dindar, Allah ona farklı bir ses tonu vermiş. Sesinde bir renk var. Selçuk Balcı, Gökhan Birben, İhsan Eş, Onay Şahin, Erkan Ocaklı, Hüseyin Erbaş, Hasan Yazıcı gibi daha birçok isim yetişti. Bir dönem beni nefret ettirdiler Rizeli müzisyenler. Yazdığım türküler başka isimler adıyla çıktı. Sonra MESAM'a üye olunca her şey yerini buldu. Laz bölgesindeki müzisyenler ise hakkımı hep verdi. Karadeniz müziğinin geleceğini çok iyi görüyorum.' değerlendirmesinde bulundu.

'Biz Neden Şimdi Takımımızı Mehmet Ali Karaca'ya Vermiyoruz'

Son olarak Çaykur Rizespor'un genel durumunu değerlendiren Kar, '1884-85 sezonunda Fehmi Ekşi başkanlığında Cesarettin Alptekin bir kadro kuruyor. Bu takım kesin düşer dediler ama o takım şampiyon oldu ve şimdiki adıyla Süper Lig'e çıktı. O takımın 3 oyuncusu hariç ki onlarda Karadeniz bölgesindendi tamamı Rizeli futbolculardan oluşuyordu. Biz neden şimdi takımımızı Mehmet Ali Karaca'ya vermiyoruz. Kendini yenileyen, geliştiren okuyan bir teknik direktör. Kemer ötesinden biri olduğu için mi sahip çıkılmıyor, nedir sebebi? ona bir şans verelim.' diye görüş belirtti.

Editör: Haber Merkezi