Güven Adıgüzel'in Çolak ile senaryosuna imza attığı filmde, Onur Dilber, Münibe Millet, Serkan Altıntaş ve Sami Aksu başrolleri paylaştı.

Seyid Çolak ile senarist, yazar Adıgüzel, filmin festival yolculuğunu, gişe beklentilerini ve yakın gelecekte yapacakları çalışmaları AA muhabirine anlattı.

'En iyi 10 film festivalinden birinde filmim görücüye çıksın istiyordum'
İlk filminin vizyona girmesinden büyük heyecan ve mutluluk duyduğunu belirten Çolak, 'Bir hayalimi gerçekleştirdim. Her sinemacı, bu aşkla yola çıkmış her kısa filmci, uzun metraj çekip, güzel bir festival yolculuğundan sonra filmini vizyona sokabilme hayalini taşır bence. Kapan vizyona girdi. Şu an bunun mutluluğunu yaşıyoruz.' dedi.

Yönetmen Çolak, filmin beklediğinden daha iyi bir festival süreci geçirdiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

'Filmi çekerken festival yolu doğrultusunda hedeflerim vardı. Çektiğim filmin, dünyanın en iyi 10 film festivalinden birinde görücüye çıkarak açılışını yapmasını istiyordum. Böylelikle çektiğiniz film daha görünür oluyor ve diğer festivaller de filminizi merak ederek, gösterim için talep ediyor. Bu da ulusal ve uluslararası dolaşım imkanı sağlıyor. Filmimiz Moskova Film Festivali'ne seçildi. İnanılmaz mutlu olduk. Bütün ekip arkadaşlarımızla katıldığımız dünya prömiyerimizi, içimize sinecek şekilde yaptık. İspanya'da Avrupa prömiyerimizi, Boğaziçi Film Festivali'nde de Türkiye prömiyerimizi yaptık. Yaklaşık 25 ülkede filmimiz gösterildi.'

Sinemada komedi, tarih, aksiyon ve korku türündeki filmlerin daha fazla ilgi gördüğünü söyleyen Çolak, 'gişe sineması' ve 'festival filmi' ayrımına dikkati çekerek, 'Festival filmi olarak adlandırılan, bizim gibi yönetmenlerin çektiği bu tür yapımlarda, seyirciler, bahsettiğim bu ödül-prömiyer ibarelerini tanıtım afişinde gördüğü zaman, bir anlamda 'Bu film sıkıcıdır.' duygusuna kapılıyor maalesef. Bunun önüne geçmek biraz zor belki. Ama bunun bir yanılgı olduğunu düşünüyorum. Gişe filmlerini seven, izleyen seyircilerin bu türdeki filmlere de bir şans vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Kapan ile başlayabilirler mesela. Onun haricinde salon bulma konusunda problemler yaşıyor, bu sorunları aşmaya çalışıyoruz. Filmimiz vizyona girdi. Eğer seyirciler gerçekten bu türdeki filmleri izlemek istiyorsa talep ederek, salon sahiplerini de bu konuda teşvik edebilir.' diye konuştu.

Seyid Çolak, oyuncuların performansına da değinerek, Onur Dilber, Sami Aksu, Münibe Millet, Serkan Altıntaş, Yasemin Girgin, Güliz Oktar ve Yüksel Akça'nın da aralarında bulunduğu çok iyi bir oyuncu ekibiyle çalıştığını, tüm oyuncuların filme çok güzel bir enerji kattığını söyledi.

Kapan'dan sonra ikinci uzun metraj filmi 'Obruk' için çalışmalara başladığının altını çizen Çolak, 'Bundan sonra beni en çok heyecanlandıran bir proje oldu Obruk. Yine Güven Adıgüzel'le yazdık. Şimdi, Obruk'u nasıl hayata geçiririz, onu düşünüp planlama aşamasındayız. İkinci projemde, Kapan'ın üstüne çıkarak, film dilimi biraz daha öteye taşımak istiyorum.' ifadelerini kullandı.

'Bizim açımızdan güzel bir ilk film tecrübesi oldu'
Senarist Güven Adıgüzel ise Kapan filminin ilk uzun metraj senaryo çalışması olduğunu belirterek, 'Edebiyat disiplininden gelmiş biri olarak ilk yazdığım senaryoyu beyaz perdede görmek, izlemek, öncelikle çok heyecan verici. Kapan gibi özel bir seyirci kitlesine hitap eden filmlerin görücüye çıktığı yerler, malum, festivaller oluyor. Festival süreci bu açıdan çok bereketli ve anlamlı geçti bizim için. Türkiye'deki festivallerden de umduğumuzu bulduk. Güzel bir ilk film tecrübesi olduğunu söyleyebilirim.' şeklinde konuştu.

Kapan'ın seyir zevki yüksek bir film olduğunu dile getiren Adıgüzel, şunları kaydetti:

'Filmin içinde bir gizem unsuru var. Bununla birlikte dram, gerilim ve derin bir atmosfer var. Kapan, öncelikle hikayesiyle, kendisini sonuna kadar merakla izleten bir film. Bunun yanına atmosferi, müzikleri ve oyunculukları da koyabiliriz. Kapan, izleyicilere sorular sorduracak, onları kendi zihin koridorlarında dolaştıracak ve bunları yaparken izleyiciye mutlaka alan bırakan bir film bence. Bu anlamda seyir zevki yüksek bir film olduğu kanaatindeyim. Evet bu tür filmlere az salon veriliyor ama şöyle bir alternatif de var. Eğer başka illerde bu tür filmlere bir talep varsa bu oluşturulan talep orada salon açılmasına vesile olabiliyor. Yani bu tip filmlerin, vizyona giren illerdeki örgütlü seyircilerin taleplerine ihtiyacı var. Yakın zamanda 'Dilsiz' filmi bunu başarmıştı mesela.'

Adıgüzel, iki uzun metraj film çalışması olduğunu vurgulayarak, 'Türkiye'de özellikle belgesel sinema alanında daha iyi ve daha çarpıcı belgeseller yapılabileceği kanaatindeyiz. Bu anlamda uluslararası festivalleri hedeflediğimiz, iki uzun metraj belgesel çalışmamız var. İlki 'Ataların Uykusu' isimli Türkiye'de yaşayan bir şamanın hikayesine odaklanan bir belgesel. Diğeri ise İdlip'te savaş mağduru kedilerin hamiliğini üstlenen bir ambulans şoförünün hikayesini anlatacağımız film. Çekimleri bizi oldukça zorlayacak bir iş olacak. Tezgahtaki iki uzun metraj belgesel projemiz böyle. Sinema filmlerinin yanında, bu tip çarpıcı anlatıları da seyirciyle buluşturmak istiyoruz.' dedi.

Kapan yarıştığı festivallerden 13 ödüle layık görüldü
Gizem, gerilim ve dram türünün harmanlandığı Kapan, bir adada balıkçılıkla hayatlarını idame ettiren beş arkadaşın, aralarından birinin kaybolması ve vahşi bir kurdun ortaya çıkmasıyla yaşadıklarını anlatıyor.

Çolak'ın ilk uzun metrajı olan film, 3. Uluslararası Nepal Film Festivali'nde 'En İyi Film', 5. Uluslararası Saidia Film Festivali'nde 'En İyi Film', 9. Uluslararası Malatya Film Festivali'nde 'En İyi Yönetmen' (Seyid Çolak) ve 'En İyi Müzik' (Ali Saran), 7. Uluslararası Antakya Film Festivali'nde 'En İyi Yönetmen' (Seyid Çolak) ve 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' (Sami Aksu), 7. Boğaziçi Film Festivali'nde 'FİYAB En İyi Yapımcı' (Seyid Çolak), 7. Kayseri Film Festivali'nde 'Elia Kazan Jüri Özel Ödülü' ve 1. Uluslararası Gilak Film Festivali'nde 'En İyi Erkek Oyuncu'nun da (Onur Dilber) aralarında olduğu 13 ödülün sahibi olmuştu.

Yapımcılığını Zürafa Film ve Seyid Çolak'ın üstlendiği Kapan, Başka Sinema dağıtımıyla 6 şehirde 10 salonda izleyiciyle buluştu.

Editör: Haber Merkezi