İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Kliniği'nden Uzm. Dr. Müzalin Çiğdem Yıldırım, yaz aylarının gelmesi ile beraber insanların serinlemek ve eğlenmek için yüzme havuzlarını tercih etmesi sonucu klorlanmış bile olsa, yüzme havuzlarından bazı enfeksiyon hastalıklarının bulaşabildiği konusunda uyarılarda bulundu.

Havuzun temiz tutulmadığı takdirde birçok sağlık problemine yol açabileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Yıldırım, 'İnsan vücudundan çıkan ter, tükürük, idrar, dışkı gibi bir takım maddeler veya artıklar suyun kirlenmesine neden olan faktörlerdir. Birçok mikroorganizma kirliliği oluşturur. Suya karışan mikroplar vücutla temas ettiğinde ise enfeksiyonlara sebep olabilir' şeklinde konuştu.

KLOR DERİDE TAHRİŞE YOL AÇABİLİR

Havuz suyunda yüksek miktarda bakteri öldürücü klor bulunduğuna değinen Uzm. Dr. Yıldırım, 'Klor yüzünden ciltte oluşan tahriş ve aşırı kuruma kimyasal bir reaksiyon türüdür. Klorun yarattığı tahrişler ileri safhada olursa havuzda yüzmeye ara verilmesi gerekir ya da cilde yüzmeden önce tahriş önleyici losyonlardan sürülmelidir. Bu kremler klor sebebiyle çok kuruyan veya egzama oluşan cilt için oldukça faydalıdır. Klordan kaynaklı cilt tahrişlerinde iltihaplanma görülmediği sürece 1 hafta içerisinde geçer. Ancak tahriş hafif derece bile olsa, yaraya dönüşürse mutlaka tıbbi bir tedavi alınması gerekir' diye konuştu.

HAVUZ SUYU GÖZ ENFEKSİYONLARINA NEDEN OLABİLİR

Yüzme havuzlarının, sıcak ve nemin etkisiyle bazı enfeksiyonların yayılımını kolaylaştırdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Yıldırım, şu bilgileri paylaştı:

'Havuz suyunun dezenfeksiyonunda yararlanılan klor bazlı maddelerin uygunsuz kullanımı tahrişlere, kornea yüzey bozukluklarına ve gözün bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Belirtileri çapaklanma, kızarıklık, bulanık görme, kaşıntı, yanma ve batmasıdır. Gözlerinde enfeksiyon olan kişiler, diğer havuz kullananların sağlığını düşünerek bulguları düzelinceye kadar havuz kullanmamalıdır. Lens kullananların ise havuza lensleriyle girmemeleri uygun olur. Havuza lensleriyle giren kişilerde, şiddetli göz ağrılarının olması çeşitli enfeksiyonlardan dolayı olabilir. Bu nedenle havuza ya da denize girerken havuz gözlüğü kullanımı önemlidir.'

SİNDİRİM SİSTEMİ ENFEKSİYONLARINA DİKKAT

Havuzlardan bulaşan enfeksiyonların en başında, sindirim sistemi enfeksiyonları geldiğini söyleyen Uzm. Dr. Yıldırım, 'Bu durum kendini bulantı ve/veya ishal ile kendini göstermektedir. Rotavirüs, Hepatit A, Salmonella, Shigella, E. Coli (Turist İshali) başta olmak üzere çok çeşitli virüs ve bakteriler su sirkülasyonu ve klorlamanın yetersiz olduğu havuzlarda uzun süre canlılığını koruyabilir. Bu mikroplar, havuz suyunun yutulması ile ortaya çıkar' açıklamasında bulundu.

GENİTAL BÖLGE ENFEKSİYONLARINI AĞRI VE KAŞINTI YAPABİLİR

Daha çok uygunsuz koşullara sahip havuzlardan kaynaklanan, idrar yolu enfeksiyonları ve kadınlarda görülen vajinitin de sık rastlanan ve rahatsız edici enfeksiyonlar olarak karşımıza çıktığını dile getiren Uzm. Dr. Yıldırım, 'Bu enfeksiyonlar idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, bel ve kasık ağrısı, genital bölgede ağrı, kaşıntı ve akıntı gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Genital siğiller (HPV) de, havuzlardan bulaşabilmektedir' dedi.

DERİ ENFEKSİYONLARI VE MANTARLAR

Bazı deri enfeksiyonları ve mantarların havuz yolu ile bulaşabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Yıldırım, şunları söyledi:

'Bunların başında, genital siğiller ve 'molluskum kontagiozum' gelmektedir. Sıcak ile artan terlemenin, yaz aylarında mantar üremesini kolaylaştırdığı bilinir. Aşırı miktarda klor kullanılan havuz suları, duyarlı bazı kişilerde ciltte tahrişe neden olabilir. Hijyenik olmayan ortamlardan ya da temiz olmayan havlulardan da uyuz, impetigo gibi deri hastalıkları bulaşabilir.'

UZUN SÜRE SUDA KALMA DIŞ KULAK YOLU ENFEKSİYONU RİSKİNİ ARTIRIR

Dış kulak yolu enfeksiyonundan da bahseden Uzm. Dr. Yıldırım, 'Dış kulak yolu enfeksiyonu, sulu ortamı seven bakteriler ve bazen de mantarların sebep olduğu bir durumdur. Şiddetli kulak ağrısı, kulakta akıntı ve işitme azlığı, kaşıntı ve ileri durumlarda kulakta şişme ve kızarıklığa neden olur. Uzun süre suda kalma ya da kulağa su kaçması sonucunda risk artar. Aynı zamanda suya dalma esnasında eğer varsa sudaki bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabilir ve sinüzite neden olabilir' diye konuştu.

ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Uzm. Dr. Yıldırım, havuzdan bulaşabilecek enfeksiyonlardan korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı:

'Klorlamanın ve su sirkülasyonunun yeterli olmadığını düşündüğünüz havuzlara girmeyin. Havuzda kesinlikle su yutmamaya özen gösterin.

Özellikle sakız çiğnerken su yutulabileceği için yüzerken sakız çiğnemeyin.

Çocuk havuzu ve yetişkin havuzlarının ayrı olduğu tesisleri tercih edin. Islak mayo ile uzun süre oturmayın, mutlaka kurulanın.

Havuzun bulunduğu kısma girmeden ayakların antiseptik solüsyonlar ile yıkandığı, havuza girmeden duş almanın ve bone kullanımının zorunlu olduğu tesisleri tercih edin.

Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alarak üzerinizdeki olası mikrop ve fazla klordan temizlenin ve temiz çamaşırlar giyin.

Havuzdan çıkar çıkmaz kurulanın. Çünkü bazı bakterilerin, uyuz ve mantar gibi enfeksiyonların gelişiminde nem, çok önem taşıyor.

Havuza girerken mutlaka kulak tıkacı kullanın. Aktif bir kulak enfeksiyonunuz varsa ya da kulağınıza tüp takıldı ise havuza girmekten kaçının.

Sinüzitten korunmak için havuza dalarken ya da suya atlarken burun tıkacı kullanın ya da burnunuzu elinizle kapatın.

Göz enfeksiyonları açısından havuz suyuyla teması en aza indirmek ve bu amaçla yüzücü gözlüğü kullanmak yararlı olur.'

Editör: Haber Merkezi