Aileleri hayvancılık ve fındık tarımıyla uğraşan kız çocukları, Dereli Çok Programlı Anadolu Lisesinde, Tük dili ve edebiyatı öğretmeninin yönlendirmesiyle futbola başladı. Dereli Çok Programlı Lise Spor adıyla kurulan takım kısa zamanda Türkiye Kadınlar 3. Lig`de mücadele etmeye hak kazandı.
Takımdaki kız çocukları, deplasman maçları sayesinde farklı coğrafyaları, kültürleri ve şehirleri tanıma şansını yakalamanın yanı sıra üniversite hayali de kurmaya başladı. Sahalarda ter döken kızların birçoğunun hayali, beden eğitimi ve spor yüksekokulunu kazanmak.
Okul müdürü ve aynı zamanda kulüp başkanı Zekeriya Karakayalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2011 yılında hentbol branşıyla başladıkları spora kısa süre sonra futbolla devam ettiklerini söyledi.
Öğrencilerin çoğunun köylerden geldiğini aktaran Karakayalı, "Bu kızlarımız daha önce futbolla tanışmamış, ilçe dışına çıkmamış, aile durumları çok fazla iyi olmayan öğrenciler. Bunları alıyoruz, bu tür sosyal aktiviteler sayesinde kazanmaya çalışıyoruz." dedi.
Karakayalı, öğrencilerin ailelerinin geçimlerini hayvancılık ve fındık tarımıyla sağladığına dikkati çekerek, "Buradaki öğrencilerin yüzde 80`inin şehir dışına çıkma şansı yok. Futbol sayesinde Samsun, Trabzon, Ankara, Tokat gibi şehirleri gezdiler. Başka şehirlere gidiyorlar, ufukları açılıyor." diye konuştu.
Öğrencilerin, futbolla kendine güvenlerinin arttığına işaret eden Karakayalı, bunun derslerinde de başarıyı getirdiğini vurguladı.
Karakayalı, en büyük hedeflerinden birinin futbol oynayan kız çocuklarını beden eğitimi öğretmeni yapmak olduğunu belirterek, kızların, 3. ligde oynadıkları için ekstra puanlar alma hakkına sahip olduğunu aktardı.
Futbol takımındaki kızlara yol göstermeleri amacıyla aralarına üniversite öğrencilerini kattıklarını ifade eden Karakayalı, "Şu anda futbol oynayan çocukların hepsinin bir üniversite hayali var. Giresun dışına çıkma hayali var. Futbol takımı olmasaydı bu çocukların pansiyondan okula, okuldan pansiyona gitmek gibi bir hayatları olacaktı." şeklinde konuştu.
Karakayalı, takımda, bacaklarında rahatsızlık olmasına rağmen yılmadan top koşturan bir öğrenci olduğuna da değinerek şunları kaydetti:
"Kendisi Bahçeli köyünden Derya Akar adında bir kızımız. Müthiş derecede istekli, yetenekli bir kızımız. Vücudu futbola engel oluyor ama hiç vazgeçmiyor, çok inatçı ve zeki de bir kızımız. Kendisinden sağlam futbolculardan daha iyi oynuyor. Böyle azimli öğrencilere de sahibiz."
Takıma antrenörlük yapan Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Yıldıray Bıçak ise lig başlayalı üç hafta olduğunu belirterek, "1 beraberlik, 2 galibiyetimiz var, inşallah ligde başarılı olacağız. Çocuklarımızın neşesi, buradaki mutluluğu en büyük motive kaynağımız. Öğrencilerin beden eğitimi ve spor yüksekokulu hedefi var, inşallah zamanı geldiğinde hedeflerine ulaşmış olurlar." değerlendirmesinde bulundu.
- Aydın: "Farklı coğrafyaları ve şehirleri tanıma şansı yakaladık"
Takımdaki oyunculardan 10. sınıf öğrencisi Zahide Aydın, ortaokuldan beri futbola ilgisinin olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Lisede futbola başladım. Hayalim vardı oynamak için, hayalim gerçekleşmiş oldu. Sağlık açısından da çok iyi oluyor. Yeni arkadaşlar, yeni çevre edinmiş olduk, öğretmenlerle daha fazla iletişim kuruyoruz. Ben Tokat`a hiç gitmemiştim, başka yerleri görüyoruz. Ben hep Ankara`ya gitmek isterdim, maç sayesinde gittim. Futbol oynamasaydım belki de Ankara`yı göremeyebilirdim. Gelecekte polis olmak istiyorum, olmazsa beden eğitimi öğretmenliği istiyorum."
- Acar: "İlk hedefim beden eğitimi ve spor yüksekokulunu kazanmak"
Takımdaki öğrencilerden Neslihan Acar da futbola ablasının yönlendirmesiyle başladığını aktararak, "Futbol spor yapmama vesile oldu, futbol oynamasam gezemezdim. Diğer illere gitmek iyi oluyor. Ankara`ya maça gittiğimizde Anıtkabir`i ziyaret ettik. İlk hedefim beden eğitimi ve spor yüksekokulunu kazanmak. Çok istiyorum, inşallah olur. Dereli ve Giresun merkez dışında bir yere gitme şansımız olmuyordu. Futbolla Sivas, Ankara, Erzincan`ı gezdik." ifadelerini kullandı.
Kalecilik yapan 11. sınıf öğrencisi Yonca Şenlikoğlu da liseye kayıt olmak için geldiğinde boyunun uzunluğundan dolayı antrenör Bıçak`ın dikkatini çektiğini anlatarak, "Hocamız `Senden kaleci olur` demişti, böyle başladım. Sosyal gelişim açısından çok faydalı bence, arkadaş çevresi geniş. Farklı yörelerdeki farklı insanları tanıma şansımız oluyor." diye konuştu.
- Akar: "Arkadaş çevrem gelişti"
Lisenin 10. sınıf öğrencisi Derya Akar ise daha önce köylerde ağabeyleriyle futbol oynadığını, okulda da bu sporu sürdürdüğünü söyledi.
Bacaklarında rahatsızlık olduğunu, yürürken aksadığını vurgulayan Akar, "Ama futbol oynarken rahatsız eden bir durum yok. Rahatsızlığım küçüklükten beri var, hızımı kesiyor ama en azından çalım atabiliyorum. Ayaklarımdaki durum futboldan hiç bir zaman vazgeçmeme neden olmadı." ifadelerini kullandı.
Akar, futbolla arkadaş çevresinin geliştiğini ve farklı iller görmeye başladıklarını anlatarak, "Daha önce başka yerlere gitme şansım pek olmuyordu. Arkadaş çevrem gelişti. Tokat, Samsun, Trabzon ve Ankara`ya gittik, Anıtkabir`i gezdik. Futbola başlamasam okuldan pansiyona, pansiyondan okula gittiğim monoton bir hayatım olurdu." şeklinde görüş belirtti.