Selin Çelik'in müzik prodüktörlüğünü üstlendiği 'bağlantılı kopukluk' anlamına gelen albüm, 1 Kasım'da müzikseverlerle buluşacak.

İspanya ile Türkiye arasındaki tarihsel ve kültürel geçmişe göndermeler yapan ve toplam 8 eserden oluşan albümün ilk parçası 'Venusa' ise Bandcamp isimli dijital platformda dinleyicilerin beğenisine sunuldu.

Albümde, Mustafa Kemal Atatürk'ün çok sevdiği 'Bülbülüm Altın Kafeste' türküsüyle Endülüs folklorik müziğinin anonim eserlerinden 'El Mantillo'nun sıra dışı yorumu da yer aldı.

'Rycardo hisleri çok güçlü bir gitarist'
'Issız Adam', 'Sürgün', 'Çocuklar Sana Emanet' ve 'Dedemin İnsanları' adlı film müziklerine de imza atan Cenk Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, albümü ve müzikal çalışmalarını anlattı.

Erdoğan, albümün adına ithafen, 'Zor bir isim belki ama içinde yaşadığımız hayat da öyle. Sosyal medya ile hayata tutunan bir kesim var. Telefondan yaşıyorlar bu hayatı ve bizim gibi sanatçıları o mecralardan takip ediyorlar. Ancak öbür yandan bizi, eski usul göz göze, diz dize takip edenler de var. Hangisinin daha değerli olduğunu idrak etmek zor. İşte bağlantılı kopukluğun bendeki anlamı bu.' dedi.

Geçen yıl Avrupa ve Amerika'da 'International Guitar Night' projesi kapsamında farklı ülkelerden gitaristlerle 80 konserlik bir tur yaptığını dile getiren Erdoğan, şunları aktardı:

'Bu turne sırasında mümkün olduğunca beste üretmeye çalıştım. Farklı yemekler yiyip, farklı kültürleri tecrübe ettim. Rycardo ile nasıl bir ses üretebileceğimizi düşündüm ve böylelikle albümdeki besteler ortaya çıktı. İspanyol kültürü de bana çok yakın. Ne zaman oralarda olsam eve gelmişim gibi hissediyorum. İnsanların sıcaklığı, yüksek enerjili oluşu çok yakın bize. Yemekler, sokaklar ve tabii müzikal miraslarına sahip çıkışları da çok önemli.'

Cenk Erdoğan, Rycardo Moreno'yu da flamenkonun geleceğindeki önemli yapı taşlarından biri olarak gördüğünü kaydederek, 'Rycardo hisleri çok güçlü bir gitarist. Beni ve müziğimi anladı. Üzerine kendini kattı. Sınırları genişleteceğine ve flamenkoyu başka bir boyuta çıkaracağına inanıyorum. Zaten bu sebeple çok iyi anlaştık ve müziği oluşturduk. İkimizin de hedefi aynı, yaşadığımız dönemde gitarımızla ve müziğimizle bir değişim yaratmak...' diye konuştu.

'Kafaları uçuk iki sanatçının deli dünyası var bu albümde'
Müziğin yaşamındaki önemine de değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

'Müzik bir manzara gibidir. Ben bakınca ağaçları görürüm, siz bakınca kuşları. Dolayısıyla 'Bu müzik, dinleyiciye şunu vadediyor' dersem onların hayal dünyasını kısıtlamış olurum. Ama şunu söyleyebilirim ki; flamenko ve Türk müziği aslında temelden birbirine bağlı. Biz de bu bağı havalandırmaya çalıştık. İki farklı teknikte çalan iki gitaristin sohbeti, iki farklı kültürün kaynaşması ve kafaları uçuk iki sanatçının deli dünyası var bu albümde. Gerisi ise dinleyicinin hayal dünyasına kalmış.'

Cenk Erdoğan, kısa zaman önce kendi solo albümü 'Arıyorum Hala'yı dinleyicilerinin beğenisine sunduğunu belirterek, 'Pandemi dönemi, bende farklı şekilde etkiler bıraktı. Doğadaki hızlı ve güzel değişimi gözlemledim. Sakinleştim ve bu dönemi anlatan kayıtlar yapmak için stüdyoya girdim. İlk defa bir albümde plan, program, yazılı beste olmadan sadece fikirlerle doğaçlamalar çaldım. 'Arıyorum Hala', kişisel günlük niteliğinde bir albüm oldu benim için. 8 yeni beste, bir Neşet Ertaş düzenlemesi var albümde. Albümün kapak tasarımı Anıl Sam'a, masteringi Doruk Okuyucu'ya ait.' ifadelerini kullandı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının müzik sektörünü de olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Erdoğan, bu duruma üzülmenin yersiz olduğunu ve sektörün çözüm yolları araması gerektiğini söyledi.

'Muhteşem bir sonuç ortaya çıktı'
Albümün müzik prodüktörü Selin Çelik ise Rycardo Moreno ile Cenk Erdoğan'ın tanışma hikayesine değinerek, şu bilgileri verdi:

'Aslında Rycardo ve Cenk, müzikal olarak birbirini tanıyordu. İspanya'ya geldikten ve flamenkoculara bizim müziğimizi anlatmaya başladıktan sonra kafamda şu sorular oluştu, bu iki kültür bir araya gelse nasıl bir sentez ortaya çıkar? Aynı dili konuşmayan iki kişi, sadece notalarla buluşarak yeni bir müzikal dünya yaratabilir mi? Müzikal, kültürel ve sosyolojik olarak süreç nasıl gelişir ve ortaya ne çıkar? Daha önce Türkiye'de ve dünyanın çeşitli yerlerinde caz alanında müzikal iş birlikleri gerçekleştirmiştim. Bu sefer durum biraz daha farklıydı. Fakat Rycardo ve Cenk müziklerinde caz armonisini de baz alan müzisyenler olduğu için ortak bir noktada buluşabileceklerini düşündüm. Elbette önce fiziksel olarak bir araya gelmeleri, birbirlerini tanımaları gerekiyordu. Ancak böyle enerjilerinin tutup tutmadığını anlayacaktık. 15 Eylül 2018'de Rycardo, Buika'ya eşlik etmek için Türkiye'ye gelmişti. Konserin ardından ayarladığım buluşmaya Cenk Erdoğan gitarı ile gitmişti. O sırada İspanya'daydım. Otelden bana ilk videoyu attıklarında aralarında özel bir bağ kurulduğunu anladım. Daha sonra ikisine albüm fikrini açtım. Çok sıcak baktılar ve süreç başladı.'

Türk kültür ve sanatını dünyaya tanıtmayı amaçlayan 'Yeldeğirmeni (Windmills) Caz Festivali'nin de kurucusu olan Çelik, albümün yaklaşık 8 ayda üretim, paylaşım, değerlendirme ve onaylama sürecinden geçtiğini aktararak, 'Kelimelerin kaplamadığı alan müzik ve duygularla dolduğu için bu muhteşem sonuç ortaya çıktı. Albüme Cenk ve Rycardo'nun kendi bestelerinin dışında, iki zengin kültürün müzikal anlamdaki köklü miraslarını hatırlatmak amacıyla, Türkçe eser olarak Atatürk'ün de çok sevdiği 'Bülbülüm Altın Kafeste' türküsü ve Endülüs folklorik müziğinin anonim bir halk türküsü olan 'El Mantillo'yu da dahil ettik.' dedi.

Editör: Haber Merkezi