Rize 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Mustafa Külünkoğlu, Zeki Rıza Çemberci, Şaban Arı, Yunuz Kotiloğlu, Hasan Fehmi Demircan, Nihat Işık, Yusuf Karadağ, Sebahattin Uzun, Rıdvan Çiriğ, Ridvan Mat, Cebrail Doğan, Hamza Öcalan, Kamil Önerbay, Barış Tosun ve Mehmet Bostan ile avukatları, tutuksuz yargılanan 18 kişi ve yakınları hazır bulundu.
Tutuklu sanıklar Ruşen Çolak ve Ünal Şenel ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık sayısının çokluğu ve salonun dar olması nedeniyle sanık yakınlarının büyük bölümü içeriye alınmadı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Saffet Yılmaz tarafından kimlik tespitinin yapılmasının ardından sanıkların ek savunmasına geçildi.
Sanıklardan Mustafa Külünkoğlu, hakkındaki iddiaları reddetti. Birleşen dosyada tutuksuz yargılandığını belirten Külünkoğlu, 'Mahkemenizin adli kontrol kararına itiraz üzerine tutuklandım. Hiçbir yeni delil ve bilgi yok. Dosyada karartılacak delil yok. Örgüte ait banka bağlantım, ByLock ve herhangi bir suç unsuru yok. Mağduriyetimin giderilmesini talep ediyorum.' dedi.
Darbecilerce Rize Valiliği görevine getirileceği ileri sürülen Yunuz Kotiloğlu da örgüte ait sivil toplum kuruluşlarından çok önceden istifa ettiğini savundu. 14 Temmuz'da yapıldığı iddia edilen darbe toplantısının ise delilerce yapılmadığının ispatlandığını öne süren Kotiloğlu, toplantıya 15 kişinin katıldığının savunulduğunu kaydetti. Kotiloğlu, 'Ancak toplantıyla ilgili sadece ben ve bu davada Ruşen Çolak yargılanmaktayız. Toplantıya katıldıkları iddia edilen bazı kişiler tanık olarak dinlendi. İfadelerinde bu tarihlerde toplantı yapılmadığını, hatta bazılarının kurumlarda çalıştıkları delilleriyle ispatlandı. Hakkımda rapor tutan polis amiri Z.T, FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edilmiştir. Suç sayılan hiçbir eylem ve fiil içerisinde bulunmadım.' diye konuştu.
Kotiloğlu'nun avukatlığını yapan kızı Nurselin Kotiloğlu da müvekkilinin bahse konu toplantıya katılmadığını ve bunun delillerle ispatlandığına dikkati çekerek beraatini istedi.
SEGBİS'ten bağlanan sanıklardan Ruşen Çolak da kendilerine komplo kurulduğunu ileri sürdü.
Kendisinin okuyamadığı için çocuklarını örgüte bağlı okulda okuttuğunu doğrulayan Çolak, şöyle savunma yaptı:
'Örgüt olarak bilinmeden önce cemaat olarak bildiğimiz dönemlerde özel ve iyi okul oldukları düşüncesiyle bir sempatim olduğunu ve çocuklarımı okullarında okuttuğumu gizlemiyorum. Daha önceki savunmalarım da darbeye karşı olduğumu söyledim. Devlet darbe girişiminde bulunan bunakları bulmak zorundadır. Biz mağdur olmak istemiyoruz.'
Diğer sanıklar ise eski savunmalarını tekrarlayarak tahliyeleri ve beraatlerini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Öte yandan, dosyada adı geçen ve firari olan, haklarında vatandaşlıktan çıkarılmaları yönünde dava açılan Orhan Tornacı ve Haluk Mataracı'nın ise yakalanması için çalışmalar sürüyor.
