Düzce'nin sulak alanlarında yetişen ve kendine özgü aromasıyla İstanbul ve Ankara gibi illerden de büyük talep gören Düzce kabağının hasadına başlandı. Nisan ayı sonunda ekilen kabak olgunlaşma süresinin ardından bahçelerden toplanıyor. Kabak üreticisi İrfan Hatip, kabak ekiminin nisan ayının sonu ile mayıs ayının başında başladığını belirterek, '90 gün sonra kabak olgunlaşmaya başlar. Ağustos sonunda başlar ve eylül ayı içerisinde kabak hasadı yapılır. Düzce kabağı diğer kabaklara göre daha kaliteli olduğu İstanbul piyasasında da söyleniyor. Biz de bundan mutluluk duyuyoruz. Düzce'de tahmini rekolte 10 bin ton kadar. Bu sene yağmurun fazla yağması ile bazı tarlalarda sıkıntı oldu' dedi.
'TATLI DİYE YİYOR VE GEÇİYORUZ, DEĞERİNİ BİLMİYORUZ'
Düzce'de geçen yıl ilk kez kabak festivali yapılmasına öncülük eden ve kendisi de kabak yetiştiren Diş Hekimi Ulviye Dikmen ise, 'Kabak hiç değerini bildiğimiz bir meyve değil. Aslında beslenmede, büyümede ve gelişmede, hastalıklarda, cilt güzelliğinde, bağırsak gelişiminde kabak çok etkili. Biz sadece tatlı diye yiyor ve geçiyoruz. Bu kadar basit değil. Çocuk mamalarında özellikle Avrupa'da, Amerika'da kesinlikle kabak doğal şekilde kullanılıyor. Unlaştırıp kullanıyorlar. Ama biz sadece tatlısını yapıyoruz. Tarlada görmüyoruz. Çok zor ve meşakkatli şekilde üretiliyor. Ama olağan üstü bir meyvemiz var. Bu meyvenin kıymetini bilmek için çok geç kalmışız. Onun için birinci şenliğimizi yaptık. İkincisi mutlak suretle yapılmalı. Düzce kabağının da ayrı bir özelliği var. İçindeki aroması, bileşenleri ve vitaminleri bağışıklık sisteminde olağanüstü etkili ve biz sıradan diye geçmişiz. Geçen yıl 43 çeşit yemeğini sergiledik. Tatlısıyla, tuzlusuyla tatlarını yaptık. Şu anda Düzce kurusu diye bir yiyecek yapıyoruz. Kabak ve fındıktan oluşan Düzce markası olacak bir ürün' diye konuştu.
'KENDİNE HAS AROMASI VAR'
Kabak bahçesinde kabak tatlısı yaparak hasat yapanlara ikram eden Mücella Ulcay, Düzce kabağının aromasının başka kabaklarda olmadığını ifade ederek, 'Kabağı aldık, kestik, soyduk, dilimledik ve odun ateşinde şeker koyarak pişirdik. Çok lezzetli bir tatlı oldu. Bu kabağı lezzetli yapan Düzce'nin havası, suyu ve emeğidir. Çok nefis bir tadı var. Kendine has bir aroması var. Oldukça sağlıklı bir kabak. Bu bölgede sanayileşme fazla olmadığı için egzoz ve fabrika gazlarından topraklarımız fazla etkilenmemiş. Onun için kabak çok daha lezzetli ve aroması çok daha iyi' dedi.