ABD Ulusal Sağlık Enstitüsüne bağlı Eunice Kennedy Shriver Ulusal Çocuk Sağlığı ve İnsan Gelişimi Merkezi'nde yapılan araştırma kapsamında, 57 ülkede 2008 - 2010 yıllarında doğum yapan 5 bin kadının doğumdan sonraki ilk 3 yılında takip edildiği, daha önce yapılan bir çalışmanın sonuçları ele alındı.
Bu kapsamda, takip edilen her 4 kadından birinde doğumdan sonraki ilk 3 yılın herhangi bir döneminde yüksek seviyede depresif belirtiler görüldüğü belirlenen araştırmada, geri kalan kadınlarda ise 3 yıllık zaman diliminde düşük seviyede depresyon saptandığı kaydedildi.
Araştırmada, doğum sonrası depresyon belirtileri için en az 2 yıl geniş kapsamlı bir tarama yapmanın yararlı olabileceğine işaret edildi.
Annelerdeki depresyon belirtilerinin 5 maddelik bir depresyon tarama formuyla değerlendirildiği araştırmada, ancak katılımcılara klinik depresyon tanısı konulmadı.
Araştırmada, duygudurum bozuklukları veya gebeliğe bağlı şeker hastalığı gibi altta yatan rahatsızlıkları olan kadınlarda çalışma boyunca süren yüksek seviyede depresyon belirtilerinin diğerlerine oranla daha çok görüldüğü aktarıldı.
Çalışmayı yürütenler arasında bulunan Dr Diane Putnick, 'Bu araştırma, depresif belirtilerin ölçülmesi için 6 ayın yeterli olmayabileceğini gösterdi. Bu uzun vadeli veriler, çocuğun iyiliğiyle gelişimi için kritik olduğu bilinen anne ruh sağlığına dair anlayışımızın gelişmesi için kilit öneme sahip.' değerlendirmesinde bulundu.
İncelenen kadınların çoğunlukla beyaz olduğunu söyleyen Putnick, gelecekte yapılacak çalışmaların konu hakkında daha kapsayıcı bilgiler sağlaması açısından daha farklı ve geniş bir nüfusun katılımıyla yapılması gerektiğini ifade etti.
Araştırmanın sonuçları 'Pediatrics' dergisinde yayımlandı.