Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenen “Dijital Göçebe Turistleri için Yeni Bir Destinasyon Önerisi” başlıklı proje, Ardeşen Turizm Fakültesi’nden Doç. Dr. Elif Acuner, Ar. Gör. Kübra Özer ve Ardeşen Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğr. Üyesi Bilgen Mete tarafından yürütüldü.
Dijital göçebe turistleri, gittikleri destinasyonda uzun süre kalarak hem seyahat eden hem de çalışarak gelir elde eden yeni bir turist tipolojisi olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda bu proje, Rize ilindeki turizm ürünü çeşitliliğini artırmak için Rize’nin potansiyeline uygun ve dünyada hızla büyüyen dijital göçebe turizmini yeni bir ürün olarak Rize’ye kazandırmak amaçlanıyor.
Araştırma Projesi Kapsamında 10 Dijital Göçebe Yöremizde Ağırlandı
Proje kapsamında, dünyanın ve Türkiye’nin çeşitli destinasyonlarında (Bali, Endonezya, Kamboçya, Dubai, Amerika, Kazakistan, Tacikistan vb.) hem seyahat eden hem de çalışan 10 dijital göçebe, 18-24 Mayıs 2024 tarihleri arasında Rize’de ağırlanmıştır. Projeye katılan 10 dijital göçebe, bir hafta boyunca hem çalışıp gelir elde etmiş hem de boş zamanlarını çeşitli etkinliklerle değerlendirmiştir.
Etkinliklerin ilk gününde katılımcılar, Yuchi Pirim’in ev sahipliğinde düzenlenen çay toplama etkinliğine katılmış ve farklı aromalardan çay üretimini deneyimlemişlerdir. Ayrıca, yerel lezzetler olan muhlama, su böreği ve elmalı baklava gibi yiyecekler kendilerine sunulmuştur. İkinci gün ise hava koşullarının elverişli olması nedeniyle Elevit Yaylası’na gezi düzenlenmiştir. Yol güzergahında tarihi köprüler, Zilkale ve Palovit Şelalesi ziyaret edilmiş, ardından Elevit Yaylası’na ulaşılmıştır. Daha sonra Tar Deresi Bulut Şelalesi Yürüyüş Parkuru’nda yürüyüş gerçekleştirilmiştir.
Dijital göçebeler, esnek çalışma saatleri sayesinde istedikleri zaman çalışıp geri kalan zamanlarını bölgeyi keşfetmek amacıyla değerlendirmişlerdir. Yerel halk ile iletişim kurarak yerel hikayeler dinlemiş, otostop çekerek Çamlıhemşin merkeze gitmiş, yerel yiyecekleri tatmış ve mevcut kafelerde çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
Araştırmalardan önemli sonuçlar elde edildi.
Katılımcıların gözlemleri sonucunda, Rize’nin doğasının büyüleyici olduğu ve geniş bir kitleye sahip dijital göçebeler için potansiyel taşıdığı belirtilmiştir. Ancak, bazı olumsuzluklar da gözlemlenmiştir. Bu olumsuzluklar arasında yaylalara ulaşımın sınırlı olması, internet kalitesinin düşük olması, uygun fiyatlı konaklama alternatiflerinin bulunmaması ve deneyim odaklı aktivitelerin tanıtımının yetersiz olması yer almaktadır. Projeyi yürüten ekip, bu dezavantajların giderilmesiyle birlikte dijital göçebelerin Rize’yi daha fazla tercih edeceğini ve bölgenin bu alanda önemli bir destinasyon haline geleceğini öngörmektedir. Rize’nin sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlikler, doğru stratejilerle birleştiğinde dijital göçebe turizmi için ideal bir konum oluşturulabileceği düşünülmektedir. Bu da bölge ekonomisine ve turizmine büyük katkılar sağlayabilir. Rize, dijital göçebe turistleri potansiyeli değerlendirerek dijital göçebe turizmi alanında Türkiye’de hem yerel hem de yabancı turistleri ağırlayan destinasyonlardan biri olmayı hedeflemektedir.
Ağırlanan Misafirler Sosyal Ağlarından Başka Dijital Göçebelere Rize’yi Öneriyor
Proje kapsamında Rize’de ağırlanan ve görüşlerine başvurulan dijital göçebeler, kendi sosyal ağlarından diğer dijital göçebelerin Rize’yi muhakkak deneyimlemelerini önermektedirler. İlk etapta 35 dijital göçebenin yaz ayların Rize’yi ziyaret etmek üzere rezervasyon talebinde bulunduğu, ikinci etapta ise 50 kişilik bir grup için rezervasyon hazırlığında bulunulduğu öğrenildi.
İlk Proje Değil
Daha önce yine Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen bir proje ile Dijital Detoks Turizmine yönelik araştırmaların yapıldığı, proje kapsamında elektronik cihazlardan uzak bir turizm deneyiminin Rize’de faaliyette bulunan seyahat acentelerinin tur programlarına dahil edilebileceği önerilmişti.