Doğu Karadeniz'de şiddetli yağışlar ile yaşanan, at ve üst yapıda hasara neden olup, can ve mal kaybıyla sonuçlanan taşkınların önüne geçilebilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Devlet Su İşleri'nce (DSİ) yüksek havzalardaki pek çok derenin farklı noktalarında; alt kısmı kum, çakıl gibi rüsubatı tutan, üst kısmı ise ağaç, kök, dal gibi yüzücü odunsu nesneleri tuzaklayan 'geçirgen tersip bendi', 'sel tırmığı' ve 'sel kapanı' tedbirler uygulanıyor.

TEBDİRLER İŞLEV GÖRDÜ

Devreye alınan Taşkın Erken Uyarı Sistemleri'nin aktif kullanımı ve alınan önlemlerin işe yarayıp, derelerin tıkanmasının önüne geçilmesiyle; geçen ay metrekareye ortalama 170 kilogram yağış düşen Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin'de yaşanan sel ve taşkınlar, ciddi felakete dönüşmedi. En son 23 Haziran-10 Temmuz arasında etkili yağış alan bölgede alınan tedbirlerle, büyük ağaç ve dal parçalarının yanı sıra pek çok atığın, dere yukarısında tutulup, yerleşim alanlarına sürüklenmesinin de önüne geçildi. Bölgedeki tedbirlerin olumlu sonuç vermesi, yağış öncesi ve sonrasında havadan kayda alınan video ve fotoğraf karelerine yansıdı.

DSİ Giresun Şube Müdürü Hamdi Kotan, yukarı havza tedbirleri kapsamında alınan önlemlerle son derece başarılı bir sınav verildiğini belirterek, 'Yağışlarımız Taşkın Erken Uyarı Sistemleri'miz (TEUS) ile anbean takip edilmiş olup, akabinde iş makinelerimiz riskli derelerde konuşlandırılmıştır. Taşkın esnasında TEUS'lardan edindiğimiz veriler doğrultusunda gerekli kurumlar ivedilikle uyarılmış olup, iş makinelerimizle de taşkın afetini kontrol altında tutmak için kritik müdahaleler yapılmıştır. Taşkın esnasında hızlıca koordine olduk ve tüm imkanlarımızı milletimiz için seferber ettik' dedi.

'VADİLERİN GİZLİ KAHRAMANLARI'

Taşkın kontrol yapıları sayesinde bir felaketin yaşanmadığını kaydeden Kotan, 'Tedbirler ve yaptığımız çalışmalar, çok büyük riskleri bertaraf etmekte öncü oldular. Bu vesileyle taşkınların felakete dönüşmesinin önüne geçmiş olduk. Yukarı havzalarda yaptığımız çalışmalarda taşkınları mansap noktasından kontrollü bir şekilde aktarabildik. Özellikle kurduğumuz 'sel kapanları', 'sel tırmığı' ve 'geçirgen tersip bend'lerimiz çok büyük işlevleri oldu. Aksi takdirde bu müdahalelerde bulunulmaması taşkınlara sebebiyet verecekti. Bunlara vadilerin gizli kahramanları diyebiliriz' diye konuştu.

'TAŞKIN HASARLARI MİNİMİZE ETTİ'

Taşkın hasarlarının minimize edildiğini ifade eden Kotan, 'Derelerdeki 'sel tırmık'larımız, büyük odunsu ve yüzen malzemeleri tutarak, menfez ve köprü tarzı dar yerlerin tıkanarak taşkınlara sebebiyet vermeden güzel şekilde taşkını kontrol edebildik. Taşkınları önlemek adına inşa ettiğimiz 'Piraziz sel kapanı' sayesinde, membada yer alan yerleşim yerleri taşkınlardan korunmuş oldu. 'Sel kapanı' tesisimiz taşkın ötelemesi yaparak, emniyetli yatak kapasitesindeki suyu mansaba bırakmış ve böylelikle taşkın hasarları minimize etti. Aynı şekilde Görele'deki 'sel kapanımız' da aynı doğrultuda başarı ile çalışmış olup, azgın sel sularının vermiş olduğu hasarların azaltılmasında önemli rol oynamıştır' dedi.

'AKSİ HALDE TAŞKIN BOYUTU ARTACAKTI'

Yenilikçi taşkın kontrol tesislerinin önemine de değinen Kotan, 'Giresun'daki taşkının kontrol altında tutulmasının bir diğer önemli unsurları ise yenilikçi tip taşkın kontrol tesislerimizdir. Çanakçı ve Büyükgüre dereleri üzerine inşa ettiğimiz 'sel tırmıkları' sayesinde, yukarı havzalardan gelen odun, kütük gibi yüzücü maddeler başarılı ile tuzaklanmıştır. Bu tesisimiz olmasaydı; bu yüzücü materyaller mansapta yer alan köprü veya menfez gibi yapılarımızı tıkayacak ve taşkının boyutu artacaktı. Aynı şekilde Yağlıdere Deresi üzerindeki bendimiz de muazzam bir şekilde görevini yerine getirmiştir' diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi