Deniz, yaptığı yazılı açıklamada iktidara ÇAYKUR konusunda eleştiriler getirdi.
ÇAYKUR'un açıkladığı 2020 yılı faaliyet raporunda yer alan bilgilerle 2002 yılı faaliyet raporunda yer alan bilgilerin karşılaştırıldığında ortaya acı bir tablo çıktığı belirten Deniz, 'AKP, ülkeyi nasıl yönetiyorsa ÇAYKUR'u da öyle yönetmiş. ÇAYKUR'un sermayesi yüzde 1542 artmış, çalışan personel sayısı yüzde 32,6 azalmış olmasına rağmen bilanço zararı ve bankalara olan borcu aşırı derecece yükselmiş ve sürdürülemez hale gelmiştir. AKP iktidarında ÇAYKUR'un ipi çekilmiştir' dedi.
Bilanço zararının ve bankalara olan kredi borcunun aşırı yükselmesinin ÇAYKUR'un varlık fonuna devredildiği 2017 yılından sonra gerçekleştiğinin altını çizen Deniz, 'Bunun sonucunda ÇAYKUR bankalara faiz ödeyen bir kuruma dönüşmüştür. 2020 yılında yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerine yapılan harcamalar yüzde 24 oranında artmıştır. Oysa ki toplam personel harcamaları yüzde 7 artmış. Çay üreticilerine ise sadece yüzde 17-18 oranında zam yapılmıştır.' diye konuştu.
Deniz, ÇAYKUR'un bir an önce varlık fonunda çıkartılması gerektiğini savunarak şunları söyledi:
'ÇAYKUR'un öz sermayesi yükseltilerek bankalara olan borçları kapatılmalı ve faiz yükünden kurtarılmalıdır. ÇAYKUR bankalara faiz ödeyen bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır. ÇAYKUR'da yönetimsel reformlar yapılmalıdır. Siyasetin eli ÇAYKUR'da uzaklaştırılmalıdır. 'Çay Kanunu' çıkarılarak ÇAYKUR'un çay sektöründeki etkinliği ve düzenleyici rolü artırılmalıdır. Çaya sahip çıkmanın yolu ÇAYKUR'a sahip çıkmaktır. Buna dönük çalışmalar bir an önce uygulamaya geçirilmelidir.'