Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ozan Karakişi, hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, İbrahim Hayat'ın acil servise karın ağrısı, sırt ağrısı ve prostat şikayetiyle başvurduğunu söyledi.
Hastanın yaşının yüksek olması nedeniyle açık ameliyat riskinin çok yüksek olduğu için kapalı yöntemle operasyonu planladıklarını belirten Karakişi, bunu yapabilmek için de şah damarlarına yakın olan baloncuğa stent takabilmek için başka bir ameliyat daha yapmamız gerektiğini, bunun içinde 'Debranching' yöntemi ile ilk operasyonu yaptıklarını aktardı.
'Hasta içerisinde saatli bomba ile yaşıyordu'
Karakişi, öncelikle hastamızın kalpten çıkış bölgesinde beyine giden tüm şah damarlarına ve kol damarlarına suni damarla by-pass ameliyatını yaptıklarını kaydederek, 'Bu işlemi de göğüs kafesini boylu boyuna yarmak yerine 5 santimlik küçük bir insizyondan yaptık. İkinci bir operasyonla kasıktan anjiografik yöntemle hem şah damarlarının olduğu bölgeye hem de karın bölgesinde bulunan baloncuk kısmına stent yerleştirerek, operasyonu başarı ile gerçekleştirdik' dedi.
Bu tür ameliyatlarının istenmeyen olayların yaşanabileceği ve riskin çok yüksek olduğu büyük ameliyatlar olduğuna dikkat çeken Karakişi, ameliyat sonrası yoğun bakım sürecini de iyi şekilde atlatan hastanın şifayla taburcu edildiğini söyledi.
Karakişi, 'Hastamız içerisinde saatli bir bomba taşıyordu. Hem beynine yakın noktada olan hem de karnındaki baloncuk büyümeye devam edecek ve bir noktadan sonra patlayacaklardı. Hastamız bu noktaya ulaşmış ve her an her yerde patlayabilir ve hayatını kaybedebilirdi. Erken dönemde tanısı koymamamız ve aşamalı olarak 'Debranching' yöntemi ile hastayı hayata tuttuğumuz için mutluyuz.' diye konuştu.
Karakişi, tüm dünyada oldukça nadir görülen bu durumdaki hastayı başarıyla tedavi ve taburcu etmenin mutluluğunun her şeye değer olduğunu vurgulayarak, hastanelerinde, kalp nakli dışındaki diğer açık kalp ameliyatları, koroner by-pass, açık ve kapalı aort damar ameliyatları, kalp kapak değişimleri, varis, atardamar ve fistül ameliyatlarının başarıyla yapıldığını belirtti.
Dr.öğretim üyesi Şaban Ergene ise, 'Aort damarındaki balonlaşma ve yırtılmalar özellikle de beyine giden damarların çıktığı bölgeyi içeriyorsa kalp cerrahisinin en özellikli ve riskli ameliyatları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'Beyni besleyen damarlar buradan çıktığından klasik (açık) ameliyatta çoğu zaman beyin ve hatta tüm vücut dolaşımı durdurulmakta, bu durumda hastaya çok ciddi riskler katmaktadır. Son zamanlarda geliştirilen hibrit aorta cerrahi yöntemi ile bu riskler azaltılmakta ve vücut dolaşımını durdurmak gerekmemektedir. Bu yöntemde işlem 2 aşamalı olmakta ve ilk aşaması debranching yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntemde hastanın beyni ve kolu besleyen damarlarına önce suni damar ile bypasslar yapılmakta. İkinci aşamada ise anjiyografi altında balonlaşan aort damarına kasıktan stent yerleştirilmektedir.'
Ergene, '87 yaşındaki hastamıza ülkemizde sınırlı büyük merkezlerde uygulanan önce debranching yöntemini 5 santimlik küçük kesi ile uyguladık. İkinci seansta ise hem arkus aortasına hem de karındaki aort damarına stent yerleştirdik. Kısa süren sorunsuz yoğun bakım ve süreci ardından hastamızı şifa ile evine gönderdik.' diye belirtti.
Hastayı şifa ile taburcu ettikleri için çok mutlu olduklarını belirten Ergene, hastamız tedavi için başta İstanbula bile gitmesine rağmen tekrar dönüp memleketinde ameliyat olmak istemesi ve bize güvenmesi bizi haliyle mutlu ettiğini söyledi.
Prostat şikayeti ile hastaneye başvurduğunu söyleyen İbrahim Hayat, 'Doktorların muayenesinden sonra gerçekleri öğrendik. Tedavi için hemen İstanbul başta olmak üzere büyük merkezlere başvurdum. Ameliyatımın zor olmasından dolayı kimse cesaret edip beni tedavi etmek istemedi. Bende memleketim de tedavi olmaya karar verdim. Çok şükür 15 gün üzerine bugün taburcu oluyorum. Bir yerde bir acı çektiğim yok. Bütün personelin gözlerinden öpüyorum. Allah hepsinden razı olsun.' değerlendirmesinde bulundu.