İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, AA muhabirine altın fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

1 Haziran'la birlikte birçok farklı sektörün yeniden ticarete başladığını hatırlatan Atayık, pandemi sonrası normalleşme adımlarında yeni bir sayfa açıldığını söyledi.

40 bin işletmeden oluşan Türk kuyumculuk sektörü ve tarihi merkezi Kapalıçarşı'nın da yeniden 'merhaba' dediğini aktaran Atayık, '23 Mart'ta virüsle mücadeleye destek vermek amacıyla tarihinde ilk kez bu kadar uzun süre, tam 70 gün kapısına kilit vurulan tarihi yapıyla sadece Kapalıçarşı değil, etraflarındaki hanlar ve çarşılar da kapatılmıştı.

Çarşıyla birlikte bir anlamda kuyumculuk sektörü de ticarete uzun bir mola vermişti. Her ne kadar üretim Kuyumcukent, Vizyon Park ve Yenibosna bölgesine taşınsa bile Kapalıçarşı, perakende ve toptan ticarette sadece kuyumculuğun değil, birçok farklı sektörlerin de değişmez merkezi olmaya devam ediyor.' diye konuştu.

'Kapalıçarşı'nın iki aydan fazla bir süre kapalı kalmasıyla altında piyasadaki oyuncuların azlığı nedeniyle sağlıklı bir fiyat oluşamıyordu.' diyen Atayık, altının alış ve satışı arasındaki makasın açıldığını hatırlattı.

1 Haziran tarihiyle birlikte Çarşı'nın ve işletmelerin açılmasıyla birlikte daha rekabetçi fiyatların oluşacağı bir döneme girildiğini ifade eden Atayık, bu nedenle altının alış ve satışı arasındaki makasın kapanmasını beklediklerini söyledi.

'Yastık altındaki altın birikimleri ortaya çıkabilir'
Atayık, ABD ve Avrupa'da çarkların yeniden dönmesi için açıklanan teşvik paketlerinin ve Kovid-19'la ilgili olumlu veri akışının finans piyasalarının yeni aya pozitif olarak başlamasına neden olduğunu söyledi.

Atayık dolardaki fiyat hareketleri ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

'Piyasada her bollaşan meta gibi, likidite olarak bu kadar doların sürülmesi doğal olarak bir değer kaybına yol açıyor. Daha önce 103'e çıkan dolar endeksi, protestoların devam etmesi, yeni teşvik paketi ve Amerika'daki işsiz sayısının 40 milyonu geçmesinin de etkisiyle 97'ye kadar geriledi. Dolardaki bu gerileme gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini de olumlu etkiliyor.'

İç piyasada ise kademeli normalleşme sürecine geçiş izni veren hükümetin, diğer yandan da piyasada talebin oluşması amacıyla kamu bankalarının önderlik ettiği konut, taşıt, tatil ve sosyal hayatı destekleme alanında cazip kredi seçeneklerine öncülük ettiğini anlatan Atayık, şöyle konuştu:

'Bugüne kadar görülmemiş cazip faiz oranları ve ödeme seçenekleriyle teşvik paketi açıklandı. Kuşkusuz, bu faiz oranları etkilediği geniş alanlar nedeniyle hem ekonomiye canlılık getirecek, hem de birçok vatandaşımız, ertelenen taleplerini hayata geçirmek, bu teşvik paketlerini değerlendirmek amacıyla yastık altındaki altın birikimlerini ortaya çıkarabilir.'

'ABD'deki protestolar altına yarıyor'
Altın ve döviz alanında ise Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kararlı politikaları, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) zamanında ve hızlı müdahaleleri, gerek Katar'la yapılan swap anlaşması, yeni anlaşma beklentileri ve altın ve dövize getirilen vergiler nedeniyle iç piyasada spekülatif hareketlerin azaldığı bir dönemden geçiyoruz.'

Tüm dünyada olduğu gibi dolar kurunun, Türkiye'de de düşüş trendi içerisinde olduğunu aktaran Atayık, 'Altının onsu ise bir süredir, 1,720- 1,740 dolar arasında gidip geliyor. Zaman zaman 1,700'ün altına ve 1,750 bandını aşsa da özellikle fon yatırımcılarından gelen satışlarla birlikte gerileyebiliyor. Amerika ve Avrupa'nın yeni teşvik paketleriyle parasal genişleme politikalarını sürdürmesi, zaman zaman durulsa da ABD-Çin Ticaret Savaşları'nın gündemin ilk sıralarında yer alması ve Amerika'da bir hafta önce başlayan protestolar, finans piyasalarındaki bahar havasına rağmen altına yarıyor.' ifadelerini kullandı.

'Çeyrek altın 2 Haziran'da 608 TL'ye kadar düştü'
Atayık, mevcut süreç nedeniyle analistlerin ve uzmanların haftalardır beklediği 1,700 ve daha da altına doğru sarkan düzeltme hareketlerini altının onsunda görülemediğini söyledi.

Ancak, ticaret savaşları, parasal genişleme ve düşük faiz politikalarının devamı sinyallerine rağmen özellikle geçtiğimiz günlerde açıklanan imalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) beklentilerden iyi gelmesiyle altının ons fiyatlarının aşağıya doğru baskılandığını aktaran Atayık, şöyle konuştu:

'Çeyrek altın ve gram altının ons fiyatlarının 1,720 dolar üstü seviyede olmasına rağmen doların düşüşüne paralel gerilediğini görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda 396 TL'yi gören gram altın 371 TL, daha önce 640 TL'yi geçen çeyrek altın ise 608 TL'ye kadar geriledi. Veriler bize gram altının son 1 ay içerisinde 391 TL'den 371 TL bandına düştüğünü gösteriyor.

Benzer veri grafiğini çeyrek altında da gözlüyoruz. 7 Mayıs'ta 640 TL'yi gören çeyrek altın ise 2 Haziran'da 608 TL'ye kadar düştü.

Analistler, altının ons fiyatında teknik olarak 1,740 destek seviyesinin aşağıya doğru kırılmasının ardından finans piyasalarındaki pozitif yansımalarla dün ons altının 1,710 ve akabinde 1,700'ün altına gerilediğine dikkati çekiyor.

Analistlere göre ons altında 1,694 ve 1,683 sonraki destek bölgeleri olarak takip edilebilir, olası tepki alımlarında ise 1,713 ve 1,725 seviyeleri yeni direnç noktaları oluşturabilir.

'Altında farklı bir tablo ortaya çıkabilir'
Mustafa Atayık, açıklanan enflasyon rakamlarının beklentilerin biraz üstünde kalması nedeniyle dolardaki düşüş trendinin yerini yükselişe bıraktığını aktararak, şöyle devam etti:

'Analistlerin görüşü, kısa vadede gram altında 380-365 TL, çeyrek altında dolar kurundaki düşüşün de etkisiyle 620- 585 TL bandının takip edilebileceği şeklinde…Altın fiyatlarının önümüzdeki günlerde dar bir bant aralığında dalgalanması bekleniyor. Piyasalar henüz Amerika'daki protesto gösterilerini fiyatlara yansıtmadı. Bu olayların kontrolden çıkarak arzu edilmeyen boyutlara evrilmesi durumunda ise altın ve döviz fiyatlarında farklı bir tablo ortaya çıkabilir.'

Editör: Haber Merkezi