Ellerinde Türk bayrakları bulunan grup, 'İşte ordu, işte komutan.' sloganları attı. Buna karşılık Erdoğan, 'Zaten 15 Temmuz'dan sonra benim tüm arkadaşlarımın yükü daha da ağır. Niye daha ağır çünkü bu millet için her şey verilir. Candan da geçeceksin, yardan da geçeceksin, yerden de geçeceksin; biz şimdi bu noktadayız.' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine Trabzonspor kaşkolu gösterilerek 'Başkan kaşkolu taksana.' denilmesi üzerine, 'Kaşkolu takalım da takımın durumu iyi değil.' diye konuştu ve ardından bordo-mavili kaşkolu taktı.

Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağını dile getiren Erdoğan, 'Buna var mıyız? Buna hazır mıyız? Her şeyimizle çıkacağız ve birileri istese de istemese de çıkacağız ama bir şeye ihtiyacımız var bizim; Rabiamız var değil mi? Rabia'da ne var? Tek millet, 80 milyon tek milletiz.' değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşların, 'Kefenimiz sana feda olsun.' sloganları atmasına Erdoğan, 'Zaten 15 Temmuz gecesi evet, o kefenliler yürüyordu. 15 Temmuz gecesi o tankların altına kendini atan kefenliler vardı. Kardeşlerim, o gece bunlar zannettiler ki bizim F-16'larımız var, bizim helikopterlerimiz var, bizim tanklarımız var, bizim toplarımız var, bizim silahlarımız var.' karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların 'Bizim de Allah'ımız var.' demesi üzerine, 'Bak ses geldi, bizim de Allah'ımız var.' diye konuştu.

'Onlar şehadete yürüdüler'
Vatandaşlara, 'İstiklal Marşımızda ne diyor?' sorusunu yönelten Erdoğan, şöyle devam etti:

'(Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.) İşte o gece öyle oldu. Hep beraber ne yaptık? Gövdelerimizi siper ettik. Tankın altına attı mı bizim insanımız? Gümüşhaneli Sabri, kendini attı tankın altına. Birinci tankın altından geçti, geliyor ikinci tank, onun altına da attı kendini. Aradım kendini; Sabri nasılsın? 'İyiyim Reis'im, sen bize bakma, sen nasılsın?' Sabri ne iş yaparsın? 'Reisim' dedi, 'Ben 6 yaşından beri hava savunma sistemleri üzerinde yazılımla oyalandım. Sonra imam hatip okuluna gittim, orayı bitirdim. Sonra ilahiyatı bitirdim.' dedi. 'Ondan sonra da yazılım sistemleri üzerinde şu anda özel sektörde çalışıyorum.' dedi. Allah, Allah... İmam hatip, ilahiyat... Bunların bu işle ne alakası var? Mesele bu. Şimdi bu Sabriler olduğu müddetçe, imandır o cevher ki o ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür. Şimdi bir tarafta iman ne ile bütünleşiyor? İşte zaferle ve onlar nereye yürüdüler, onlar şehadete yürüdüler. Başka bir yol, o yol başka bir yol. Onlar şehadete yürüdüler, onlar şehadeti gördüler.'

Erdoğan, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez.' sloganlarına karşılık, 'Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilemezsiniz.' ayetini hatırlattı.

Meselenin bu inceliği yakalamak olduğuna işaret eden Erdoğan, 'O yola girdiği zaman her şey bitiyor. Bunu herkes anlamaz. Onun dilini herkes anlamaz, o dil farklı bir dil. O ne diyor? 'Benim bedenimi siz tankın altında ezseniz de çiğneseniz de F-16'larınız beni vursa da yok etse de ben Rabbimin katında şehadet mekanına yükseliyorum.' Onlar için şehadet, sevgililer sevgilisi Peygamber'e en yakın makam. Bunu herkes anlamaz.' değerlendirmesini yaptı.

Ömer Halisdemir ve diğer 15 Temmuz şehitleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi büyük bir kahramanlık ve fedakarlık örneği göstererek şehit olan Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'e de değindi.

Erdoğan, 'Ömer Halisdemir kimi gebertti? Tuğgeneral'i ve Ömer Halisdemir'in üzerinden 30'u aşkın mermi çıktı, şehit ettiler ama o onu bilerek üzerine gitti.' ifadesinde bulundu.

Darbe girişimi sırasında şehit olan diğer vatandaşlardan bazılarını da anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

'Trabzon'un da içinden bir Sedat çıktı. Aynı şekilde o da aramızda, yok olmadı. Aynı şekilde Akçaabatlı Samet. Aynı şekilde benim de başdanışmanımın ağabeyi Prof. Dr. İlhan, o da şehit oldu. Bakın profesör ama o, 'Profesörlükten daha yüce makam var.' dedi, o da şehadete yürüdü, o da şehit oldu. Dünyanın makamları nerede kalıyor? Burada kalıyor. Paran pulun her şeyin nerede kalıyor? Burada kalıyor. Cumhurbaşkanı olsan ne yazar, başbakan olsan ne yazar, multimilyarder olsan ne yazar? Hepsi geçici. Ne diyordum size hatırlayın, biz bir gün ölmeyecek miyiz? Öleceğiz. Bir adam gibi ölmek var, bir şey söyleyecektim ama onu söylemeyeceğim, bir de madam gibi ölmek var. Ölelim ama adam gibi ölelim. Sonra bizi defnedecekleri yer ne kadar? İki metreküp değil mi? Oraya gömecekler. Hoca efendi gelecek, ne diyecek? 'Cumhurbaşkanı niyetine' mi, 'genelkurmay başkanı' niyetine mi, 'başbakan niyetine' mi, 'milletvekili niyetine' mi? 'O bizim buranın büyüğü, multimilyarder zengini vardı, onun niyetine' mi? Yok ya 'er kişi niyetine' diyecek ya 'hatun kişi niyetine.' diyecek. Gömecekler ve çekip gidecekler.'

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile mücadeleye değinen Erdoğan, 'Biz 'İnlerine gireceğiz' dedik mi? Dedik. Şimdi kaçıp gidiyorlar mı? Gidiyorlar. Nereye giderseniz gidin, biz kovalayacağız, siz gideceksiniz ama artık Türkiye size haram olacak haram. Biz bu yolda evelallah gayretle yürüyoruz.'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün meselelerinin Türkiye'yi şimdi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak olduğunu vurguladı.

Terör örgütü PKK ile mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Güneydoğu'da terörle mücadelemiz devam ediyor mu? Doğu'da devam ediyor mu? Şimdi bu alçaklar, bu adiler Karadeniz'e sızmaya çalışıyor. Maçka'nın uşakları, sokmayın onları buraya, Giresun'un, Ordu'nun uşakları, sokmayın onları buralara. Bunları öyle av yapın ki buralar girilecek yer değil anlasınlar. Ben buna inanıyorum ve şimdi bu mücadele öyle yoğun devam ediyor ki bizim için PKK neyse FETÖ daha beter, DEAŞ daha beter ama biz hepsiyle de bu mücadeleyi aynen devam ettireceğiz. Gelecekleri varsa görecekleri de var. Ne dedik? 80 milyon tek millet. İki; tek bayrak. Bu bayraktan başka bayrak yok. Rengi, şehidimizin kanı. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, şehidimizin ta kendisi. Üç; tek vatan. 780 bin kilometrekare. Bu vatanda parçalanma, bölme asla olamaz. Ona fırsat vermeyiz. Onun için de bütün mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz.'

'İç güvenlikte önemli adımlar atıyoruz'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu kastederek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Karadeniz'in uşağı Süleyman. Şimdi inşallah Süleyman kardeşimle beraber iç güvenlikte önemli adımlar atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Gerek silahlı kuvvetlerimiz, jandarmamız, polisimiz, korucularımız hep beraber inşallah bunların kökünü kazıyıncaya kadar, bu mücadele PKK ile de devam edecek. FETÖ neyse PKK o, DEAŞ o. Mücadele birçok alanda devam ediyor, devam edecek.' ifadelerini kullandı.

'Durmayacağız.' diyen Erdoğan, 780 bin kilometrekarede tek devlet olduğuna dikkati çekti.

Paralel devlet diye bir şeyin olamayacağına işaret eden Erdoğan, 'Ula nereden çıktı? Böyle bir şey yok. Devlet içinde devlet yok. Tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bitti. Neymiş, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bunun adı ne Rabia. Rabiamız bu bizim. Rabia; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Böyle yürüyeceğiz.' değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Soylu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Çiğdem Karaaslan, Trabzon Valisi Yücel Yavuz ile bazı milletvekilleri eşlik etti.

Vatandaşların bulunduğu alana asılan afişlerde, 'Darbeye dur diyen Sayın Cumhurbaşkanımız hoş geldiniz. Bu aziz milletin yeniden şahlanışına önderlik eden başkomutan Cumhurbaşkanımız. Öyle bir lidersin ki büyük usta, çırakların seninle gurur duyuyor.' ifadeleri yer aldı.

Editör: Haber Merkezi