ODÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Perinatoloji (Yüksek riskli gebelik) Uzmanı Doç. Dr. Hakan Timur, kalp rahatsızlıklarında erken tanının çok önemli olduğunu belirterek, sağlık kuruluşlarına başvurmanın önemli olduğunu belirtti. Günümüzde artık çocukluk yaş döneminde de kalp hastalıklarına sık rastlandığını, bunlara da erken tanı koyulabildiğini belirten Doç. Dr. Timur, 'Biz özellikle kalp hastalığı dediğimiz anne karnındaki bebeklerin kalp rahatsızlıklarını tanıyabiliyoruz. Ultrasonografi dediğimiz bir yöntemle kalp hastalıkları tanısını koyabiliyoruz. Özellikle anne adaylarına, 20 ile 22'nci gebelik haftasında ultrason yöntemiyle 'Bebeklerinin kalbinde bir problem var mı?', 'Herhangi bir kalp hastalığı var mı?' bunun tanısını çok rahatlıkla koyabiliyoruz. Karıncık, kulakçık, büyük damar problemleri, kalple ilgili problemler, bebek doğduktan sonra sıkıntıya sokabilecek durumların tanısını koyabiliyoruz. Bu özellikle anne adaylarına herhangi bir sürpriz olmamasını sağlıyor' dedi.
'GEBELİK VE ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE GÖZÜKEBİLİYOR'
Anne babaların çocukların kalp şikayetlerini göz ardı etmemeleri gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Timur, 'Hem bebeklik hem de çocukluk döneminde kalp şikayetini anne babaların kesinlikle göz ardı etmemeleri lazım. Çocukluk döneminde koşup oynarken çabuk yorulan, moraran bir çocuk olursa muhakkak bu çocukları bir doktora getirmeleri lazım. Çünkü birçok hastalık artık çocukluk döneminde de görülebiliyor. Tansiyon hastalığı, kalp damarlarının ince olması, doğuştan getirilen bir takım kalp rahatsızlıkları bebeklik ve çocukluk döneminde gözükebiliyor. Tanı almamış birçok vaka bu şekil şikayetlerle anne baba tarafından doktora getirilirse artık günümüzde bunlara çok rahatlıkla tanı konulabiliyor. Gizli kalp dedikleri şey de aslında tanı konmamış kalp hastalığı. Ya anne karnında başlayan ya da doğduktan sonra oluşan bir kalp rahatsızlığı var ama bunu anne baba bilmiyor. Bunları doktora getirirlerse çok rahatlıkla tanı koyulabiliyor' şeklinde konuştu.
'ORDU'DA BEBEK ÖLÜM HIZI AZALDI'
Ordu ilinde yaptıkları çalışmalarla, anomalisi olan bebeklere erken tanı koymak suretiyle bebek ölüm hızını da azalttıklarını ifade eden Doç. Dr. Timur, 'Gebelik dönemlerinde anne adaylarını ultrasonografi yöntemle tarayarak sakatlıklara tanı koyuyoruz. Veya düzeltilebilecek hastalıklara anne karnında tanı koyup uygun tedavi merkezlerinde bu hastalıkların tedavisini yaptırabiliyoruz. Örneğin kalp hastalığı olan bir gebenin daha çok tam donanımlı merkezlerde doğum yaptırılıp sonrasında bebeğin uygun tedavisinin yapılmasına olanak sağlıyor. Bebekte bir kalp rahatsızlığı varsa veya doğduktan sonra açık kalp ameliyatı gibi ağır bir ameliyat geçirecekse bunun yapılabileceği merkezlere orada doğumunun gerçekleştirip, bu tür organizasyonlarla Ordu ilinde bebek ölüm hızını azaltmayı planladık. Bu şekilde hareket ederek Ordu ilinde 2018 yılında bebek ölüm hızı azaldı. Anomalili bebeklere erkenden tanı koyarak bebek ölüm hızını binde 8'den, binde 5 civarına düşürmüş olduk' diye konuştu.
'BEBEK DOĞDUKTAN SONRA KALBİ KONTROL ETTİRİLMELİ'
Bebeklik ve çocukluk yaşında kalp problemlerinin genellikle doğuştan gelen kalp problemiyle ortaya çıktığını, çeşitli enfeksiyon rahatsızlıklarından dolayı da kalp problemi olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Timur, 'Önemli olan bu kalp problemlerini doğuştan tanımak. Bunları tedavi etmek ve bebeğin, çocuğun sağlıklı bir şekilde hayata devam etmesini sağlamak. Anne karnında bebeğin bir takım damarlar var doğduktan sonra o damarlar ilk üç gün içinde kapanıyor. Kapandıktan sonra bebeğin kalbinin tekrar değerlendirmek gerekebilir. Bebek doğduktan sonra da bebeğin kalbi muhakkak kontrol ettirilmeli' dedi.