Çaykur'dan yapılan açıklamada 3'üncü sürgün döneminde günlük dekar başı 50 kilogram kontenjan uygulamasıyla ilgili yapılan eleştirilerin haksız olduğu belirtilerek, 'Biz aynı başlangıcı ikinci sürgün dönemi başında alım yoğunluğunun çok olduğu bölgelerde de yaptık ne bize ne de müstahsilimize olumsuz etkisi yansımazken şartların hemen hemen eşit olduğu bu sürgün başında neden böyle bir reaksiyon olduğunu gerçekten anlamakta zorlanmaktayız. Kaldı ki kısmen ikinci sürgün döneminde ve yine üçüncü sürgün dönemi başında 50 kg kontenjan uygulamamız, rastgele aldığımız bir karar değildi. Burada hedeflerimizin en başında; kaliteli ve evsafına uygun çay alımı gelmektedir. Dekar başına 50 kg kontenjan miktarı; çayını kolayca toplayabilmesi noktasında üreticilerimiz, rahat ve normlara uygun istenilen çay alımını yapabilmeleri anlamında ise alımı gerçekleştiren ekiplerimiz için son derece isabetli, hakkaniyetli olan bir rakamdır. Kaldı ki ideal olan rakam aslında daha düşük olması gerekirken Kurum olarak yine de bizler 50 kg olarak belirledik. Diğer bir hedefimiz ise; günlük makul miktarlarda çay hasadı yapan bir ailenin çay toplama masrafı yapmasına gerek kalmadan, dışarıdan yerli veya yabancı ilave işgücüne ihtiyaç duymadan kendi imkanlarıyla çayını toplamalarını sağlayacak şartları oluşturmaktı. İstedik ki; ülkemizin ve özellikle bölgemizin maddi kaynakları kolayca heba olmasın, bölge insanımızın cebinde kalsın' denildi.
Yapılan açıklamaların devamında uygulamanın yanlış yorumlandığın altı çizilerek şu ifadeler kullanıldı:
'Evet; ilk başta bakılan açıya göre biraz zorlama bir uygulama gibi gelebilir, bazı üretici ailelerimizin özel şartları nedeniyle onlara uygun gelmeyebilir ancak zaman içerisinde ve toplamda açığa çıkacak olan faydalara bakıldığında uygulamamızın daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyiz. Bazen küçük düzenlemeler bile sektöre çok olumlu katkılar sağlayabiliyor. Doğruluğuna inandığımız bu küçük uygulamamız, bugünden bazı kesimler tarafından doğru anlaşılmasa da ortak akıl ve vicdan ilerde neticesi itibariyle haklılığımızı mutlaka tasdik edecektir. Başta üretici ve bütün çay sektörünün ilgili kesimlerinin çok iyi bilmelerini isteriz ki; Çaykur'un aldığı karar ve yürüdüğü yol; üreticilerimiz menfaatine, çayımızın geleceğine dönük yapısal olumlu yürüyüşler olacaktır. Kastımız; kesinlikle zorluk çıkarmak, çay almamak değil bilakis çay sektörünü ayakları üzerinde yürür hale getirmek ve gelecek nesillerimize daha iyi şartlarda taşıyabilmektir. Daha önce de belirttiğimiz gibi; Çaykur olarak hiçbir müstahsilimizin mağdur olmasını istemiyoruz. Devletimizin ve bölgenin bize yüklediği misyon gereği elimizde olanın en iyisini yapmaya çalışıyoruz, imkanlarımız ölçüsünde kaliteli olmak kaydıyla bir kg fazla çayı nasıl alır ve nasıl işleriz arayışı içerisinde olacağımızın herkes tarafından bir kez daha bilinmesi isteriz.'