Tarım bakanı açıklanan fiyatın yaş çay alım fiyatı olduğunu üzerine basa basa vurguluyor. Yani ÇAYKUR açıklanan fiyattan özel sektörde tutturduğu fiyattan alacak. Gıda Tarım Hayvancılık Bakanının özel sektöre seslenerek üreticiyi mağdur etmeyin sözleri ise sadece hoş bir seda olarak kalıyor. Bakan da başbakanda biliyorki açıklanan fiyat taban fiyat değil yaş çay alımında tavan fiyat olarak işlev görüyor. Çünkü özel çay şirketlerinin daha ucuza çay almaması için çay üğreticisini koruyan bir düzenleme yok.

Bakanlık yaş çay alım fiyatını belirlerken 200 bin çay üreticisini değil üç beş çay şirketini düşünerek belirliyor. Özel Çay şirketleri de zaten ÇAYKUR'un açıkladığı fiyatın altında alım yapıyor. Hükümet piyasayı (yani şirketleri) koruduğu için mutlu. Çay şirketleri açıklanan fiyatın altında alım yaparak karına kar kattığı için mutlu. Fakat çay üreticisi mutsuz çünkü hükümetin serbest piyasa dediği tüccar değirmeninde öğütülen çay üreticisinin emeği ve alın teri oluyor.

Şirketler örgütlü ve bir arada, Çay üreticisi örgütsüz ve dağınık
Çay şirketleri, paketleme fabrikaları örgütlü ve bir aradalar. Konu çay olunca, çay üreticisi yada çay işçileri olunca rekabeti de, siyaseti de bırakıp birleşiyorlar. Çay üreticisi de, işçisi de örgütsüz ve partisine, ilçesine, köyüne göre bölünmüş durumda. Üreticinin bölünmüşlüğü şirketlerin işine yarıyor. Çay üreticisi bu durumdan ancak TÜMKÖYSEN'de örgütlenerek kurtulabilir.

Çay fiyatı otomatiğe bağlandı hersene 15-20 kuruş artış.
Tarım bakanı % 6,5 enflasyon olan bir yerde ülke ve dünyada ki gelişmeleri gözeterek biz % 12 artış verdik dese de çay üreticisi enflasyonun kat be kat arttığını her harcamasında görmektedir. Ekmeğin %25 ile %40 arttığı, Elektrik faturalarının eli çarptığı, yılbaşı zamlarıyla fiyatların arkasından yetişilemediği bir ülkede çay üreticisi asıl enflasyonu, ürettiği çayla buyıl aynı harcamaları yapamamakla görmektedir.

2013'te 1,35 lira, 2014'te 1,5 lira, 2015'te 1,70 lira ve nihayet 2016'da 1,90 lira fiyat verildi. Artış en fazla % 12. Yani çay üreticisi ne harcarsa harcasın, ekmekten, elektrikten, çocuğun okul masraflarından, kiraya kadar gelen zamlarla harcamaları artsa da her sene artış 15 -20 kuruş. Enflasyonu pinpon topundan hesaplayan devletle, zorunlu ihtiyaçları için harcama yapan çay üreticisinin enflasyonu aynı değil. ÇAYKUR % 88 kar etmiş ve Çaykur'dan daha ucuza yaş çay alan özel çay şirketlerinin karı daha fazlayken çay üreticisi bu kardan payına düşeni alamıyor.

ÇAY ALIM FİYATI DEĞİL TABAN FİYAT İSTİYORUZ, ÇAYA GERÇEK DESTEK İSTİYORUZ
Çaya taban fiyat istiyoruz. Çünkü ancak taban fiyat emeğimizi ve alın terimizi korumamızı sağlayabilir.
Taban fiyatı istiyoruz çünkü ÇAYKUR'un açıkladığı çay alım fiyatı aslında tavan fiyat olarak işlev görüyor. Çay şirketlerinin açıklanın fiyatın altında yaş çay alımının yasaklanarak engellemesini istiyoruz.
Destekleme primi yıllardır sadece 12 kuruş. Mazota, gübreye ve işçiliğe zam geldi. Milletvekili maaşları arttı. Dolar yükseldi. Altın yükseldi ama çay desteklemesinin miktarı yerinde sayıyor. Destekleme primlerinin artırılmasını istiyoruz.
ÇAYKUR'un yaş çay alımlarında özel çay şirketlerinin ucuza çay almasını sağlayan kota, kontenjan uygulamalarına son vermesini ve çay üreticisinin teslim ettiği bütün çayları almasını istiyoruz.

Sadık Turan
Genel Başkan

Editör: Haber Merkezi