Ortayayla köyünde çobanlık yapan Yusuf Kızılhan, 450 adet keçisi olduğunu söyleyerek, 'Bunların 250 tanesi doğrum geriye kalanlar kısırdır. Doğurmaya başladılar ve bir hastalık çıktı. Aşağı yukarı 70 adet oğlağım telef oldu. Derdime derman aramak için çalmadığım kapı kalmadı. Oğlak ölümleri halen devam ediyor. İki aydır uğraşıyorum. Çokta masraf ediyorum. Çaresini de bulamadık. Gelen veteriner 300 TL'lik ilaç bırakıyor yine çare yok. Çare olmadığı gibi 25 adet oğlağımda şu an hasta dışarıya çıkarmıyorum diğerlerine bulaşır diye. Çare arıyorum bana lütfen yardımcı olun.' dedi.

Çare çözüm aradığını belirterek yetkililere seslenen Kızılhan: 'Benim başıma gelen bu durum bir başkasının başına da gelmesin. Yaylaya çıkıyorum. Burada diğer sürüleri olan çobanlar var. Onlara da bu hastalık bulaşır diye korkuyorum. Şuana kadar 120 oğlağım telef oldu. Ağzından köpük ve su akıyor. Bahar hastalığı dediler aşısını yaptık. Dört türlü aşı yaptık hiçbirinden fayda bulamadık. Aşağı yukarı 5-6 bin TL masraf ettim. Paralarda gitti oğlaklarda gitti. Yine de devam ediyor. Diğerleri analarıyla otluyor. Sabahtan sağlam olan akşama bakıyorum hasta geliyorlar. Buna neden bir çare bulunamıyor? Bana oldu diğerlerine olmasın istiyorum. Bulaşıcımıdır nedir teşhiste yok. Çamlıhemşin-Artvin-Çayeli ve Rize'den Veteriner getirdim çare yine yok. Gelen giden 300-500 TL'lik ilaç bırakıp gidiyor. Bana diyorlar ki 'oğlak üşütmüş' bende 'bu havada Mayıs ayında soğuk mu var ki oğlak üşütsün' diyorum. Buna nasıl mantık yürütüp konuşuyorlar. Sütten olabileceğini düşünüyorum. Anaları otlayıp, yavrularına süt verince zehirli otlardan bulaşmış olabilir. Âma bunun bir çaresi mi yok. Bunun ilacı yok mu? Aksi tesir mi etti ne etti. Daha da tetikledi hastalığı anlamıyorum.' diyerek derdine derman istedi.

Haber: Abdullah Uzun

Editör: Haber Merkezi