Çiktum İkizdere'ye orda biraz duralum
Kafkame'de meşhurdur, biraz peynir alalum
Saat oldi on iki, biraz horon edelum
Habu İkizdere'den Güneyce'ye geçelum

Güneyce'nun içine oyle neşe kayniyor
Hurmaluğun kızlari, güzel horon oynuyor
Hurmaluk kızlarina kemençe çalacağum
Darilma Çuhma köyli, birazcuk kalacağum

Çuhma'nun yollarinun taşi olayim taşi
Arkadaşlarun yeri, gördüğün Kayabaşi
Şu Silyan'un kizlari evlerde arar koca
Sivane yeni ismun oldi Hüseyinhoca

Sivane gençlerinun derin olur yarasi
Yusuf Saral'un köyi, orasidur orasi
Bir kızı istemeden bakcasun asalete
Habu Kadir Saral'lan geçelum Pasalet'e

Pasalet'ten geçeyi Kalkandere'nun yoli
Seni da unutamam hey Gürsel Kamiloğli
Katakoloz milleti çekilmiyi nazlari
Hastadur kemençeye, şu Tulun'un kizlari

Maşer gelduk köyune, düşmiyelum tuzağa
Ey gidi Apancene, kaldun biraz uzağa
Rize'yi cenneet etti, oradaki kalesi
Kalkandere'de meşhur, Çağlayan şelalesi

Çiktuk Kalkandere'den uşaklar rahat rahat
Toniğin camesine oturdum iki saat
Sordum cami hocasi gençler ne diyi size
Açti iki elini dua ediyi bize

Çok sevdum şu hocayi sarilsam doya doya
Hayde gidelum gençler bekliyi bizi Boya
Boya'nun gençlerinun yaşi olayim yaşi
Eskiden Boya idun, sonra oldun Yolbaşi

Girduk Boya içine, ya ayağa duralum
Yunus'un kahvesine gidup da oturalum
Yunus girer şekile, sade tutar beline
Baktum Kenan geliyi, kemençesi eline

Dedum şu gelen Kenan, zaten felekten yedi
Geldi girdi içeri 'Yusuf hoşgeldun' dedi
Orda sohbetumuze millet ediyi akin
Kenan, habu Yusuf'a kardaştan daha yakin

Selimiye güzel yer, değecek ona nazar
Sana da geleceğum, darilma Ortapazar
Sahur oyle bir yerdur, asla bir kız alinmaz
Bu Mahmut Akbulut'un sohbetine doyulmaz

Şu Pehlivantaşi'ndan, sayalum yildizlari
Hava atayi bize, Küçükköy'ün kızlari
Şu Pehlivantaşi'ndan gidelum Sürmene'ye
Yöremuzi dolaştuk, iniyirum Rize'ye

Yusuf Saral - Kalkandere 1985


Editör: Haber Merkezi