Çaykur Rizespor, fişi takıp şarj etmeyi unutmuş. Şarj olmayan bir takımla bu kadar olur. Bağışıklık sistemi bir organ değildir. Ancak Rizespor’un sistemlerinde çok büyük sıkıntılar var. Bununla da kimliksiz bir oyun oynuyor. Yeşil-Mavililer, oyunu hiçbir türlü oynayıp forse edemiyor. Kompakt savunma kompakt hücum, hiçbir şekilde etkili olamıyor.
Maç kazanmak için, puan almak için oyunun üç tarafında oynayacaksın. Ama Yeşil-Mavililer, senkronize olarak oyununu bir türlü oynayamıyor. Takımın omurgası orta sahadır. Oyunun belirlendiği yer. Ancak İlhan Palut yönetiminde ki Rizespor, ne hücumda ne defansta bir oyun belirleyip oynayamıyor. Omurgayı yapamazsan puan da alamazsın. Rizesporlu futbolcuların hiçbiri sahaya enerji ve akıl koyamıyorlar. Defansta kötü orta sahada kötü forvette kötü. Rizespor bu futboluyla puan kaybediyor ve sınıfta kalmaya devam ediyor. Yapılacakları bir türlü yapamayan bir takım.
İlhan Hocanın Akintola aşkı da bir türlü bitmek bilmiyor. Takımı hep eksik oynatıyor. Akintola, 1,8 milyon Euro yıllık ücret alıyor. Bu parayla Karadeniz Bölgesi’ne çöp kovası alınsaydı ortada çöp kalmazdı. Konuk takım Samsunspor, transfer yapamayan bir takım. İlhan hoca yönetimindeki Rizespor’u da çok iyi analiz etmiş savunmada iyi kapandı orta sahada iyi mücadele etti ikinci yarının başında da golü atarak öne geçti.
Bunu da korudu. Rizespor, pozisyon üretme repertuvarı olmayan bir takım. Bununla da vasat ve etkisiz oynuyor. İlhan hoca da buna bir türlü çare bulamıyor. Belli ki ipleri elinden kaçırmış. Rizespor’da sıkıntı çok büyük. Futbol olarak koşan mücadele eden tatmin edici bir futbol maalesef yok. Takıma denge değiştirecek transferler de etkisiz. Bu kadar güvensizliğin olduğu bir ortamda bakalım bundan sonra ne olacak. Bu gidişat hiç ama hiç iyi bir gidişat değil. Tabii bunda da teknik kadronun çok büyük bir rolü var. Rizespor, bu oynadığı futbolla da kalibresizliğini gösterdi. Çok ama çok ciddi radikal kararların alınması da artık kaçınılmaz oldu.