İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Bilesiniz ki 16 Nisan sadece, 18 maddelik bir referandumun adı değil, bütün dünyaya, bizi terbiye etmeye çalışanlara, 'Bu vatanda, bu ülkede bizim borumuz öter' diyenlere karşı 'Bu ülke bizimdir' diyen haykırışın adıdır'
Soylu, Rize Valiliği önündeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarihi bir kararın arefesinde olduğunu belirtti. Türkiye'nin, bu millete çektirilen sıkıntılara, dertlere, ülkeyi terbiye etme, yorma, yoluna taş koyma gayretlerine karşı hep birlikte cevap vereceği tarihi bir günün arefesinde olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti: 'Bizi terörizmle terbiye etmeye çalıştılar. Bizi anarşizm ile terbiye etmeye çalıştılar. Bizi kılık kıyafetlerimiz ile terbiye etmeye çalıştılar. Bizi darbelerle terbiye etmeye çalıştılar. Bizi enflasyonla terbiye etmeye çalıştılar. Bizi sevdiğimiz başbakanlarımızı asarak terbiye etmeye çalıştılar. Bizi rahmetli Özal'a hakaret ederek, rahmetli Erbakan'ı itibarsızlaştırarak terbiye etmeye çalıştılar. Bizim oyumuzu, reyimizi, sandığımızı itibarsızlaştırmaya çalışarak bizi terbiye etmeye çalıştılar. Bizi gecelik yüzde 7 bin 500'lük faizlerle terbiye etmeye çalıştılar. Bizi 28 Şubat, Gezi olayları, 17/25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları, bizi o meczubun, o alçağın o hainin Pensilvanya'dan verdiği talimatla birlikte F-16'larla, helikopterlerle, tanklarla terbiye etmeye çalıştılar.'
EFENDİ OLMAYA DEĞİL, HİZMETKAR OLMAYA GELDİK
Rizelinin yıllarca, demokrasinin gelişmesine, ülkenin zenginleşmesine, ülkenin gelişmesine ve güçlü bir Türkiye'nin yarına ulaşmasına, demokrasiyle, reyle, oyla, sandıkla büyük bir destek verdiğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti: 'Bilesiniz ki 16 Nisan sadece 18 maddelik bir referandumun adı değildir. 16 Nisan bütün dünyaya, bizi terbiye etmeye çalışanlara, 'Bu vatanda, bu ülkede bizim borumuz öter' diyenlere karşı 'Bu ülke bizimdir, bu vatan bizimdir' diyen haykırışın adıdır. Bilmenizi istiyorum. Bu ülkeye bir emanetiniz var. Bu emanet sadece 780 bin kilometrekarede değil, bugün mazlumların, mağdurların, dünyada merhamet, şefkat ve iyilik medeniyetine elini uzatanların umudu olan bir emanettir.
Bu emanet 'Türkiye'yi biz istediğimiz gibi yönetiriz' diyenlere karşı, 'Biz efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik' denilen bir emanettir. Sizin Türkiye'ye, sizin dünyaya emanetiniz var. Bu emanet, zulmedenlere karşı milleti ile beraber ayakta duran bir emanettir. Sizin Türkiye'ye ve dünyaya bir emanetiniz var. 'Biz yöneteceğiz. Bu ülkenin hakimi biziz.' diyenlere karşı 'Biz sadece Allah'ın önünde eğiliriz.' diyen Recep Tayyip Erdoğan'dır.'
