Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının 2020 Yılı Bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Abdulhamit Gül, Kayseri Baro Başkanı'nın, Kayseri'de FETÖ borsası olduğuna yönelik iddialarına ilişkin, 'FETÖ ile mücadele eden Türk yargısına bunu kabul etmek mümkün değil. Kimin hangi iddiası varsa, Kayseri Cumhuriyet Başsavcığılı adliyenin içindedir. Kisme FETÖ ile mücadele eden yargıya leke düşüremez. Ancak kimin elinde hangi belge varsa, somut bilgi belgeyle hangi avukat yapıyorsa bunu, yargıya müracat etmesi halinde takipçisi olacağımıza yüce meclisin huzurunda söylüyoruz. Tutuklu gazeteciler konusunda, kimse burada gazetecilik yaptığı için cezaevinde değil. Eğer bir kişi ifadesinden dolayı ceza alırsa yargıtay yolu açılmıştır. Bunun ötesinde şiddet terörü öven fiilli söz varsa bunu hiçbir sistem korumaz, ifade özgürlüğü bizim de güvence altına aldığımız bir özgürlük alanıdır. FETÖ'den ihraç olanlara ilişkin karara yönelik yargıyı muhakeme yolu vardır. Geçmişte kumpas davalarını muhakeme yollarıyla yargı mercisi tarafından düzeltilme yolları vardır. Bu konuda FETÖ'cü ve hukuk dışı uygulamalara yönelik soruşturma devam ediyor. Yargı içinde şu bu grup var mı diye soru oldu. Yargı hiçbir grubun değildir. Bir daha bu ülkeyi hiçbir grubun, hiçbir oluşumun eline teslim etmeyeceğiz. Bu konuda da hangi grup, çete varsa HSK Başkanı olarak söylüyorum, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Yargının ideolojisi yoktur. Türkiye artık bu oluşumlara izin vermeyecektir' ifadelerini kullandı.

GÜL: ABD MAKAMLARI BÜYÜK BİR ÇİFTE STANDART UYGULAMAKTADIR

TBMM Genel Kurulu'nda, Adalet, Hazine, Maliye ve Milli Savunma Bakanlıkları'nın 2020 yılı bütçeleri ele alındı. Genel Kurul'a seslenen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin katılımcı bir yaklaşımla hazırlandığını ve toplumun her kesimine kulak verildiğini, önerilere açık olduklarını belirtti. FETÖ ile mücadelenin yargının saygınlığı için hayati derecede önemi olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

'FETÖ ile mücadele, 251 şehidimizin, 2 bin 193 gazimizin ve aziz milletimizin bütün kurumlarımıza ve yargıya emanetidir. Lekelenmeme hakkını ceza muhakemesi sistemimize ilk defa getiren bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten bugüne toplam 257 bin 419 ihbar dosyası açılmış, bu dosyalardan 152 bininde soyut iddia gerekçesiyle hiç soruşturma açılmadan, vatandaşın şüpheli olarak hiç ifadesi alınmadan soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş. Yine 2019 içerisinde gelen toplam 162 bin 622 ihbar dosyasında 109 bin ihbarın lekelenmeme hakkı kapsamında soruşturmaya konu edilmediğini görüyoruz. FETÖ elebaşının iadesi konusunda ABD makamları büyük bir çifte standart uygulamaktadır. Bazı ülkelerin terörle mücadeledeki politik seçiciliğini, senin terörün benim terörüm yaklaşımını şiddetle kınıyorum. Bu durumun uluslararası hukukta da, terörle etkin mücadelede de yeri yoktur. Biz Türkiye olarak, FETÖ, PKK, YPG, DEAŞ gibi bütün terör örgütlerine karşı eş zamanlı olarak mücadele ediyoruz. Her türlü teröre karşı samimi iş birliğine de her zaman hazırız. Çünkü bu sorun insanlık sorunudur. Terör, insanlığın ortak düşmanıdır. Ama bakıyorsunuz, bütün taleplerimize rağmen 15 Temmuz gecesinin eli kanlı faillerini bile kırmızı bültenle aramaya dahil etmiyorlar.'

AKAR: ORADA TANK VE PALET YAPILMIYOR

Genel Kurul'a seslenen bir diğer isim Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise bütçe sunumunda TSK'nın gerçekleştirdiği operasyonları anlattı. TSK'nın Fırat Kalkanı ile 3 bin, Zeytin Dalı Harekatı ile 4 bin 500 civarında DEAŞ, PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiğini aktaran Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonlarıyla huzur ikliminin sağlanmasıyla yaklaşık 380 bin Suriyeli kardeşimiz topraklarına ve evlerine güvenle gönüllü olarak saygın bir şekilde dönmüşlerdir. Fırat'ın doğusunda ise defalarca NATO ortaklarımıza Suriye'de birlikte güvenli bölge oluşturulma önerilmiş, ABD ile bazı planlar üzerinde mutabık kalınmış, ancak daha sonra doğrudan harekete geçmemiz zaruret haline gelmiştir. Barış Planı Harekatı ile aynı zamanda tesis edilecek güvenli bölgeye başlangıçta bir milyon müteakip olarak iki milyon yerlerinden edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin evlerine ve topraklarına yine güvenli gönüllü ve saygın şekilde dönmelerine ve özgürce yaşamalarına imkan vermek amaçlanmıştır.'

Bakan Akar, Türkiye'nin S-400 tedariki nedeniyle F-35 projesi dışında çıkarılması halinde, başka arayışlar içerisine gireceğini söyledi. Tank-Palet Fabrikası'yla ilgili tartışmalara da değinen Akar, '2012-2015 tarihlerinde 5 prototip yapıldı. 5 prototipin yapılmasında Otokar Arifiye'deki fabrikanın imkanlarından faydalanma şeması buldu. Orada tank ve palet yapılmıyor. 5 prototip ortaya çıktıktan sonra ihaleye üç firma girdi. BMC bu ihaleyi kazandı. Eğer iki firmadan biri kazansaydı, benzer şekilde bu fabrikadan yararlanma imkanı vardı. Çalışmalar sonucu geldiğimiz noktada, işçilerin hakları kaybolmamıştır. Fiyatlar ve kalite denetlenecektir' açıklamasında bulundu.

Editör: Haber Merkezi