Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 'Türkiye'de toplam madene verdiğimiz izinler orman alanının binde 2'si. Ben şahsen vahşi madenciliğe karşıyım ama planlı, gerçekten çevre ile uyumlu madenciliğe evet diyorum. Neden? Bunları biz çıkarmazsak yurt dışından alıyoruz.' dedi.

Eroğlu, Artvin Valiliği Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, bakanlığın ilgili genel müdürlükleri tarafından gerçekleştirilecek yatırımlar sayesinde Artvin'in dünya tabiat turizmine açılacağını belirtti.

Artvin'de 22 tesisin temel atma törenine katılacağını anlatan Bakan Eroğlu, 244 milyon liralık yatırımın Artvin'e bir seferde yapılan en büyük yatırım olduğunu kaydetti.

Eroğlu, 'Yusufeli İlçesi Yeniden Yerleşim Yeri Altyapı Çalışmaları' adlı projenin de temeli atılacak tesisler arasında yer aldığını anımsatarak, şöyle devam etti:

'Yusufeli bizim için önemli. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bizzat projelere bakıyor, kontrol ediyor. Mimarisine bakıyor, 'yöresel mimariye uygun olsun.' diyor. Bize, 'parada sakınmayacaksınız, oraya Türkiye'nin en muhteşem ilçesini kuracaksınız.' talimatını verdi.'

Daha geniş arazi kazanmak için baraj yaptıklarına dikkati çeken Eroğlu, 'Oraya bir liman yapıyoruz. Arka planda muazzam mesirelik bir alan oluşuyor. İnşallah deniz manzaralı yani Yusufeli Barajı manzaralı güzel muhteşem konutlar, iş merkezi ve bütün kamu kurumlarının binalarını dört dörtlük yapıyoruz. Altyapı çalışmaları büyük ölçüde bitti. Orada güzel, Cumhurbaşkanımızın da kabul ettiği ve oradaki vatandaşlarımızın da kabul ettiği bir yerleşim yeri yapmak üzere gayret ediyoruz. ' diye konuştu.

Bakan Eroğlu, temeli atılacak 9, açılışı yapılacak 13 tesise ilişkin de teknik bilgiler aktardı.

Açılışı yapılacak Çoruh Parkı'nın alt yapısı için 25 milyon lira, üst yapısı için ise 20 milyon lira harcandığını aktaran Eroğlu, Çoruh Parkı'nın Artvin'in en güzel mesire alanı olacağını belirtti.

Eroğlu, derelerin sahibinin DSİ olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: 'Biz her türlü dere ıslahını yapıyoruz, parasını da ayırıyoruz. Ancak yukarı havza dediğimiz heyelan, çığın genelde sahibi yok. Bakanlar Kurulu'nda görüştük, AFAD'dan sorumlu Başbakan Yardımcımız Veysi Bey ile de görüşmemizde, bunun koordinasyonunu bizim yapmamız uygun denildi. Dolayısıyla biz sadece dere ıslahı değil, üst havzada yapılacak çalışmaların, heyelanların önlenmesi, çığa karşı birtakım tedbirler alınması konusunda da büyük bir çalışma yapalım dedik. Bütün bakanlıkları ilgilendiriyor tabi Orman ve Su İşleri Bakanlığını özellikle DSİ, orman açısından ilgilendiriyor. Yukarı havzada yapılacak birtakım tensip bendleri geciktirme sistemleri, teraslama, ağaçların köprülerin altını tıkamaması açısından birtakım tedbirleri, erozyon kontrol çalışmalarını orman yapacak. Dere ıslahı tensip bentlerini özellikle DSİ ama diğer kurumların da vazifeleri var. Bunların hepsini koordine edeceğiz. Bu maksatla bir ekip bugün Hopa'dan başlayarak, taşkın olan yerlerde inceleme yapmak üzere geldi.'

- Artvin'e 268 milyon liralık 27 müjde

Bakan Eroğlu, Artvin'e bir önceki ziyareti sırasında 555 milyon liralık 19 müjde verdiğini ve bunların bir kısmının gerçekleştirildiğini anımsatarak, 'Şimdi ise 27 müjde ile geldik, 268 milyon lira. Şu ana kadar 823 milyon lira hatta buna bazı ilaveler oldu yaklaşık 1 milyar liraya yakın 46 müjde vermişiz. DSİ burada büyük çalışmalar yapıyor. 16 DSİ, 8 Orman Genel Müdürlüğünün, 2 Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün, 1 de Meteoroloji Genel Müdürlüğü olmak üzere 27 müjde daha getirdik.' ifadesini kullandı.

Artvin isale hattını yapacaklarını da kaydeden Eroğlu, '33 kilometre Hatila Deresi'nden alıyoruz menba suyunu, 2050 yılına kadar yaklaşık olarak 53 bin kişinin su ihtiyacını buradan karşılaşacağız. Artvinli menba suyu kalitesinde su içecek hatta belki Sayın Başkanım kızarsa şişeleme tesisi yapar, menba suyu diye bir fabrika kurup satabilir yani öyle kaliteli bir şey.' değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Eroğlu, görev alanlarında olmamasına rağmen, söz verdikleri için ileri bir evsel biyolojik arıtma tesisi yapacaklarına da işaret ederek, ihalesinin kasım ayında gerçekleştirileceğini bildirdi.

AK Parti hükümetinin Artvin'e çok büyük yatırımlar yaptığını ifade eden Eroğlu, 'Artvin'in geçmişte gitmek gelmek mümkün olmayan kıyıda köşede kalmış bir ildi. Hatta o zamanlar gelirken yoldan kaya düşerdi önümüze inerdik kayaları 4, 5 arkadaşla bir kenara taşır öyle geçerdik. Dağları deldik, yollar yaptık.' dedi.

Eroğlu, 'Dünyada iken cenneti tahayyül etmek isteyenler Artvin'e gelsin' sloganı ile çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirterek, çalışmalarla ilgili dokümanları ilgililere teslim edeceklerini anlattı.

Artvin-Rize arasına bir havaalanı inşa edilmesi konusunun gündemde olduğunu anımsatan Eroğlu, 'Yüksek Planlama Kurulu üyesiyim. Dün besmeleyle bu havaalanının imzasını attık, şimdi sıra Başbakanımız'da hayırlı olsun Artvin'e artık gelmek çok kolay olacak.' diye konuştu.

- Madencilik faaliyetleri

Eroğlu, bir gazetecinin 'Madencilik yapılması için ruhsat verilmesi durumunda Artvin'de orman kalmaz. Madencilik için ruhsat konusunda neler söylemek istersiniz?' sorusu üzerine şu görüşlerini aktardı: 'Bir madenle alakalı zaten mahkeme kararını bekliyoruz. İkincisi biz madene ruhsat verirken, Artvin gönüllüsü olarak ben de orada açık işletmeye müsaade etmedik, işletmeye de müsaade etmedik. Yollar tahrip olmasın diye teleferikle taşınması hususunda bir izin ancak verdik. Yol dahi yaptırmadık, dolayısıyla tünelle madeni alacak başka bir yerde işleyecek. Burada madene verilen izinler orman tahrip edecek bir şey değil. Türkiye'de toplam madene verdiğimiz izinler orman alanının binde 2'si. Ben şahsen vahşi madenciliğe karşıyım ama planlı, gerçekten çevre ile uyumlu madenciliğe evet diyorum. Neden? Bunları biz çıkarmazsak yurt dışından alıyoruz. Altın, bakır... Yılda bakıra verdiğimiz paranın hammadde olarak haddi hesabı yok. Yılda herhalde hatırladığım kadarıyla 4 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Halbuki Almanya'da şehrin göbeğinde açıyor hiç birşey olmuyor. Bu madenleri almamız gerekiyor ülkemizin menfaati için. Bunu kim istemiyor? Yapılan tespitlere göre, Almanya dünyada en çok altın çıkaran ülke fakat Almanya'da bazı vakıflar vasıtasıyla Türkiye'de sadece burası için demiyorum mesela Bergama'da oldu bir baktık kıyamet kopuyor. Adam dünyanın en ileri teknolojisini kullanıyor yine itiraz ediyor. Bunun arka planında başka ülkelerin engelleme gayretleri olduğu anlaşıldı. Burada şunu tespit edelim. Diyelim ki hiçbir şey olmasın, binde 2 gibi alanı dahi vermeyelim diyebilirsiniz bu Türkiye'nin vereceği bir karardır ama neticede bizde gelişmek durumundayız bakıra, altına, nikele ihtiyacımız var. Boru dışarıdan alıyorduk, baktık dünyanın en zengin bor yatakları Türkiye'de bunu asırlardır çıkartmamışlar, engellemişler. Dolayısıyla bunu özellikle vurgulamak istiyorum.'

Bakan Eroğlu, bir gazetecinin kadastro çalışmaları sırasında vatandaşların arazisinin bir bölümünün elinden gitmesi nedeniyle mağdur olduğunu, bu konuda yapılabilecek herhangi bir şey var mı sorusu üzerine, şöyle devam etti: 'Biz kadastroda vatandaşımızla uyum içinde çalışıyoruz. Bir sorun varsa itiraz ediyorlar. Bırak ormanda vatandaşın mülkünü almak, biz devletin ormanı olan yerde badem, kestane dikerek vatandaşa teslim ediyoruz. Biz o anlayışı terk ettik, her şey millet için. İnsan kalkınmadıktan sonra ne kıymeti var. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Eğer bir hata varsa onu düzeltmek bizim boynumuzun borcudur çünkü biz vatandaşın mağdur olmasını kabul edemeyiz. Varsa getirsin biz bakalım, hatta eskiden tapusu olan varsa getirsin biz orayı ekelim dikelim 49 yıllığına kendisine teslim edelim, bütün masraflar bizden.'

Eroğlu, ayıların tarım arazilerine zarar vermesi nedeniyle vatandaşın mağdur olduğunu ve bu mağduriyetin giderilmesi noktasında neler yapılabileceği sorusunu yönelten gazeteciye, 'Ayılardan rahatsız vatandaş değil mi? Elektronik sistemler kuralım oraya, ayıların girişini engelleyelim.' diye yanıt verdi.

Toplantıya Vali Ömer Doğanay, AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla, Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe ve diğer ilgililer katıldı.

Editör: Haber Merkezi