Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Çanakkale'nin ardından Tekirdağ'a gelerek Namık Kemal Üniversitesi'nde Vali Aziz Yıldırım, Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, kamu bankalarının genel müdürleri, iş insanları ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının basına açık bölümünde konuşan Albayrak, sürdürdükleri 'Türkiye İçin Değişim Başlıyor' iş dünyası buluşmalarına, bugün Çanakkale'den sonra Tekirdağ'da devam ettiklerini söyledi. 'Tekirdağ'da burada sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum' diyerek konuşmasına başlayan Albayrak, şöyle dedi:
'Tekirdağ, Türkiye ekonomisindeki başlayan değişimin lokomotifi olma potansiyeline sahip, en önemli şehirlerimizden biri. Verimli toprakları, zengin altyapısı ve eşsiz coğrafi konumu ile bölge sanayisine sağladığı hammadde katkısı, sahip olduğu 4 adet OSB ve ASB'si, ulaşım ve kaliteli işgücü imkanları, hızla gelişen sınai yatırımlarıyla ülke ekonomimize önemli katkı sağlamaktadır. Tekirdağ sağladığı katkının yanında, katma değerli ve ihracata dayalı ürün üretimin sahip olduğu altyapı ile büyük bir cazibe merkezi haline de gelmektedir. İnşallah, çok kısa sürede Tekirdağ'ın potansiyelini harekete geçirecek ve önemli yatırım merkezlerinden biri olmasını sağlayacak bir çok adımı atacağız. 2020 yılı ikinci günündeyiz. 2019'u uğurlarken Van, Şırnak ziyaretleriyle yılı kapadık. Yeni süreçte hem Çanakkale hem Tekirdağ ile başlatalım ki bu değişim açısından bu kritik dönüşüm açısından, Tekirdağ'a verdiğimiz önemi göstermesi açısından bugün bu programımızı başlatalım istedik.'
'BÜYÜME POLİTİKAMAZ İVME ÜZERİNE İNŞA EDİLECEK'
Bakan Albayrak, birçok kesimin beklentilerinin ötesinde bir performansla, enflasyonda, büyümede faizlerde, piyasa faizlerinde özellikle, tarihi değişimlerle 2019 yılını kapattıklarını belirterek, şunları söyledi:
'Şimdi bu değişim dönemiyle ilgili yeni bir faz başlatacağız. İhracata, yüksek katma değere ve hepsinin ötesinde istihdama dayalı bir büyüme modeliyle bir değişim sürecini başlatacağız. Çok kısa bir zamanda attığımız tohumlar, çok yakında filizlere ağaçlara dönmeye başlayacak. Bugün sabah Çanakkale'de de ifade ettim. Enerji Bakanlığı döneminde madencilik üzerinde attığımız adımların tohumları yeşermeye başladı. Altında 20-25 tonlardan Cumhuriyet tarihi rekoru 2019 yılı 38,5 tonla yılı kapadık. Yerel kömür üretimi 50-60 milyon tonlardan 100 milyon tonu geçtik. Türkiye'nin yerli kaynaklarıyla dönüşüm özelindeki bu süreç çok önemli bir netice vermeye başladı. 2020 yılı İVME dediğimiz, yani ivmeyi şöyle açıkladık; İleri, Verimli ve Milli Endüstri yılı olacak. Büyüme politikamız da kaynak kullanma politikamız da İVME üzerine inşa edilecek. Kaynakları çok daha verimli çok daha kaliteli şekilde doğrudan tüm bu model üzerinde kurgulayarak yöneteceğiz. Ekonominin tüm kurumlarıyla bu hedefi sahiplenerek tüm politikalarımızı bunun üzerine inşa edeceğiz. Geçtiğimiz mayıs ayında, özellikle doğrudan ithal ürünleri ikame edecek üretim alanlarına finansman sağlayacağız. Mayıs 2019'da ilk tanıttığımızda İVME modelini şunu ifade ettik; yıl sonuna kadar belirli bir hacimde belirli bir limitte yaklaşık 47 milyar dolarlık ithalatı ikame edecek alanlara finansman sağlayacağız. Bu alanları belirledik. Şimdi bunları ikame edecek şekilde yatırım gerçekleştirecekse, şu şartlarda. Yıl sonunda baktığımızda kredi tutarı yaklaşık 48 milyar liraya ulaştı. Enflasyona endeksli uygun maliyeti bu paket kapsamında da şu ana kadar 48 milyar liralık tahsinin yanında kullandırılan rakam 30 milyar liraya yaklaştı. Türkiye genelinde 59 bin 461 kişi ve kuruma limit tahsis edilirken, 56 bin 564 kişi ve kuruma da kredi kullandırıldı. Sektör bazında incelediğimizde, ortaya çıkan tabloya baktığımızda, ne kadar hedef odaklı hareket ettiğimiz gösteriyor.'
'ÜRETİM SÜRECİNİ YOĞUN ŞEKİLDE DESTEKLEYLECEĞİZ'
Sanayici 6 bin 53 kişiye ham madde ara malı alanında 26 milyar lira kredi tahsis edildiğini söyleyen Bakan Albayrak, '4 bin 628 sanayicimize 15.1 milyar uygun ucuz uzun vadeli finansman kullandırıldı. Makine imalat sektöründe 2 bin 34 makine imalatçısı sanayicimize 7.1 milyar TL kredi limiti tahsis edildi. 1519 sanayicimize 4.2 milyar TL kredi finansmanı sağlandı. Yerli makine alımlarında 3 bin 762 yerli makine alıcısına 8.7 milyar TL kredi tahsis edildi. 2 bin 746 yerli makine alıcısına 4.6 milyar TL finansman sağlandı. Bir diğer öncelikli üretim alanımız olan seracılıkta 14 bin 803 çiftimize yaklaşık 3 milyar TL finansman kullandırıldı. Fiyatlardaki dalgalanmaları giderecek seracılığın yanında, tarımsal ithalatın önlenmesine yönelik hedefler doğrultusunda stratejik bitkisel üretim yapan 33 bin 12 çiftçimize 2,6 milyar TL kredi limiti tahsis edildi ve tamamı kullandırıldı. Makine kaynakları nerelere daha çok kanalize ettiğimizin en güzel tablosu ortaya çıkıyor. Türkiye 2019 yılının ikinci yarısında başladığı bu modelle ithalatı ikame edecek katma değer üretim ve büyüyecek alt yapıyı nakış gibi işlemeye başladı. Sanayicini, ithalatçısını, küresel rekabette avantajlı hale getirecek bu adımları atmaya başladı. İhracat, üretim noktasında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çok daha yoğun bir şekilde bu süreçleri destekleyeceğiz' dedi.
'REKOR YILI'
Bakan Albayrak, kırılan rekorların yarın açıklanacağını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'2019 tüm zamanların rekor yılı olacak. İnşallah 180 milyar dolarlık hedefi geçeğiz inşallah. Dolayısıyla bu çerçevede baktığımızda her geçen yıl bu hedefleri daha da ileri taşıyacağız. İhracatçımızı, üreticimizi daha da destekleyip sevindirerek özellikle bu adımları atacağız. Malumunuz ihracatçımızın uzun zamandır beklediği bir düzenleme vardı. Özellikle ihracat bedellerinin Türkiye'ye getirilmesi Türk parasının kıymetini koruma hakkındaki 32 sayılı kararına ilişkin tebliğ noktasında talepleri vardı. Çok yakın dönemde bununla ilgili değişiklik yaptık. Bu değişiklikle birlikte önceki uygulamalarla ihracatçılarımızın yurt içine getirme durumunda olduğu bedellerin en az yüzde 80'ini Türk lirasına çevirme durumunda kalıyordu. Bize çok yoğun talepleri vardı. Döviz bozduruyoruz, tekrar döviz alıyoruz. Bankalar bu durumdan para kazanıyor. Bu düzenlemeyle bu zorunluluğu ortadan kaldıralım. Malumunuz bir kaç gün önce bu düzenlemeyle birlikte bundan sonra bu sorunluluk ortadan kalktı. Bunun yanında Türk lirası olarak yapılacağı beyan edilen ihracatların bedellerini özellikle döviz olarak yurda getirilebilmesinin alt yapısıyla ilgili bir çok düzenlemeler, süre uzatımları, farklı ülkelerle yaşanabilecek problemlerle alakalı da düzenlemeler yaptık. ihracat hesaplarının süreleri, vergi indirimlerinde özellikle küçük veri ölçekli KOBİ'lerimizle alakalı, KOBİ ihracatçılarımızla alakalı karışıklıların rahatlatılacağı düzenlemeler. Mevcut açık ihracat hesaplarında tüm bu getirdiğimiz ihracatçının lehine olan değişikliklerin uygulanmasına yönelik yükümlerin hepsini ekledik. İhracatçılarımıza böylece bir çok açıdan kolaylaştırıcı ve karşılaştıkları bürokrasiyi azaltıcı adımları attık. inşallah 2020 yılı bu anlamda ihracatçımız açısından çok daha etkili ve güzel bir yıl olacak. Bu kapsamda gerekli genelgeyi tüm bu noktadaki gereken ekstra adımları da en kısa zamanda yayınlamaya ve adımları atmaya devam edeceğiz. İhracatçımız, üreticimiz açısından özellikle sanayicimiz açısından 2020 yılıyla birlikte çok daha arzu ettiğimiz büyümeyi ve sıçramayı yaşayacağımız yüzde 5 baz büyüme. Her yerde bunu diyorum yüzde 5 büyüme. Türkiye ekonomisi büyümenin 2 B'si yani nüfus ve üretimden kaynaklı büyümenin 2 temel unsuru ülkemizde var. Hem nüfus artışı hızı itibarıyla hem üretime dayalı, sanayiye dayalı, ihracata dayalı büyüme ihtimaliyle Türkiye yüzde 5 büyüyecek bir ülke. Son 6 yıldır tüm bu yaşanan süreçler, 2013 Gezi'den beri Türkiye olarak fiili resmi savaştayız. Gezi, 17-25, 15 Temmuz darbesi, Suriye, İran, Irak yaşanan süreçler terör saldırıları, küresel süreçler tüm bu yaşananlar içerisinde bir de son 5 yılda 8 seçimin yaşandığı bir ülkede. Çok yoğun bir seçim enflasyonundan geçtiği, her seçimin belirsizlik, karasızlık, ötelenen yatırımlar ve bunların yanında içeriden ve dışarıdan maruz kalınan bu süreçlerden tekrardan artık doğal büyüme patikası deneyimi artık yüzde 5'e büyüme trendine gireceği süreci başlatıyoruz. 2020'yi başlamadan 2019'un son çeyreğinde yüzde 5'e dönüş sinyallerini güçlü bir şekilde vermeye başladık. Gelecek 3 yıl için açıkladığımız yüzde 5'lik büyüme hedefi doğrultusunda bütün bu adımlarla hedefe doğru güçlü bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz. 2020-22 dönemindeki tüm bu potansiyel büyüme, ekonomik gelişme, istihdam noktasında adımlarımız adım adım yükselerek devam edecek.'