Karabük'te 16 yıldır taksicilik yapan İbrahim Dırmukcu, üniversitede öğretim görevlisi olan komşusunun teşvik etmesiyle üniversite okumaya karar verdi. Mesleğinin şoförlük olmasından dolayı Otobüs Kaptanlığı Bölümü'nü tercih eden 2 çocuk babası İbrahim Dırmukcu, İlk ve Acil Yardım Bölümü'nü bitirdikten sonra bu yıl Sosyal Hizmet Bölümü'nü okuyan oğlu Tuğrul Dırmukcu ile birlikte üniversiteye gidip geliyor.
İbrahim Dırmukcu oğlu ile birlikte okuduğu için mutlu olduğunu belirterek, 'Kampüste beraber dolaşıyoruz, yemeği beraber yiyoruz. Üniversiteye adapte olmamda oğlumun faydası oldu. Onun sayesinde daha çabuk adapte oldum üniversiteye. Tanıdıklarım bu yaşta okunur mu? diyor. Ben de onlara okumanın yaşı yoktur diyorum. Bazıları ise baba oğul birlikte okumamızdan çok memnunlar. Değişik tepkiler alıyoruz' dedi.
Karabük Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görev yapan oğlu Yusuf Dırmukcu'nun kendisine takıldığını belirten İbrahim Dırmukcu, 'Şimdi o beni okutuyor. Okul masraflarıma yardımcı oluyor. 'Okumazsan seni sanayiye vereceğim', 'Okulu bitirdiğinde sana hediye alacağız' diye espriler yapıyor' diye konuştu.
İbrahim Dırmukcu, Otobüs Kaptanlığı Bölümü'nü tercih etmesiyle ilgili olarak ise 'Taksi şoförlüğü yaptığımdan dolayı pratiği profesyonel bir şekilde teoriye çevirmek istedim. O yüzden bu bölümü seçtim. Şu anda eğitimlerimiz güzel gidiyor. Bir sıkıntı yok. Vizelerimize az kaldı. Onlara çalışıyoruz' dedi.
Tuğrul Dırmukcu ise babasına derslerinde yardımcı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
'Bu sene babamla aynı üniversiteye gitmek için beraber yazalım dedik. Nasip oldu, birlikte gidiyoruz. Küçüklüğümden bu yana babamla arkadaş gibi olduğumuzdan dolayı hiçbir sıkıntı çekmedik. Birlikteyiz devamlı. Bazen derslerine katılıyorum, derslerini izliyorum. Ders yaparken yardımcı oluyorum. Matematik dersinde biraz sıkıntısı var. Bu konuda yardım etmeye çalışıyorum. Babamla birlikte okumamın hiç eksi bir yönü yok. Artı yönü ise daha fazla sosyalleşebiliyoruz, daha fazla çevremiz olabiliyor. Zamanında 'okumazsanız sanayiye veririm. Beni boşuna yormayın' diye bize söylediklerini şimdi biz ona söylüyoruz.'
