Akdeniz ilçesi Kiremithane Mahallesi'ndeki 1903 yılından 2000'li yıllara kadar hizmet veren Hadra Hamamı, valilik ve Akdeniz Belediyesi tarafından restore edildikten sonra Hadra Hamamı Kültür ve Sanat Evi'ne dönüştürüldü.

Kültürel ve sanatsal etkinliklerde kullanılan tarihi hamamda açılan ücretsiz heykel kursu da özellikle ev hanımlarının ilgisini çekti.

Kursiyerler, taş yığma olan ve üstü kiremitle kaplanan eski Mersin evlerini ellerinde şekillendirdikleri taşlara işliyor.

Birer sanat eserine dönüşen taş kabartma heykeller, kültür ve sanat evinde sergileniyor.

'Nostaljik bir ortam var'
Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, AA muhabirine, eski Mersin evlerinin olduğu yerdeki Hadra Hamamı'nın kültür ve sanat evine dönüştürüldüğünü söyledi.

Tarihi yapı içerisinde açtıkları kursa özellikle kadınların çok fazla ilgi gösterdiğini belirten Gültak, resim ve heykel kursuna katılan kursiyerlerin eski Mersin evleri üzerine çalışmalar yaptıklarını kaydetti.

Gültak, kadınların kurslarda hem sosyalleşme imkanı bulduğunu hem de birbirinden güzel sanat eserleri ortaya çıkardığını anlatarak, şöyle devam etti:

'Kursiyerlerimiz tarihi hamamda çalışmayı çok seviyorlar çünkü nostaljik bir ortam var. Burada insanlar tarihi bir ortamda tabii ki daha motive oluyorlar. Bir tarihin içinde kendilerini daha iyi hissedip daha güzel sanatlar çıkarabiliyorlar.

Her zaman sanatın ve sporun yanında olan, eski Mersin evlerini ve Mersin tarihini önemseyen bir belediye olarak bunları yapıyoruz. Kadınlarımız heyecanlı, inşallah sanat faaliyetlerine devam ederek güzel şeyler yapacaklar. Onlar mutlu oldukça ben de mutlu oluyorum.'

Hadra Hamamı Kültür ve Sanat Evi Koordinatörü Doğan Bilyeli de kursa katılan kadınların birlikte hoşça vakit geçirdiklerini ve güzel çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, 'Asırlık hamamda açılan kursların yanında çeşitli sergiler, açılışlar ve davetler de veriliyor.' dedi.

Tarihi dokuda çalışmak memnun ediyor
Kursiyerlerden ev hanımı Dilek Karataş, tarihi hamam içinde kurs almasını 'terapi gibi' diye tanımlayarak, şunları söyledi:

'Burası bizim için bir terapi yeri. Bir şeyler yapabiliyoruz, üretebiliyoruz. Ayakta durabilmemiz ve ekonomik özgürlüğümüzü kazanabilmemiz için güzel bir kapı burası. Tarihi bir binada sanatla uğraşmak çok güzel duygu. Bir şeyler yapabilmek, üretmek, 'evet ben de varım' diyebilmek çok güzel.'

Ulviye Varoğlu da katıldığı heykel kursunda taşlara eski Mersin evlerini işlediğini, bunun mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, 'Burayı çok sevdim ve buraya alıştım. İnsan kendini buluyor. Bir şeyler yapmak, başarmak çok güzel bir şey. Onun vermiş olduğu duygu anlatılmaz, yaşamak gerekiyor.' diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi