Aktaş, AA muhabirine pandemi kısıtlamaları nedeniyle evde ekran karşısında geçirilen sürenin artması nedeniyle göz hastalıklarının arttığını belirterek, dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
Ülkemizde ve tüm dünyada Kovid-19 pandemisi nedeniyle insanların evde daha çok vakit geçirdiğini hatırlatan Aktaş, 'Hayatımızda pek çok değişiklikler yaşadığımız yeni normallere alışmakta olduğumuz günlerde; bildiğimiz gibi evden çalışma faaliyetleri ve uzaktan eğitim süreci hayatımızda oldukça geniş yer kaplamış durumdadır. Bilindiği gibi bilgisayar karşısında oturarak geçirilen uzun saatler en çok kas iskelet sistemimizi etkilemektedir. Ancak bu durum göz sağlığımızı da yakından etkilemektedir.' diye konuştu.
Uzun dönem bilgisayar kullanımı nedeniyle, gözlerde yorgunluk hissi, baş ağrısı, bulanık görme, gözlerde yanma, batma ve sulanma şikayetleri ile göz kliniklerine başvuruların sayısının arttığını aktaran Aktaş, aşırı ekran kullanımının 'kuru göz sendromu'nu tetikleyebildiğini ifade etti.
Bu tarz bulguların iş gücü kaybını da beraberinde getirdiğini anlatan Aktaş, bu tip şikayetlerin hem ev hem de ofis ortamında ortaya çıkabildiğini söyledi.
'Kontak lens kullanımı ve kuru göz hastalığı mevcut şikayetleri daha da şiddetlendirebilir'
Aktaş, bilgisayar karşısında aralıksız ve uzun süre çalışma nedeniyle gözlerde kuruluğun ortaya çıktığını ifade ederek, 'Uzun süre bir yere odaklanmak, göz kapaklarının kırpma refleksini azaltacağından dolayı, göz kuruluğu tetiklenmektedir. Buna bağlı olarak özellikle gün sonunda gözlerde kızarıklık, yanma, batma ve kaşıntı gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.' dedi.
Kontakt lens kullanımı ve bireyin kendisinde zaten mevcut olan kuru göz hastalığı ya da kronik olarak glokom ilacı gibi sürekli damla kullanımına bağlı göz yüzeyi hastalıklarının görülebildiğini belirten Aktaş, şunları söyledi:
'Kontak lens kullanımı ve kuru göz hastalığı mevcut şikayetleri daha da şiddetlendirebilen faktörlerdir. Ek olarak ev ortamında da, ofis şartlarında sıklıkla olabildiği gibi havalandırma sistemleri mevcut ise, bu durum ortamın nemini azaltarak durumu daha da kötüleştirebilmektedir.Bu durumda bilgisayar karşısında uzun vakit geçirdiğimiz şu günlerde, çözüm olarak alınabilecek pratik önlemler şu şekilde sıralanabilir:
Ekran karşısında 20- 45 dakika geçirilen zaman sonrasında; gözleri bir süre kapalı tutarak gözler dinlendirilmeli ve sık sık göz kapakları açılıp kapatılmalıdır. Bu durum çocuklarda çok daha önemli olup ideal şartlarda her bir saatlik bilgisayar kullanımı sonrasında, 10-15 dakika ara verilmesi gerekmektedir.'
'Gevşeme egzersizleri ihmal edilmemelidir'
Aktaş, çalışma masası ve sandalyesinin ergonomik bir şekilde ayarlanması gerektiğini belirterek, bilgisayar ekranının göz hizasının yaklaşık 10–15 derece altına yerleştirmesi gerektiğini söyledi.
Aktaş şu bilgileri verdi:
'Bilgisayar ekranının üst sınırı göz seviyesinin biraz altında olmalıdır. Bu şekilde gözler çalışma sırasında hafif aşağıya bakar pozisyonda olup, kapak seviyesi hafif aşağıda ve göz yüzeyini kapatır pozisyonda olacak ve bu sayede göz yüzeyinden gözyaşı buharlaşması azalacaktır. Kuruluk semptomları fazla olan, yukarıda sayılan semptomların ortaya çıkması için risk faktörleri olan bireylerin; uzun çalışma saatleri sırasında suni göz yaşı damlalarını damlatarak çalışma konforunun arttırılması sağlanabilmektedir. Ortam aydınlatmasında kullanılan ışık da göz sağlığı ve çalışma performansı için oldukça önemlidir. Işık göze direkt gelmemelidir. Arkadan ve omuz hizasında gelen ışık kaynağının kullanılması, çalışma ortamında fazla ışık olmaması önem teşkil etmektedir.
Tüm bu önlemler sırasında kas iskelet sistemi unutulmamalı ve aralarda yapılan göz dinlendirmeleri sırasında hareket edilmesi ve gevşeme egzersizleri yapılması da ihmal edilmemelidir.
Bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler esnasında göz sağlığı için bu noktalar akılda tutulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Bu sayede göz sağlığını koruyarak, çalışma performansını idame ettirebilmek mümkün olacaktır.'