Kaza, 18 Aralık 2018'de, Müftü Mahallesi, Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı'nda meydana geldi. Sabriye Öksüz ile okula götürdüğü 4'üncü sınıf öğrencisi kızı Melisa Öksüz'e, inşaat çalışması nedeniyle geçici olarak trafiğe kapalı yola ters yönde giren Mustafa Balcı (48) yönetimindeki 53 K 6167 plakalı hafriyat kamyonu çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Melisa yola savrulurken, annesi Sabriye Öksüz bir süre kamyonun altında sürüklendi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kamyonun altında sıkıştığı yerden çıkarılan Sabire Öksüz'ün yaşamını yitirdiği belirlendi. Melisa Öksüz ise sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Rize Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Ancak Melisa, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis tarafından gözaltına alınan kamyon sürücüsü Balcı ise, tutuklandı.
'BASİRETİM BAĞLANDI'
Anne ve kızının yaşamını yitirdiği kazayla ilgili, Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya devam edildi. Duruşmaya bir süre cezaevinde tutuklu kalıp, adli kontrolle tahliye edilen kamyon sürücüsü Mustafa Balcı, kazada kızını ve eşini kaybeden Sultan Ahmet Öksüz ile avukatı katıldı. Duruşmada savunma veren kamyon sürücüsü Mustafa Balcı, kazada anne kızı fark etmediğini, yolda kasis olduğunu ve müteveffanın üzerine çıktığında da kasis olarak düşündüklerini ancak çevreden insanların uyarması üzerine aracı durduğunu anlattı. Basiretinin bağlandığını belirten Balcı, 'Çok pişmanım, basiretim bağlandı. Beraatımı talep ediyorum' dedi.
5 YIL HAPİS CEZASI ALDI
Mahkeme heyeti, son savunması dinlenen sanık kamyon sürücüsü Mustafa Balcı'yı 'Taksirle adam öldürmek' suçundan hapis yattığı süreyi de göz önünde bulundurarak 5 yıl hapis cezasına mahkum etti.
'TÜRK ADALETİNE GÜVENMEK ZORUNDAYIZ'
Kazada kızını ve eşini kaybeden Ahmet Öksüz, karara ilişkin konuştu, Türk adaletine güvenmek zorunda olduklarını belirtti. Öksüz, 'İlahi adalet diyorum. Kanunların caydırıcı olmaması birçok insanın daha canının yanacağı anlamına gelir. Gönül ister ki bu konularda daha hassas davransınlar. Kanunlar, cezalar daha ağır olsun ki başkalarının canı yanmasın. Benim okula giderken eşimi ve evladımı kaybettim. Geleceği çok parlak olan bir öğrenciydi ama maalesef böyle bir acı olayda onları kaybettik. Türk adaletine güvenmek zorundayız. Mahkemenin takdiri 5 yıl bir cezaydı, zanlı böyle bir ceza aldı. Gönül arzu eder ki tüm şoförlerin daha dikkatli araç kullansın. Ben de bir şoförüm kurallara uymadıktan sonra kanun sana ne yapsın. Burada bir kasıt yoktu, bir tedbirsizlik vardı. Bu şahısın içeride veya dışarıda olması benim ruhi durumumu etkilemiyor. Cenabı hak 'merhamet edene merhamet ederim' diyor. Ben de onun yeni doğmuş çocukları vardı; onları sevindirmek adına kendi haklarımdan feragat ettim' dedi.
