Akşener, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin salgın hastalık ve sonuçlarıyla mücadele ederken, aynı zamanda son dönemde yaşanan iklim değişikliğinin sonuçlarıyla da karşı karşıya kaldığını belirtti.
Bu kapsamda, 15-25 Mayıs arasında Ege ve Akdeniz bölgelerinde kavurucu çöl sıcaklıkları, ani hava değişimleri ve fırtına yaşandığını anımsatan Akşener, hava durumundaki bu ani değişikliklerin, başta narenciye ve zeytin olmak üzere birçok tarım ürününü olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
Akşener, Adana, Osmaniye, Mersin, Antalya, Muğla ve Aydın'daki tarım alanlarının, sıcakların ve ardından gelen fırtınanın etkisiyle ağır hasar gördüğünü aktararak, Akdeniz Bölgesi'ndeki ürün kaybının yüzde 95, Ege Bölgesi'ndekinin ise yüzde 80'leri bulduğunu ifade etti.
Buğdayda yaşanan kayıpların yüzde 50'ler düzeyinde olduğunu belirten Akşener, dünyayı saran salgının, tarımın Türkiye için ne kadar hayati öneme sahip olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.
Akşener, 'Dünya ülkeleri yaşadıklarından önemli dersler çıkarırken, Türkiye'yi yönetenlerin de yıllardır uyguladıkları yanlış ve Türk çiftçisini zora düşüren, Türk tarımını zayıflatan politikalarından vazgeçip, tarımda ülkemizin ihtiyaç duyduğu yapısal reformlara dönük adımlar atması artık bir zorunluluk haline geldi.' ifadesini kullandı.
'Bu afete ilgisiz kalınması kabul edilemez'
Akdeniz ve Ege'de yaşananın, üretici açısından son yılların en büyük afeti olduğunu savunan Akşener, şunları kaydetti:
'Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle zaten büyük zorluklar yaşayan çiftçimiz, bu afetle birlikte daha da derinleşmiş sorunlarla karşı karşıya kalmış durumda. Bu acil durum karşısında henüz attığı somut bir adımı göremediğimiz iktidarı, İYİ Parti olarak hazırladığımız 4 maddelik acil önlem paketini devreye sokmaya çağırıyorum. Bir, Ege ve Akdeniz bölgelerimizi tarımsal üretim açısından acilen afet bölgesi ilan edin. İki, çiftçimizin TARSİM sigortası kapsamına girmeyen, aşırı sıcak ve fırtınadan kaynaklanan zararlarını derhal poliçelere dahil edin, ortaya çıkan zararı tespit edip devletimiz tarafından karşılanmasını sağlayın. Üç, mağdur olan üreticilerimizin Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarını faizsiz bir şekilde öteleyin, dönem sonunda da uygun ödeme koşulları sağlayın. Dört, bunlara ek olarak çiftçilerimize, daha önce defalarca söylediğimiz gibi acilen nakdi destek sağlayın. Salgın hastalık tüm dünyaya gıda güvenliği ve gıdaya erişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmışken Türkiye'yi yönetenlerin çiftçimizin karşılaştığı bu afete ilgisiz kalması kabul edilemez.'
Akşener, büyük bir ülke olan Türkiye'nin, çiftçisini içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak için gerekli imkanlara sahip olduğunun altını çizerek, 'Afetten etkilenen üreticilerimiz ve aileleri içinde bulundukları bu zor zamanlarda devletlerini yanlarında görmek istiyor. Sayın Erdoğan ve iktidarını bu haklı beklentiye sessiz kalmayıp, devlet ciddiyetiyle gereken adımları atmaya çağırıyorum.' ifadesini kullandı.