Akçaabat Belediyesi, düzenlediği ‘Akçaabat Lezzetleri’ etkinliği ile ilçeye ait yöresel lezzetleri tanıttı. Akçaabat Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen etkinlikte, Akçaabat’ın köftesi, haşlaması, tereyağı, güz fasulyesi, kuymağı, aronyası, çileği ve zeytini katılımcılara sunuldu. Yöresel tarım ürünlerinin ve geleneksel tatların vurgulandığı programda, uluslararası mutfak yarışmasında 3 altın ve 1 gümüş madalya kazanan Akçaabat Atatürk Turizm Meslek Lisesi öğrencilerine belgeleri verildi.
‘AKÇAABAT MUTFAĞI KÖFTEYLE SINIRLI DEĞİLDİR’
Başkan Ekim, Akçaabat mutfağının yalnızca köfteyle sınırlı kalmadığını vurgulayarak, “Trabzon'un bu şirin ilçesi, yüzlerce yıllık bir yaşam ve kültür merkezi olarak tarih boyunca öne çıkmış, zengin mutfak kültürüyle de adını duyurmuştur. Akçaabat denince akla ilk gelen lezzet, elbette ki ünü dünya çapında yayılan Akçaabat köftesidir. Bu efsanevi tat, özenle seçilen etlerin, Akçaabat’ın tertemiz havasında yetişen ürünlerin buluşmasıyla ortaya çıkar. 1945 yılında ilçemizin üretken insanları tarafından ancak Akçaabat mutfağı sadece köfteyle sınırlı değildir. Akçaabat Haşlama, lezzet ve sağlığı bir araya getiren geleneksel bir yemektir. Akçaabat tereyağı kahvaltı sofralarından tatlılara kadar her yemeğin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bölgenin en çok tercih edilen ürünüdür. Bölgeye has tarım ürünleri de Akçaabat'ın mutfak zenginliğini tamamlar” şeklinde konuştu.
‘ARONYA İLÇEDE ÇIĞ GİBİ ARTMAYA BAŞLADI’
Başkan Ekim Akçaabat’ın doğal lezzetlerine değinerek, “Akçaabat güz fasulyesi, şehrin bereketli topraklarında yetişen hem besleyici hem de çok lezzetli bir sebzedir. Akçaabat Zeytini, sofraların vazgeçilmez tadı olarak bilinir. Bu şehrin doğal tatları arasındadır. Akçaabat zeytini ilk olarak 1486 yılında resmi kayıtlarda yer almıştır. Akçaabat kuymağı da ayrı bir yer tutar; tereyağı ve mısır ununun enfes uyumuyla ortaya çıkan bu lezzet, köklü bir gelenek olarak nesilden nesle aktarılır. Akçaabat un helvası misafirlere şölen havası yaşatır. Tarihçesi bugünden 4 kuşak öncesine dayanır. Akçaabat aronyası ve Akçaabat çileği hem taze tüketimde hem de çeşitli tatlılarda kullanılarak damaklarda unutulmaz izler bırakır. Akçaabat Belediyemizin üretim ve işleme konusunda öncülük ettiği bu yeni ürün olan aronya ilçede çığ gibi artmaya başladı.” dedi.
‘BİR YAŞAM MERKEZİYİZ’
Lezzetlerin ardında Akçaabat halkının emeğinin büyük olduğunu ifade eden Başkan Ekim, “Trabzon’da fındık ve çayın yanı sıra çilek üretimi son yıllarda özellikle 2013 ve 2014’ten sonra artmaya başladı. Akçaabat’ta proje kapsamında yürütülen çilek yetiştiriciliği projesi 2015 yılında Çınarlık mahallesinde başlatılmış, 2016 ve 2017 yıllarında Kaleönü, Darıca, Söğütlü ve Akçakale mahallelerinde de projeye dahil edilmişti. Şimdi ise; tüm bu lezzetlerin ardında, Akçaabat halkının emeği ve özeni yatmaktadır. Onlar, doğaya ve geleneklerine duydukları saygıyla, bu toprakların sunduğu nimetleri en iyi şekilde değerlendirmeyi başarıyorlar. Akçaabat, sadece bir ilçe değil; tarih ve lezzetin iç içe geçtiği bir yaşam merkezidir. Bu benzersiz şehrin zenginliklerini tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir” diye konuştu.