2012-13 sezonu PTT 1'inci Liginin 14. Haftasını geride bıraktık. Son beş maçımızdan üçünü evimizde oynadık. Bu üç maçtan sadece üç puan alarak süper lig hayallerimizi bir ölçüde gelecek haftalara bıraktık. Gidişat kötü, 9'uncu haftada deplasmanda Konyaspor'u yenerek gelecek için umut veren yeşil-mavililer üst üste aldığı kötü sonuçlar ile geçen sezonlarda yaşanan sorunları hatırlattı. 10. haftadan sonra sürekli düşüş yaşayan bu takım yine önceki yıllardaki senaryo ile karşı karşıya kaldı.
Üst üste dört maçta kazanamayan ve bu maçlarda iki beraberlik ikide mağlubiyet alan ekibimiz Şanlıurfaspor ile karşılaşıyordu. Bu maç öncesi rakipler puan kaybetmiş Rizespor evinde alacağı 2 farklı galibiyet ile ligin ikinci sırasına yerleşecekti. Bu avantajı ne yazık ki kullanamadık. Üst üste oynanan dört maçta galibiyet yüzü görmeyen sözde zirvenin en büyük adayı Rizesporumuz Şanlıurfaspor karşısında oynadığı berbat futbol ile 'bu sene de benden süper lig beklemeyin' mesajı verdi.
Maça temkinli başlayan ekibimiz daha maçın 10. Dakikasında Kalu'nun ayağından müthiş bir gol buldu. Golden dokuz dakika sonra Kalu yerini İlyas'a bıraktı. İlk yarı için söylenecek başka önemli bir an yok. Amatör takım gibi oynuyorduk. Sanki final maçı takımda bir heyecan iki top yapamayan bir doğru ara pası atamayan bir takım. Hakan ve Cenk ilk yarıda mücadele ederek fırsat yaratmaya çalışsalar da ilk yarıda bir tek gol pozisyonu bile üretemedik. Ama maç sonu teknik direktörümüz ilk yarıda üstün bir oyun ortaya koyduğumuzu söyledi. Ben basın tribününde o üstün oyundan çıkan hiçbir pozisyonu görüpte not alamadım. Çünkü sahada pozisyon üretmekten yoksun iki takım vardı. İkinci yarıda sahada Hakan'da sahada yoktu. Kalu'nun oyundan çıkmasıyla oyuna 19. Dakikada giren İlyas'ı hiçbir pozisyonun içinde görmedim. Anlamıyorum bir futbolcu aldığı paranın hakkını vermek için yaptığı iş olan futbolu canını dişine takarak niye oynamaz. Kardeşim koşup mücadele etmek senin işin bunu yapacaksın. İkinci devrede yine ortada futboldan eser yok. Hele de 47. Dakikada golü kalende görmüşsün ki bu maçı kazanıp artık oh çekmen lazım. Ama nerde! Allahtan rakip oyuncuların yetenekleri gol atmaya çok müsait değil. Az gayret etselerdi buradan üç puanı almamaları için bir neden yoktu. Üstelik rakip oyuncular imkansızlıklar içinde çalışacak doğru dürüst bir tesisleri de yok. Burada senelerdir gelen futbolcularımıza deyim yerindeyse rahat batıyor. Olan ise Rizespor taraftarına oluyor. Şunu herkes iyi bilsin bu kafa ile gidersek biz süper ligi çok daha hayal ederiz.