2007-2008 sezonunda bir alt lige düşen Çaykur Rizespor beş yıl aradan sonra 2013-2014 sezonunda süper ligde mücadele edecek.
Her yıl olduğu gibi bu sezon başı da şampiyonluk parolası ile lige başlamıştık. Sezon başı yapılan transferler hoca seçimi taraftarları mutlu etmemişti. Lige iyi bir giriş yapan ekibimiz hep ilk altının içinde yer aldı. Sezonun ilk yarısının bitimine yaklaştıkça takımda bir şeylerin kötü gittiği sahaya yansıyordu. Bu sezonda önceki senelerde çekilen sıkıntıların yaşanmaması için takımda radikal kararlar alınarak Mustafa Denizli ile anlaşıldı. Tecrübeli hocanın Rize'ye gelişiyle hedef apaçık belli olmuştu. 'Süper lige ya çıkılacak ya da çıkılacaktı…'
Sezon arası birkaç takviye yapılarak takımın iskeletine dahil edildi. İstenilen futbol her maçta sahaya konulamadı. Genelde tek farklı galibiyetlerle önemli maçlardan istenilen puanlar alındı. Üst üste gelen galibiyetlerle ligin bitmesine beş hafta kala puan avantajını da lehimize çevirdik. Biz kaybettiğimiz haftalarda rakiplerinde kaybetmesi farkın kapanmamasına neden oldu. Dolayısıyla bu hafta berabere kalsak bile süper lige çıkmayı matematiksel olarak yine garantiliyorduk. Ankaragücü maçının ilk yarısında rakip bulduğu pozisyonları değerlendirse öne geçebilirdi. İyi bir futbol ortaya koydular. Çok sıkıntılı bir dönemde olan rakibimiz son haftalarda oynadığı futbolu öncesinde de oynayabilseydi kesinlikle küme düşecek takım değildi. 72. Dakikada kazandığımız penaltıyı gole çevirdikten sonra rakibin gardı düştü. Bu dakikadan sonra risk alan deplasman takımı kalesinde 2. Ve 3. Golü gördü. Manisa'nın Konya'da yenilmesiyle de biz süper ligi görmüş olduk.
Taraftarımız maç sonrasında büyük bir sevinç yaşadı kucaklaştı. Bu birlik ve beraberlik takıma güvenle birleşirse biz süper ligde de kalıcı oluruz. Rizeli takımına inanmalı güvenmeli.