Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, 31 Mayıs 2011'de Hopa mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Olayla ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan'ın da bulunduğu 13 polis hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

Lokumcu'nun ölümüyle ilgili 10 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması, Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Ancak mahkemenin mevcut delil durumu göz önünde bulundurularak, görevsizlik kararı verdiği dosya, Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 28 Haziran 2021'de verilen görevsizlik kararı sonrası dava 20 Aralık 2021'de ve 7 Ocak 2022'de Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Davanın son duruşmasında mazeret bildirerek katılmayan eski polis memuru Muhammet Ulaşlı ve dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan ile tanıkların ifadeleri bugünkü duruşmada alındı.

'Metin Lokumcu'ya Bireysel Olarak Gaz Sıkmadım'
Haklarında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuksuz sanıklardan eski polis memuru Muhammet Ulaşlı ve dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan duruşmada hazır bulundu.

Muhammet Ulaşlı, Hopa'da olayların yaşandığı gün Erzurum'dan geçici görevle Hopa'ya gönderildiğini, olay günü protestocu gruba dağılmaları için seslendiklerini, dağılmamaları üzerine müdahale edildiğini, müdahale sırasında hareket ettiği gruptan ayrılmadığını söyledi.

Ulaşlı savunmasında, 'Metin Lokumcu'ya bireysel olarak gaz sıkmadım. Gruba müdahale talimatını Çevik Kuvvet'ten sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Erol Darcan'dan aldık. Olaya 75-80 kişilik bir grupla gittik. Önümüzdeki 35-40 kişilik grupla birlikte hareket ettim. Gaz eğitimi almıştım. Gaz maskesi kullandığım için kask takmıyordum. Robocop giysisi giydikten sonra kask taktım. Erzurum'dan gelen ekipte yer alan Taner Aydın ve Recep Ballı'nın da gaz silahı kullandı. Bana depodan 'model-5' olarak tanımlanan gaz tüfeği verildi ve bu silahla 'smoke' olarak tanımlanan gazı içeren CS gazı kullandım. Olaylar sırasında taş ve sandalye yedim. Kullandığım gaz 15 dakika sonra bitti' dedi.

Sanık Ulaşlı'nın avukatları söz alarak sanığın kullanmadığı gaz ve silahtan sorumlu tutulmamasını isteyerek müvekkillerinin beraatını ve şehir dışında yaşadığı için sonraki celselerden muaf tutulmasını talep etti.

Soyguncuların Gasp Ettiği Taksici Tedavi Altında Soyguncuların Gasp Ettiği Taksici Tedavi Altında

'Hayatım Boyunca Kanunsuz Bir Emir Almadım'
Tutuksuz yargılanan sanıklardan dönemin Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan, mahkemede daha önce verdiği ifadesini tekrarlayarak olay günü Başbakan Erdoğan'ı karşılamak üzere Sarp Sınır Kapısı'nda görevli olduğunu, Hopa'ya bir grubun gösteri yaptığı bilgi gelmesi üzerine dönemin valisinin talimatıyla olayların yaşandığı yere geçtiğini söyledi.

Gösterici grubun dağıtılması hakkında mülki amirden talimat aldığını söyleyen Armağan, 'Diyarbakır dahil çok yerde görev yaptım ama böyle bir taşlama olayını hayatımda görmedim. Hopa'nın sokaklarında bu kadar taş yoktur. 15'e yakın yaralı polis vardı. 35 yıllık meslek hayatımda kimseye tokat dahi vurmadım. Bizi karşı taraf gibi gösteriyorlar. Metin Lokumcu da vatandaştır. Hayatım boyunca kanunsuz bir emir almadım. Olaylardan sonra dönemin kaymakamı Abdullah Aktaş ile değerlendirme yaptık fakat özel bir görüşmemiz olmadı.' dedi.

Mahkeme heyeti ara kararı açıklayarak, sanıklardan eski polis Taner Ballı ile Erol Darcan'ın ifadeleri alınmak üzere mahkemeye zorla getirilmesine karar verirken, Lokumcu'nun avukatlarının dönemin Hopa Kaymakamı Abdullah Aktaş'ın ve dönemin Başbakanlık Koruma Müdürü Mehmet Yüksel'in duruşmada dinlenmesi talebini reddetti.

Dava, 8 Nisan 2022 tarihine ertelendi.




Editör: Haber Merkezi