Ankara’da Rize’yi Tanıtacaklar Ankara’da Rize’yi Tanıtacaklar

AK Parti tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunulan Çay Kanunu Teklifi'ne Rize'de tepki sesleri yükseldi.

CHP Rize İl Başkanlığı, İYİ Parti, Saadet Parti ve Doğru Parti İl Başkanlıklarının da desteğiyle 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.

Alanda açıklamalarda bulunan CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, 2 yıldır çay kanununun çıkması için mücadele verdiklerini belirterek, 'Çayda 'taban fiyat' uygulamasını getirmeyen, çay üreticisini korumayan, üreticiyi özel sektöre mahkûm eden, ÇAYKUR'u Varlık Fonu'ndan çıkarmayan, ÇAYKUR'u yok sayan bir çay kanununa asla destek vermeyeceğimizi sürekli olarak bildirdik. Bugün AKP tarafından konuyla ilgili tarafların görüşlerini alınarak Meclis'e sunulduğu söylenen çay kanunu ile ilgili görüşlerimizi açıklamak ve bunun bir kanun değil ÇAYKUR'un ve çay üreticisinin 'ölüm fermanı' olduğunu açıklamak için bir araya geldik.' dedi.

'AKP Hükümeti Giderayak Çay Tarımının İpini Çekmeye Çalışmaktadır'
Üreticilerin yaş çayda taban fiyat uygulamasını yasalaştıran bir kanun beklentisi içinde olduğunu aktaran Deniz, 'Bunun yerine çay fiyatlarının açıklanması Ulusal Çay Konseyi'ne bırakıldı. 14 yıldrı var olan Ulusal Çay Konseyi'nin varlığını bugüne kadar hisseden var mı? Özel sektör açıklanan fiyatın yarısına alım yaparken bu Ulusal Çay Konseyi neredeydi? Ulusal Çay Konseyi'nin Başkanı Mehmet Erdoğan aynı zamanda Rize Ticaret Borsası başkanı ve çay fabrikası sahibidir. Ulusal Çay Konseyi 12 yıl önce hazırlanan ve üreticilerin tepkisi üzerine geri çekilen çay kanunu hazırlayan kurumdur. 12 yıl önce tepki gösteren üreticiler şimdi bu kanunu neden kabul etsinler? AKP hükümeti giderayak çay tarımının ipini çekmeye çalışmaktadır' diye konuştu.

'ÇAYKUR'a İhanet Edilmiştir'
Deniz, kanun teklifi ile ÇAYKUR'un yok sayıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

'ÇAYKUR'a ihanet edilmiştir. Türk çayı, Ulusal Çay Konseyi adı altında 3-5 sermaye sahibinin, yönetimine devir edilmiştir. Bu kanun yasalaştığı zaman ÇAYKUR'un nasıl yok olacağını, binlerce insanın nasıl işsiz kalacağını, üreticinin bir zamanlar kendine ait olan tarlasında nasıl maraba olacağını, Rize bölgesinin demografik yapısının nasıl değişeceğini, 'sözleşmeli tarım' adı altında emperyalist sömürünün en temel göstergesi olan rejimin nasıl yeniden oluşacağını, çay üreticilerinin Nasıl 3-5 sermaye sahibinin oyuncağı haline geleceğini ve bölgenin nasıl hızlı bir şekilde yoksullaşacağını göreceğiz.'

'Devletin Sorumluluğundan Kaçması Demektir'
TBMM'ye sunulan kanun teklifine içeriğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Deniz, 'Çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi belirleyecek. Çay fiyatını bu komisyonda kim belirleyecek? Diyelim komisyon kendi arasında anlaşamadı, o zaman çay fiyatı nasıl belirlenecek. Son yaş çay alım fiyatına Maliye Bakanlığı'nın açıklamış olduğu yeniden değerleme oranı kadar zam yapılacak ve fiyat belli olacak. Daha iyi anlamak için diyelim ki 2022 yılı için komisyonda anlaşma olmadı ne yapılacak peki, fiyat 2021 yılı yeniden değerleme oranı yüzde 36,20 oranında zam yapılıp açıklanacak, fiyat 5.27 TL.olacaktı. Peki ne açıklandı; hükümet utandığı için yüzde 73 zam yapılarak 6,70 TL açıklandı. Çünkü hükümetin sorumluluğu var. Oysa yeni yasaya göre hiçbir sorumluluğu yok. Kısaca çay fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından açıklanması demek iktidarların bu işten sıyrılması, devletin sorumluluğundan kaçması demektir. Bu madde; devletin çay tarımında çekilmesi ve çay tarımının tamamen özelleştirilmesi anlamına gelmektedir' ifadelerini kullandı.

'Çay Üreticisini Sömürüye Karşı Koruyacak Olan Devlettir'
Deniz, çay üreticisinin özel sektörün insafına bırakıldığını söyleyerek, 'Türkiye Cumhuriyeti'nde çay tarımı bir devlet projesi ve politikasıdır. Vatandaşlar teşvik edilerek çay tarımına yönlendirilmiş, topraklar sadece çay yetiştirebilir hale gelmiştir. Devlet bu sorumluluğundan kaçamaz. 1 yıl sonra iktidardan gidecek olan AKP hükümeti giderayak çay tarımındaki devletin sorumluluğunu ortadan kaldırmaya çalışmakta ve Türk çayını 3-5 sermaye şirketine peşkeş etmeye çalışmaktadır. Yaş çay alım fiyatını açıklamak devletin birinci görevidir. Çay üreticisini sömürüye karşı koruyacak olan devlettir. Onun adına bunu yapacak olanda ÇAYKUR'dur. Devletin bu sorumluluğu ortadan kaldırılamaz.' şeklinde konuştu.

'ÇAYKUR'a Sahip Çıkın'
Türk çayını ve üreticisini koruyacak yegane yapının ÇAYKUR olduğunu ifade eden Deniz, şunları söyledi:

'ÇAYKUR'un adının hiç geçmemesi ve ÇAYKUR'a hiçbir şekilde görev tanımı yapılmamasının tek nedeni; ÇAYKUR artık gözden çıkarılmıştır ve en kısa zamanda çeşitli yollarla işlevsiz hale getirilecek ve kapatılacaktır. ÇAYKUR'dan maaş alan herkese sesleniyorum. ÇAYKUR'a sahip çıkın. Yoksa işsiz kalacaksınız. İtirazlarınızı yükseltin. Sayın Genel Müdür sizin bir önemli görevinizde ÇAYKUR'a sahip çıkmak, ÇAYKUR'un tasfiyesini engellemektir. Bu görev ÇAYKUR'da çalışan herkese düşmektedir. ÇAYKUR sizin ve çocuklarınızın geleceğidir. Geleceğinize sahip çıkın. Bizler ÇAYKUR'a ihanet eden bu anlayışın sonuna kadar karşısında olacağız.'

Editör: Haber Merkezi