Kahramanmaraş merkezli depremler, 40 bin binanın yıkılmasına, 200 binden fazla yapının ağır hasar almasına ve 50 binden fazla vatandaşın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu büyük felaketin yarattığı travma hâlâ tazeliğini korurken, yetkililerin gerekli önlemleri almaması kamuoyunda büyük bir endişeye yol açıyor.

Deprem Gerçeği ve Yapı Stokundaki Tehlike
İstatistiklere göre Türkiye’de her yıl ortalama 25 bin deprem meydana geliyor. 6 Şubat depremlerinin ardından 2023’te 74 bin 232, 2024’te ise 31 bin 890 sarsıntı kaydedildi. AFAD’ın senaryo çalışmalarına göre, Kuzey Anadolu Fayı’nda beklenen büyük bir deprem İstanbul’da 30 bin kişinin ölümüne, on binlerce binanın yıkılmasına yol açabilir. Ancak ülkedeki yapı stokunun hâlâ büyük bir risk taşıdığı belirtiliyor. Konya’da yaşanan ve dış etken olmaksızın çöken bina, yapı güvenliği konusundaki eksiklikleri bir kez daha gözler önüne serdi.

Kentsel Dönüşüm ve Konut Vaadi Gerçekleşmedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depremlerden sonra verdiği 650 bin konut inşaatı sözüne rağmen, 2 yıl içinde sadece 201 bin konut tamamlandı. Bu rakam, verilen vaatlerin yalnızca %31’inin gerçekleştirildiğini gösteriyor. Köy konutlarında da durum farklı değil; vaat edilen 143 bin 271 konuttan yalnızca 22’sinin tamamlanma aşamasına geldiği açıklandı.

Deprem Bölgesinde Yaşam Mücadelesi Devam Ediyor
Deprem bölgelerinde altyapı, ulaşım, sağlık ve eğitim alanlarında ciddi eksiklikler yaşanıyor. Depremzedeler, hâlâ geçici barınma alanlarında temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Elektrik ve su kesintileri, temiz suya erişimde yaşanan sıkıntılar, hijyen koşullarının yetersizliği nedeniyle salgın hastalık riskleri artıyor. Ayrıca enkaz atıklarının yönetimi konusunda ciddi eksiklikler bulunuyor ve asbest yayılımı gibi çevresel tehlikeler yaşanıyor.

Yargı Süreci ve Sorumluluk Tartışmaları
Deprem sonrası açılan davalarda, en az 5 bin kişinin ölümüne sebep olan binaların sorumluları hakkında yargı süreçleri başlatılmış olsa da, yalnızca 60 civarında kamu görevlisine soruşturma izni verildi. Gerçek sorumluların ortaya çıkarılması ve adil bir yargılama süreci yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor.

Yetkililere Çağrı: Çözümler Uygulamaya Konulmalı
İMO, riskli yapı stokunun hızla dönüştürülmesi, yapı denetim sisteminin yeniden düzenlenmesi ve mühendislik hizmetlerinin tam anlamıyla devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Meslek odalarının sürece dahil edilmesi çağrısında bulunan yetkililer, "Depreme hazırlık sadece vaatlerle olmaz, somut adımlar atılmalı!" diyerek yetkilileri bir an önce harekete geçmeye çağırıyor.

6-68

36-11

Muhabir: ENVER KALENDER