Cumhuriyetin kuruluşundan önce top-yekün bir kurtuluş savaşına girmek zorunda kalan Milletimiz, kaybetmek üzere olduğu milli varlığını tüm dünyada emsal gösterilecek bir şekilde gösterdiği mücadeleyle yeniden kazanmıştır. Bu öyle bir savaş ki; bugün ayrıştırılmaya çalışan milletimizin tüm dinamikleri bir arada beraberce omuz-omuza kanlarını canları vermekten çekinmeden kazanmışlardır. Kadın-erkek, genç-yaşlı, Türkmen-Kürt-Arap-Sünni-Alevi ayrımı yapmadan devleti oluşturan tüm unsurlarıyla verdiği destansı mücadelelerin sonunda büyük bir zafere ulaştığı Kurtuluş Savaşımızı yeni, güçlü bir Devletle ve Cumhuriyet ile taçlandırışının 94. yıldönümünü büyük bir coşku ve mutlulukla kutlamanın heyecanı içindeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti, belli aralıklarla karanlık mihrakların girişimleriyle içerden ve dışarıdan çökertilme girişimlerine maruz kalmasına rağmen her defasında Milletinin ferasetiyle bu girişimlerin üstesinden gelmiş, aradan geçen 94 yılda başta demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, bilim, ulaştırma olmak üzere tüm alanlarda önemli mesafeler kat etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti içinde barındırdığı farklı değerleri, ileri demokrasisi, köklü tarihi geçmişi, zengin kültürü ve jeopolitik konumuyla bölgemizin ve dünyanın parlayan yıldızıdır. Güçlü Türkiye yeniden İslam coğrafyasının da umudu olmuştur. Her karış toprağıyla bölünmez bütün olan ülkemiz Edirne'den Kars'a, İzmir'den Hakkari'ye, Sinop'tan Hatay'a, Türk Devleti'ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkesin ortak yurdudur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin vazgeçilmez önemdeki niteliklerinden biri de, ulus devlet olmasıdır. Türkiye Cumhuriyet'i ulusal sınırlar içinde, aynı geçmişi ve geleceği paylaşan yurttaşların oluşturduğu bir ulus devlet olarak kurulmuştur.

Bu vesile ile, Cumhuriyeti bize armağan eden ve emanet bırakan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, bin yıllık devletimizin son kalesi olan Türkiye Cumhuriyet'inin nice bin yıllar bu topraklarda barış, huzur ve güven içinde yaşamasını diliyorum.

Editör: Haber Merkezi